Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 yıl önceki heyecanla çalışıyoruz
Her ülkenin tarihinde dönüm noktaları vardır. Cumhuriyet’in ilan edildiği 29 Ekim 1923 Türkiye için işte öyle bir anlam taşıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyet, sadece siyasal bir rejim değişikliği anlamına gelmiyor. Cumhuriyet aynı zamanda bilimsel bilginin ışığında aydınlanma, çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaşma ve demokratik bir ortamda topyekûn ekonomik kalkınma vizyonunu ifade ediyor.
Atatürk, askeri ve siyasi alanlarda kazanılan zaferlerin, ekonomik kalkınma ile desteklenmediği sürece kalıcı olamayacağını biliyordu. Bu gerçeği, daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce topladığı İzmir İktisat Kongresi’nde ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmazsa devamlılığı sağlanamaz’ sözleriyle dile getirmişti.
Ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda 100 yılda çok büyük mesafe kat etsek de önümüzde hâlâ uzun bir yol, başaracağımız çok iş var. İhracat ailesi olarak Cumhuriyetimizi ikinci yüz yılında çok daha güçlendirmek, milletimizin refahını artırmak için üzerimize düşen sorumluluğu biliyoruz. Bu bilinçten hareketle 29 Ekim 1923’tekinden farksız bir heyecan, azim ve kararlılıkta yolumuza devam ediyoruz.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına hem mal hem de hizmet ihracatında rekorla girdik. 2022’yi 254 milyar dolarlık mal ve 90 milyar dolarlık hizmet ihracatı ile tamamladık. 2023’ün ilk yarısında işler istediğimiz gibi gitmese de ikinci yarıdan umutluyuz. Bu anlamlı yılda inşallah mal ihracatında 255, hizmet ihracatında 120 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağız.
Ülkemizin mevcut potansiyeliyle ve donanımlı insan kaynağımızla çok daha fazlasını başarabileceğimizi biliyoruz. Bu özgüvenle Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonunu benimsedi
2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedefini yeni süreçte ilk önemli sınav olarak değerlendiriyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için kilogram birim değerimizi en kısa sürede 2 doların üzerine taşımamız gerekiyor. Birim değeri artırmanın yolu yüksek teknolojinin imkânlarını kullanmaktan, inovasyondan, tasarımdan ve markalaşmaktan geçiyor.
Tüm bu konularda 27 sektör ve 61 ihracatçı birliğimiz arasında koordinasyonu sağlıyoruz. Katma değerli ihracat için yüksek teknolojili ve inovatif girişimleri destekliyoruz. Alanında ülkemizin en geniş kapsamlı etkinliği olan Türkiye İnovasyon Haftası’nı düzenliyoruz. Diğer taraftan küresel ticaret büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Yeni dönemde rekabetçi kalabilmek için sürdürülebilirlik uyumu ve yeşil üretim büyük önem taşıyor.
TÜRKİYE’NİN İHRACAT SEYRİ Yıllar İhracat 1923 50,8 milyon dolar 1933 58,1 milyon dolar 1943 196,7 milyon dolar 1953 396,1 milyon dolar 1963 368,1 milyon dolar 1973 1,3 milyar dolar 1983 5,7 milyar dolar 1993 15,3 milyar dolar 2003 47,3 milyar dolar 2013 161,5 milyar dolar 2023 (OVP Hedefi) 255 milyar dolar
Çünkü biz toplam ihracatımızın yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat ile 2050’de sıfır karbon hedefine odaklandı. Bu büyük pazardaki gücümüzü korumak ve artırmak için hızlı hareket etmek durumunda olduğumuzu biliyoruz, çalışmalarımızı bu bilinçle yürütüyoruz.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim: Küresel ticaretteki değişim ve dönüşüm sürecini fırsata çevirebilmek için ihracatçı birliklerimizle yoğun bir mesai harcıyoruz. İnanıyorum ki bu süreçten daha da güçlü çıkarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına taşıma hedefine emin adımlarla ilerleyeceğiz.