Konteyner kıtlığı en iyimser tahminle 2021 yılının sonuna kadar devam edecek
Veriler konteyner ekipman üretiminin ilk çeyrekte rekor kırdığını gösterse de, sektör temsilcileri yeni konteyner üretiminin bu yıl tahmin edilen yüzde 52’lik artışa rağmen talebe yetmeyeceği belirtiyorlar. Sektör temsilcileri, enflasyonel baskılarla da konteyner sıkıntılarının 2022’ye sarkabileceğinde birleşiyorlar.
Denizyolu taşımacılığında son dönemde en büyük sıkıntı konteyner kıtlığı… Sektör global ekipman problemini çözmenin yollarını arıyor. Özellikle son 2-3 aydır Amerika hariç dünyanın her yerinde çok ciddi konteyner kıtlığı yaşanıyor. Bunun ana sebebi; Çin- Amerika arasında artan ticaret olduğunu belirten sektörün kanaat önderleri, Amerika’nın özellikle başta medikal ürünler olmak üzere Çin’den ithalatı ciddi bir artış göstermesi dikkat çekiyor. Çin – Amerika arasında artan bu ticaretin büyük bölümü 40HC konteynerler ile taşınıyor. Artan bu ticarete paralel olarak Çin- Amerika navlunları diğer bölgelere göre neredeyse 2 kat daha yüksek seviyeye ulaştı.
Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan BDP International Lojistik Türkiye Deniz İthalat Müdürü Cem Çetik, “Durum böyle olunca armatörler 40hc konteynerlerin çok büyük bölümünü Çin’den Amerika’ya taşımayı tercih etmektedir. Ancak Çin’e olan 40hc konteyner dönüşü ihraç edilenin çok altında kalınca Çin’de gelen / giden ekipman dengesi bozuldu. Bu da dünya üzerinde domino etkisi yarattı” dedi.
Süreci örnek bir model üzerinden değerlendiren Çetik, “Örneğin güncel olarak şu anda Çin’den Türkiye ve Avrupa’ya yeterli sayıda 40’lık konteyner sağlanamıyor. Bu durum özellikle hem Türk ithalatçılarının tedarik sürelerini uzatmakta hem de ihracatçıların konteyner bulamadığı için planlamalarını sekteye uğratmakta ve aynı şekilde teslim sürelerini geciktirmektedir.
40hc yokluğunda 40dc standart konteynere olan talep de artınca artık 40dc konteyner bulmak da zorlaşmış durumda ve yer problemleriyle birlikte yüklemeler 3-4 hafta sonraki gemilere planlanabilmektedir. Bu durum sadece birkaç hafta sürecek gibi görünmüyor. İyimser olarak 2021 yılının ilk yarısı sonuna kadar devam edeceği öngörülmekte” diye konuştu.
Armatörlerin uzun bir süre daha 40hc yüklemeler için önceliklerinin Amerika olmasının beklendiğini bildiren Çetik, “Bu da Çin’den ithalat yapan firmaların 40hc yerine 40dc ya da 40 Non-operating reeferlar ile yüklemelerini bulabildikleri en erken gemiye vakit kaybetmeden organize etmesini gerektiriyor. Diğer taraftan Türkiye’deki ve Avrupa’daki ihracatçılar da 40hc bulmanın zor olduğu bu dönemde aynı stratejiyi izlemek zorunda kalacaklar” dedi. Bu zor dönemde en büyük sorumluluğun armatörlerde olduğuna dikkat çeken Çetik, karlılık ve operasyonel süreklilik arasındaki dengeyi en iyi şekilde sağlamaları gerektiğini söyledi.
Çetik, “Pandemi hiç birimizin tecrübe sahibi olduğu bir durum değil. Ancak açıkça görülüyor ki dünya konteyner akışının belli bölgelerde yoğunlaşması dünya ticaretine ve lojistik süreçlere ciddi zarar veriyor” dedi. Diğer konunun ise artan maliyetler olduğuna değinen Çetik, “Bu zorlu periyotta maalesef birçok bölgede navlunların artacağına şahit olacağız. Zaten pandemi sebebiyle gemi sayılarının ve kapasitelerinin azaltılmasıyla navlunlar yükselişe geçmişti. Buna bir de boş konteyner pozisyonlama maliyetleri eklenenince navlunların daha da artacağı beklenmektedir. Bu zorlu süreçte hem ithalatçılarımızın hem de ihracatçılarımızın planlamalarını yaparken “özellikle uzayacak teslim sürelerini ve artacak lojistik maliyetleri” göz önünde bulundurması gerekiyor” diye konuştu.
“İHRACATÇIYA KONTEYNER TAŞIMA TEŞVİĞİ VERİLMELİ”
Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), ihracatı neredeyse durma noktasına getiren konteyner krizinin çözülmesi için gerekli adımların atılmasını istedi. Pandemi şartları nedeniyle gemilerin günlerce limanlarda kalması, Çin ve ABD’nin, ülkelerinden boş konteyner çıkışına izin vermemesi ve bazı ülkelerin konteyner stoklaması nedeniyle sorun aylardır devam ederken, ihracatçılar sorunun bir an önce çözülmesini bekliyor.
Pandemi döneminde bile var güçleri ile üretim yaparak, ülkelerine katma değer kazandıran ihracatçıların uzun süredir konteyner krizi ile karşı karşıya olduklarını belirten ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, bu nedenle bazı ürünlerin ihracatının yapılamadığını söyledi.
Sorunun sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını, ABD ve Çin’in ülkelerinden boş konteyner çıkışı yaptırmadıklarını belirten Karabağlı, “Pandemiyle birlikte dünya ticaretinin önemli bir bölümünün gerçekleştiği deniz yolunda ’boş konteyner krizi’ başladı. Salgın nedeniyle gemilerin günlerce limanda beklemesi, ithalat ve ihracat dengesindeki değişim bu sorunu gündeme getirdi. Konteyner sorunu yüzünden navlun fiyatları son 1 yılda yüzde 300- 400 arttı. Konteyner fiyatları 10-12 bin dolara ulaştı. İhracatçı bu maliyetleri karşılayamadığı için birçok sektörde ihracat yükleri limanlarda ve depolarda bekliyor. Bu kriz ihracatımızın da istenilen rakamlara ulaşmasını engelledi” dedi.
FAHİŞ FİYATLARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Sorunun çözümü için devletlerarası girişimlerin de yapılması zorunluluğun ortada olduğuna işaret eden Karabağlı, bunun için Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde ilgili bakanlarımız ile birlikte sorunu derinlemesine yaşayan sektör temsilcilerinin bir araya gelmesi ve duruma el koyulması gerektiğini kaydetti. Lojistiğin zamanında gerçekleşmemesi nedeniyle önümüzdeki dönemde ihracatçıların pazarlarını kaybetme tehlikesi yaşadığını anlatan Karabağlı, “İhracatçı için lojistik çok önemli. Zamanında teslim ve maliyetlerin düşürülmesi önemli. Eğer zamanında ürününü gönderemezse, pazar kaybı kaçınılmaz olur. Türkiye’ye yeterli boş konteyner girişi yapılmıyor. ABD’de de ise kota var, boş konteyner çıkışı yaptırmıyor. Konteyner bulunamadığı için navlun fiyatları yükseliyor.
Fahiş fiyatların önüne geçmek için devletin devreye girmesi gerekiyor. Çin’in de bu dönemde konteyner stokladığı belirtiliyor. Bunun önüne geçecek, ABD’nin de kota uygulamasını sona erdirecek devletlerarası girişimlerde bulunmak bir zorunluluk. Ancak akut dönemde, soruna kalıcı çözüm bulunabilinceye kadar, ihracata konteyner taşıma teşviki getirilmesi ve konteyner maliyetlerinin belirli bir kısmının Ticaret bakanlığı veya Ulaştırma bakanlığımızca karşılanması ihracatçıyı rahatlatacak ve bu nedenle zamanında teslim sorunu nedeniyle oluşabilecek olası pazar kayıplarının da önüne geçilmesine destek olacak” diye konuştu.