SETAŞ Genel Müdürü Oğuz Sertaç Yılmaz: Enerji verimliliği konusunda daha gidecek çok yolumuz var. Döngüsel ekonomi bir model olarak kabul edilmeli
EGİAD üyesi olan SETAŞ Genel Müdürü Oğuz Sertaç Yılmaz, Türkiye’deki işletmelerin enerji verimliliği kavramına daha fazla odaklanması gerektiğini söyledi. Bu konuda özellikle KOBİ’lerin ön yargılarını kırmak gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Şirketler enerji verimliliğinde ‘işletme körlüğü’ yaşıyor” dedi. Yılmaz ile SETAŞ’ın başarı öyküsü üzerinden Türkiye’deki enerji sektöründe yaşanan gelişmelere ışık tuttuk.
SETAŞ’ın kuruluş ve faaliyet öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?
2001 yılında kurulduk. Uzun yıllar enerji ve bilişim sektöründe faaliyet gösterdik. Sonrasında tamamen enerji sektöründe ihtisaslaştık. Bugün komplike bir enerji şirketiyiz.
Gelişim hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?
Kurulduğumuzda hedefimiz ağırlıklı enerji taahhüt işleri oldu. Elektrik dağıtım şirketleri ile çalıştık. Devlet ihaleleri aldık. Ama şirket zaman içerisinde evrildi. 2009 yılında enerji verimliliği danışmanlık şirketimizi de kurduk. O yıllarda yeni bir konu idi. GES yatırımını yaptık. Enerjiyi ileten dağıtan ve sonrasında üreten ve verimli kullanmaya çalışan verimliliği odağına alan bir şirket olduk. İyi bir kadromuz var.
2021 yılında vizyon ve misyonumuzu güncelledik. Artık vizyonumuz; doğal sürdürülebilir yaşam mühendisliği…
Misyonumuz; doğanın enerjisini yaşam enerjisine dönüştürmek. Yaptığımız işler arasında; güneş enerji santralleri, enerji iletim hatları, dağıtım şebekeleri, trafo tesisleri ve şehir şebekesi kuruyoruz ve bunu işletiyoruz. GES tarafında üretim yapıyoruz. Verimlilik başlığında çalışıyoruz. 500 arkadaşımız ile ilkleri yapmaya çalışıyoruz.
Son dönemde yapacağınız diğer yeni çalışmalar neler olacak?
Günümüz gündemi, araç şarj istasyonları. Bununla ilgili yönetmelikler çıktı. Bu konuda da ilk olmak hedefindeyiz. Teknoloji odaklı şirket olmayı hedefledik. Sürdürülebilir kavramı özelinden verimlilik başlığına daha fazla odaklanacağız.
Enerji maliyetleri arttıkça bizim hizmet verdiğimiz verimlilik başlığının önemi daha anlaşılmaya başladı. Enerjide verimlilik ile tasarrufu birbirine karıştırmamamız gerekiyor. Verimlilik, ürünün kalitesinden, miktarından ve hizmetin kalitesinden taviz vermeden daha uygun fiyatla üretmektir. Bu yıl öncelikle mevcut yapıyı koruyacağız. Bu yıl öncelikle 20 MW, GES yatırımı ile araç şarj istasyonları konusunda yatırım yapmayı hedefliyoruz. Araç şarj istasyonu yatırımı yıllara yayılan bir yatırım olacak.
Şirketlerimizin verimlilik- tasarruf gerçeği özelinde karnesi nedir?
Maalesef özel sektörde enerji verimliliğini ciddi anlamda uygulayamıyoruz. Kamuda ise; alınan önlemlerle ve devletin yeni destekleriyle inanılmaz iyi verimlilik stratejisi var.
Enerji verimliliği konusunda 2007 yılında kanun çıktı. 2009 yılında da bu konu taşra teşkilatına yayılmaya çalışılıyor. Şirketler artarken tabi ki birçok şirket yetki aldı ama bazıları kapandı. 13 yıl içinde güzel uygulamalarda oldu. Özel sektörde verimlilik kavramına odaklanan şirketlerin büyük ölçekli ve yabancı sermayeli ortaklı şirketler olduğunu görüyorum. Gerçekten kazanacakları paranın farkındalar ama bunu biz KOBİ’lere anlatamıyoruz.
Neden anlatamıyorsunuz?
İşletme körlüğü yaşıyorlar. “Sen benim şirketimi daha iyi mi biliyorsun?” sorusu ile karşı karşıya kalıyoruz. Bir fabrikaya gittiğinde nerelerden enerji kaybı var, parayı elinde tutabileceği noktalar nereleri ufak bir gezi ile bile görebiliyorum, görebiliyoruz. Bu da bizim işimiz…
İşletmeler en çok hangi başlıkta tıkanıyorlar?
Bu işe bütçe ayırmak istemiyorlar. Aslında çok yüksek rakamlar ödemeden de bu hizmetler alınabiliyor. Aslında bu doktorun hastayı teşhis etmesi. Etüt yaptığımızda o işletmenin hastalığını enerji konusunda teşhis ediyoruz. Ama ilacı kullanmazsanız tedavi olamazsınız. Bizim etütlerimiz sonrasında da o konuda yatırımları yapmak zorundasınız. Biz bu yatırımları üçe ayırıyoruz. Kısa, orta ve uzun vadede dönecek iyileştirme yatırımları olarak ayırıyoruz.
KOBİ’lerde ikinci aşamaya geçemiyoruz. Bazen belli hibe projeler kapsamında raporlama yaptığımız kuruluşlar oluyor ama o çalışmalarımız rapor aşamasında kalıyor. Yazık oluyor. Bunu hayata geçirmemiz gerekiyor. Para harcamadan yapabilecekleri iyileştirmeleri bile yaptıramadığımız olabiliyor.
Körlük olan biri niye etüt yaptırmak istesin ki!…
Burada şirketlerdeki yöneticiler arasında kuşaklar arasındaki uyumsuzluk etkili oluyor. Farklı bakış açıları var. 50 yaşın üzerindeki yöneticiler enerji etüdüne inanmıyor. Ama genç yönetici buna inanıyor. Genç kuşak bu etütlere daha yatkın.
Trend ne yönde gelişecek?
Birkaç başarılı model ortaya çıktıkça bu yatırımların artacağına inanıyorum. Eğer belirlenmiş değerlerin üzerinde enerji tüketimleriniz varsa Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesinde enerji etüdü yaptırmak, ISO 50001 enerji yönetim sistemi kurmak ve enerji yöneticisi bulundurmak zorundasınız. enerji yöneticisini ya bünyenizde bulundurmalısınız ya da Enerji verimliliği şirketinden hizmet alabilirsiniz.
Enerji maliyetlerindeki yükseliş, bu talebi hızlandırır mı? Bu bir zorunluluk olabilir mi?
Zorunluluk var. Eğer belirlenmiş değerlerin üzerinde enerji tüketimleriniz varsa Enerji Verimliliği kanunu çerçevesinde enerji etüdü yaptırmak, ISO 50001 enerji yönetim sistemi kurmak ve enerji yöneticisi bulundurmak zorundasınız.
Enerji yöneticisini ya bünyenizde bulundurmalısınız ya da Enerji verimliliği şirketinden hizmet alabilirsiniz. 2 bine yakın enerji yöneticisi var. Ölçmek bilmek, bilmek yönetmektir. Bu önemli bir motto ve güzel bir mottodur.
Devletin özel sektöre uyguladığı teşvik programı var. VAP (Verimlilik Artırıcı Projeler)’leri geliştirmiş durumda. Bunu enerji verimliliği şirketleri aracılığı ile yapabilirsiniz. 5 milyon TL’ye kadar yüzde 30 hibe veriyor. Bu bütçe kullanılmıyor ve kaynak geri dönüyor.
Ayrıca daha düşük enerji tüketen KOBİ’ ler için KOSGEB yeni Yeşil Dönüşüm Destek programını başlattı. Bu kapsamda KOBİ’lerimiz enerji etütleri yaptırabilir ve uygulamaya geçebilirler. Biz bu konularda da destek veriyoruz. Büyük ölçekli şirketlerimiz VAP projelerini özellikle prestij amaçlı yapıyor. KOBİ’lerde bu ciddi bir yatırımdır. Güzel bir hibe modeli, aslında daha fazla değerlendirilmeli. İşletmelerin bu yatırımlara prestij ve kaynak olarak da bakması gerekiyor. Enerji verimliliği konusunda mühendislik bazında eğitim altyapımız olmalı. Bir enerji danışmanından yeni fabrika yatırımları yapılırken destek alınmalı.
Acaba bu hizmetlerin çok yüksek bedelli olduğuna dair kanı mı var?
“Benden daha iyi mi bileceksin?” mantığından uzaklaşmamız gerekiyor. Aslında büyük meblağlar ödenmiyor. Ama yanlış yatırımlarla daha büyük kayıplar yaşanabiliyor. GES örneğinde görebiliyoruz. Yanlış tercihler nedeniyle sıkıntı olabiliyor,
Ülkemiz bir GES çöplüğüne dönüşmesin. Bilinçli yatırımlar yapalım. Kaliteli işçilik ve doğru marka ürünlerle yol alınması gerekiyor. Çalıştığınız firmaların referanslarına bakmakta fayda var.
Enerji Kimlik Belgesi zorunlu hale geldi. Bu uygulama ne ölçüde verimlilik sağladı, sağlıyor?
Bu uygulamada istenilen amaca ulaşılamadı. Süreç; 2011 öncesi yapılan binalar ve 2011 yılından sonra yapılan binalar olarak ikiye ayrılarak yönetildi. Yeni binalarda süreç güzel işledi. Eski binalarda ise süreç sağlıklı işlemedi.
“Enerji Kimlik Belgesi olmayan binalar alınıp satılamaz” denildi. Ama sonrasında “Çok kısa süre içinde belgemi alacağımı taahhüt ederim” diye bir kolaylık çıkarıldı ve bu suistimal edildi.
Sanayiciler son yaşanan elektrik kesintileri sonrasında alternatif enerji kaynaklarına daha fazla odaklanıyorlar. Bu odaklanma yatırıma ne ölçüde dönüşür? Bu süreçte enerji verimliliği başlığı nasıl bir konuma sahip?
Bakanlık bu konuda “Kaynağında üret ve kaynağında tüket” sistemini devreye aldı. İnanılmaz bir talep var. Tıkır, tıkır işliyor. Piyasa, GES talebinden yıkılıyor. O yüzden doğalgaz firmaları GES’ci oldu. Yatırımcı çok bilinçli. Ancak piyasada işi doğru bilmeyen birçok firma da var. Doğru fizibilite ve doğru yatırım olduğu sürece bu alanda yatırım mantıklı. Yoksa çöpten öteye geçmez.
‘Yeşil Mutabakatın’ sektörler üzerindeki dönüşüm süreci başladı mı? Enerji verimliliği başlığında yansımalarını değerlendirir misiniz?
Yeşil Mutabakat önemli bir başlık ve güncelliğinin takip edilmesi gerekiyor. Yeşil mutabakatı anlayan ve anlamayanlar var. Bu konu da danışmanlarla yürütülmeli.
Senin atığın benim hammaddem. Türkiye’de bu sistem oturmadı. Bizim bu konuda ülke olarak farkındalığımızı geliştirmemiz gerekiyor. Döngüsel ekonomiyi bir model olarak kabul etmemiz gerekiyor.
2002 yılında kurulduğumuzda hedefimiz ağırlıklı enerji taahhüt işleri oldu. Elektrik dağıtım şirketleri ile çalıştık. Devlet ihaleleri aldık. Ama şirket zaman içerisinde evrildi. 2009 yılında enerji verimliliği danışmanlık şirketimizi de kurduk. O yıllarda yeni bir konu idi. GES yatırımını yaptık.
EGİAD ile yürüttüğünüz ortak check-up protokol çalışmasını başka kurumlarla da yapıyor musunuz? Geri dönüşleri nasıl oldu?
Çok önemsediğim bir proje idi. Ücretsiz bir check up yapıyoruz EGİAD üyelerimize… Bu çıkan raporları okumalarını çok önemsiyoruz. Farkındalık oluşturmak için raporlamaları ücretsiz yaptık. Bunu çok önemsedik…
Bu alanda yapacakları küçük yatırımlarla büyük kazançlar elde edilebilir. EGİAD Genel Merkezi’mize de bu konuda bir raporlama yapmayı düşünüyoruz. Teşhis önemli ama tedavi daha önemli, sonuçları okusunlar, değerlendirsinler ve ilaçlarını alsınlar.