Sorun 1: Sektörle ilgili istatistiki veriler güncel değil
Sorunun Tanımı
■Rekolte tahmin çalışmaları uzmanların tecrübeleri ve gözlemlerine dayanarak yapılmaktadır. Başta ağaç sayısı olmak üzere, üretilen sofralık zeytin, toplam zeytinyağı(natürel sızma, natürel birinci ve rafinajlık) vb. gibi sektördeki verilerin güncelleştirilmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir
Çözüm Önerileri
■Uzaktan algılama sistemleri kullanılarak, bir coğrafi bilgi sistemi ve güvenilir veri tabanı oluşturulmalıdır. Bunun için oluşturulacak projeye AB, Bakanlığımız ve Sektör Temsilcilerince destek sağlanması uygun olacaktır
Sorun 2: Zeytincilik Faaliyetleri ve Global İklim Değişikliği
Sorunun Tanımı
■Zeytincilik kültürel faaliyetlerinin yetersiz olması ve global iklim değişikliğinin etkiler
Çözüm Önerileri
■Yeni dikim alanları için global iklim değişikliği dikkate alınarak bu tür tehditlere karşı daha dayanıklı olabilecek yerli zeytin çeşitlerinin klon seleksiyonu ile geliştirilmesi, rakım, konum ve toprak yapısındaki farklı alanlardaki zeytin ağaçlarının iklim değişikliğine dirençlerinin belirlenmesi
■ Havza bazlı destek modelinde AB’ de daha az kayırılmış alanlar denen ve ülkemizde geleneksel meyilli alanlarda mukim zeytinlikler için ilave desteklerin (Rehabilitasyon yardımı) yeni dikimler için verilen fidan dikim desteğinde olduğu gibi 250 TL/dekar olarak güncellenerek verilmesi
■ Zeytinde hastalık ve zararlılarla mücadelede yeni biyoteknolojik yaklaşım ve yöntemlerin geliştirilmesi geniş spektrumlu ilaç tüketiminin minimize edilmesi, Dron vb. gibi tekniklerle toplu biyo ilaçlamaların yapılması
■ Yeni fidan dikimlerinde düzenli ve yüksek verimli, ihracata uygun yerli zeytin çeşitlerinin tercih edilmesi ve klon seleksiyonuyla yerli çeşitlerimizin geliştirilmesi. Son yıllarda ülkemizde de yayılmaya başlayan ve ülkemiz zeytinliklerinde hastalık, adaptasyon sorunları, ağaçlarımızın orijinalitesini bozma vb. olumsuzlukları beraberinde getirebilecek, özellikle İspanya, İtalya’da küresel iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen büyük verim düşüklükleri yaşatan Arbequina; Arbosana vb. gibi ithal fidan çeşitlerinin ülkemize girişine asla izin verilmemesi, özetle ülkemizin yerli zeytin gen kaynaklarının korunması ve çeşitli yollarla fidan ithalatının engellenmesi
■Bölgesel bir “Envanter Projesi” hazırlanarak kayıt dışı ağaçlar tespit edilerek, dikime uygun zeytin alanlarının süratle ağaçlandırılması
■ Zeytin bölgelerimizde bulunan yabani zeytinlerin “deliceler”in aşılanması, ıslahının geliştirilmesi bu kapsamda 300-400 m. rakımlı, bozuk orman arazilerinde “zeytinlik” tesisine izin verilmesi
■ Firesiz ve hızlı zeytin toplama için mekanik hasadın özendirilmesi ve yardımcı malzemelerin temini ve üretimini kolaylaştıracak önlemlerin alınması, zeytin hasat makinelerini küçük ve orta üreticilerin alımını kolaylaştırmak üzere fiyatlarının kontrolden geçirilmesi, ayrıca gövde sarsıcı gibi büyük makinaların da teşvik kapsamına alınması
Sorun 3: Geleneksel zeytinliklerimizin üretim maliyeti ve verim sorunlar
Sorunun Tanımı
■Ülkemizdeki zeytinliklerin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan geleneksel yaşlı ağaçların bulunduğu zeytinliklerimizde ağaç başına verim yaklaşık 10-15 kg civarında olup, gerek ağaçların taçlanma pozisyonu ve gerekse arazi koşulları nedeniyle modern hasat uygulamalarına yeterince müsait değildir.
■ Ülkemizde yaklaşık 80 milyon (Kaynak:ZAİ) adet olarak bilinen delice zeytin ağaçlarından yeterince faydalanılmaması
Çözüm Önerileri
■Ağaç başına verimliliğin AB seviyesine yükseltilmesi için kamu destekli bir program ile bölgelere ve zeytin çeşitlerine göre uygun budama tiplerinin belirlenerek toplu ve tek tip budama uygulamaları yapılması, yaşlı ağaçların kademeli olarak gençleştirilmesi ve mekanik hasada uygun hale getirilmesi çalışmalarının desteklenmesi
■Yeni dikim alanlarına verilen yardımların geleneksel zeytin ağaçlarının gençleştirilmesinde ve diğer kültürel önlemler bakımdan ilave önlemler ile desteklenmesinde kullanılması
Sorun 4: Zeytinlik Alanlarını kısıtlayıcı madencilik vb. faaliyetler
Sorunun Tanımı
■ Zeytin alanlarında maden aramalarına imkan tanıması için Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılatılmasına dair Kanun’da yapılmak istenilen değişiklik taleplerinin ardı arkası kesilmemekte ve sürekli olarak daha başka değişik çıkar grupları tarafından gündeme getirilmektedir. Bu saldırıların sonucunda hazırlanan yasa değişikliği teklifleri, 8 kez Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından reddedilmiştir
Çözüm Önerileri
■ Sektörün en önemli teminatı olan bu örnek yasanın ve özellikle 20’nci maddesinde asla değişikliğe gidilmeyerek korunması, aksine geleneksel zeytin ağaçlarımızı koruyacak ve yeni plantasyonların oluşmasının önünü açacak şekilde kanunda ve yönetmelikte yer alan maddelerin daha etkin bir biçimde uygulanması
Sorun 5: Taklit ve Tağşiş
Sorunun Tanımı
■ Kayıt dışı olarak, uygun olmayan koşullarda satışın yoğun olduğu görülmektedir. Üretici görüntüsü ve adı altında genellikle pazarlarda ve yol üzerlerinde kontrolsüz bir şekilde üretilen ve pazarlanan sahte veya karışık yağlarla tüketicilerin aldatılması
■ Zeytinyağı adı altında pamuk yağı, kanola, aspir, ayçiçek yağlarının karıştırılmasının yanı sıra pirina, ikinci ekstraksiyon ve dekantör yağlarının karıştırılması
■Tanınmış ve satışı çok olan firmalara ait ürünlerinin taklit edilerek zeytinyağı yerine başka bitkisel yağların ya da kalitesi düşük zeytinyağlarının satışa sürülmesi
■Online pazarlama faaliyetinde bulunan arandığında genellikle adresinde veya telefonunda bulunamayan sahte firmalar ve satışlarının denetim altına alınması
Çözüm Önerileri
■Yasal Mevzuatımız AB ile uyumlu hale gelmiştir. Konseyimizce piyasa takip edilmekte, kalite kontrol programı uygulanmaktadır. Bu analizlerin yapılabilmesi için Bakanlığımız bünyesinde de Ankara, İzmir ve Bursa’da Kontrol Laboratuvarları faaliyet göstermektedir. Bu laboratuvarların sayılarının arttırılmasının sağlanması, başta şehir içi ve şehirlerarası taşımada tanker ve depo bazında kontrollere ağırlık verilmesi, tağşişli yağlarla ilgili kamu denetimlerinin attırılması, etkin ve caydırıcı ceza sisteminin devreye girmesi
■Eskiden pazarlarda veya yol kenarlarında yapılan taklit ve tağşişli ürünler Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre yaygınlaşarak büyük markalı sanayicilere de yayılmış, hatta büyük hipermarket zinciri markalarında TGK. Zeytinyağı Tebliğine uygun olmayan ürünlerin var olduğu saptanmıştır. Bu problemin çözümünde zaman geçirilmeden etkin ve caydırıcı cezai yaptırımların gerçekleştirilmesi için yasa değişikliğinin yapılması, müteselsil sorumluluğun oluşturulması yerinde olacaktır.
■Markasız kayıt dışı üretimin kontrol altına alınabilmesi için üretici kisvesi altında satış yapan kişilerin denetlenerek satışlarının kayıt içine alınması.
■Konseyimizce hazırlanan ve Bakanlığımıza sunulan Taklit ve Tağşişle Mücadele Programının Bakanlığımızca desteklenmesi
Sorun 6: Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hedefleri arasında olan 700.000 ton üretim hedefinin gerçekleşmesi durumunda bu rekoltenin değerlendirilmesi ile ilgili yol haritasının olmaması
Sorunun Tanımı
■ Ülkemizin artan zeytin rekoltesi kapsamında sofralık zeytin ile yaklaşık 700.000 ton zeytinyağı üretim hedefinin gerçekleşmesi durumunda bu miktarın nasıl değerlendirileceğiÇözüm Önerileri
■ 700 bin ton zeytinyağı üretimi ile en az ikiye katlanacak sofralık zeytin üretiminin değerlendirilmesi kapsamında öncelikli olarak iç tüketimin arttırılması gerekmektedir. Tüketimin arttırılması ile ilgili tanıtım faaliyetleri yapılabilir. KDV’de yapılan indirim gibi vergi avantajlarından hem üretici hem de tüketicilerin yararlandırılması sağlanabilir.
■ Sofralık zeytin ve zeytinyağında yüksek üretim miktarının ihracat yolu ile desteklenmesi kapsamında çalışmalar yapılmalıdır. Konjonktür dönemlerinde dökme satışlar mümkün olmakla birlikte, ambalajlı ihracatın arttırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. İhracat pazarlarında dağıtım ve pazarlama kanalları geliştirilmeli, dış piyasalarda Türk sofralık zeytini ve zeytinyağı imajını destekleyici faaliyetler gerçekleştirilmeli, “Türk Malı” imajı oluşturulmalıdır.
Sorun 7: Yapılan Desteklemelerin Yetersizliği ve etkin olmaması
Sorunun Tanımı
■ Üreticilere yapılan desteklemelerin yetersiz ve etkisiz olması.Çözüm Önerileri
■ Stratejik bir ürün olması nedeniyle zeytinyağının prim sisteminin zeytinyağının yanı sıra ham dane zeytin ve/veya AB’ de olduğu gibi sofralık zeytine de uygulanması ve bu çerçevede AB’ de 1 Avro/Kg olan zeytinyağı priminin ve 20 cent avro/kg olduğu bilinen sofralık zeytin priminin, ülkemiz koşulları da dikkate alınarak hiç olmazsa bu miktarların yarısı karşılığına tekabül eden miktarlarda yani Zeytinyağı Priminin en az 50
cent/avro/Kg 10 cent/avro/Kg olması gerekmektedir. Bu miktarlarda destekler, sektörel üretimin ve iç ve dış ticaretin sürdürülebilirliği için son derece önemli ve gerekli görülmektedir.
■Genel olarak AB’ de olduğu gibi piyasayı düzenleyici fiyat ve destek modellerinin uygulanması
■ Zeytincilik sektöründe ürün ve üretim maliyetinin düşürülmesinde mutlak gerekli görülen ve zeytincilikte kullanılan girdilerden başta gübre, akaryakıt ve enerjinin ucuzlatılması, Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi uygun olacaktır
Sorun 8: Kalite
Sorunun Tanımı
■ Zeytinin toplanmasından zeytinyağı elde edilmesinde, işlenmesinden depolanması ve ambalajlanmasına kadar olan süreçte kalite kayıplarının oluşmas
Çözüm Önerileri
■ Zeytinyağı ticareti yapan kişilerin eğitilmesi ve ruhsat verilmesi, ruhsatsız kişilerin tedarikçi ya da toplayıcı olarak çalışmalarının engellenmesi
■ Üretici ve kontinü tesisleri kalite kayıpları konusunda bilgilendirme amaçlı eğitimler verilmesi, hasat sezonunda kontroller yapılması ve teşvik edilmesi, kaliteli yağların prim sistemi içerinde ilave destekle ayrıca değerlendirilmesi
■ Kalite kayıplarının önlenmesi için zeytinyağlarımızın, azot korumalı paslanmaz çelik tanklarda depolanabilmesinin desteklenmesi, bu kapsamda Lisanslı Depoculuğun teşvik edilmesi, “modern laboratuvarların kurulması böylece her yıl iç piyasa ve ihracata uygun, kaliteli ve düzenli bir zeytinyağı arzının sağlanması
■ Paketleme tesislerinin kurulması ve zeytinyağı üretiminin ihracata yönelik olması için günün koşullarına uygun, uluslararası rekabet yapılabilecek şekilde destekleme modeline geçilmesi, “Kaliteli Türk Zeytin ve Zeytinyağı” konsepti ile devlet tarafından hedef pazarlarda etkili tanıtım faaliyetlerinin başlatılması
Sorun 9: Pirina ve Karas
Sorunun Tanımı
■ Zeytinyağı sektörümüzün yan ürünü olan pirina ve karasu, çevreyi kirletici olarak algılanmakta ve sanayicilerimizin özellikle atık su deşarj sorununa yönelik çözüm sağlanamadığı için sektörde ciddi sıkıntılara neden olunmaktadır
Çözüm Önerileri
■Bu kapsamda merkezi Madrid’de bulunan Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (IOC) Fonds Commun pour les Produits de Base (CFC) ile birlikte gerçekleştirdiği “Recycling of Vegetable Water and Olive Pomace on Agricultural Land” konulu CFC/IOOC/04 no’lu proje raporu dikkate alınmalıdır. Dünya zeytinciliğinde ikinciliği hedef alan ve bu yıl hedefine ulaşan ülkemizde halen yaklaşık 1.5-2 milyon ton dane zeytinin işlenmesi sırasında 1 milyon ton karasu ve 1 milyon ton nemli pirina elde edilmektedir. Ülkemizde zeytin karasuyunun zirai alanlarda gübre olarak kullanımı, mevzuatımızda yasak olması nedeniyle uygulanamamaktadır.Ancak proje raporunda görüleceği gibi zeytinden yağ elde edilmesi aşamasındaki bu iki yan ürün gübre olarak kullanılması söz konusudur. Bu durumda hem kimyasal gübre kullanımı azaltılabilir, hem bilinçsiz gübre kullanımı önlenmiş olur ve hem de sektörümüzde sürekli olarak çevre kirliliğine neden oldukları gerekçesi ile ceza ödemek zorunda bırakılan sanayicimizin katma değer yaratmasına imkan sağlanmış olacaktır.
■Sürekli (kontinü) santrifüj yöntemiyle zeytinyağı üreten işletmelerin iki fazlı dekantasyon sistemine geçiş yapması ve bu yöntemle pirina içerisinde kalan zeytin karasuyunun pirina tesislerine gönderilmesi
■Üç fazlı dekantasyon sistemiyle devam edecek işletmelerde oluşan zeytin karasuyunun sızdırmaz lagünlerde biriktirilerek buharlaştırılması talep edilmektedir. Bu bağlamda, üç fazlı çalışan işletmeler için merkezi lagünlerin oluşturulması ve pirina sanayinin depolama, taşıma ve işleme gibi altyapı eksikliklerinin tamamlanması açısından, sektöre gerekli desteklerin verilmesi.
Sorun 10: Tüketimin düşük ve kayıt dışı olması
Sorunun Tanımı
■Sektörümüzün başlıca sorunlarından belki de en önemlileri, kayıt dışılık ve tüketimin düşük olması
Çözüm Önerileri
■ Sofralık zeytin ve zeytinyağında kayıt dışı tüketimin yoğun olması nedeniyle sofralık zeytinde gıda güvenilirliği sorunu, zeytinyağında ise kalite düşüklüğü ve haksız rekabetin yoğun olmasını önlemek için kayıtlı üretimin özendirilmesi ve bu amaçla mevcut desteklere ilave olarak AB’ de olduğu gibi sofralık zeytine de destek verilmesi
■Kaliteli iç tüketimin arttırılması için kamu spotları dahil tanıtım yapılması
■AB’de yıllardan beri izin verilmesine rağmen ülkemizde 29 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan ve 01.01.2020 tarihinde zorunlu uygulamaya girecek olan TGK Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği ile Sağlık Beyanları Yönetmeliğinde zeytin ve zeytinyağının kaldırılan sağlık beyanlarının tekrar konulması ve sağlık beyanı yapılmasına izin verilmesi
■Sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir ticaret kısacası sürdürülebilir sektör için değer zinciri içinde tüm halkaların eşit olarak yer alması ve haksız rekabetin önlenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda hem üreticimizin maliyetlerini düşürücü tedbirlerin alınması, ihracatçımızın uluslararası pazarda rekabet edebilmesi ve tüketicimizin ulaşılabilir fiyatlardan ürünü tüketmesinin sağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan bütüncül bir yaklaşımla tüm sorunlar ele alınmalı, analiz edilmeli ve çözüm yolları uygulanmalıdır
Sorun 11: Denetimsiz, ticari, zeytinyağı kalite yarışmalarının olması
Sorunun Tanımı
■Sektörümüzün son yıllarda en önemli sorunlarından biri, hem tüketicinin yanıltılması hem de haksız rekabete yol açmakta olan ve her katılanın altın veya gümüş aldığı sözde zeytinyağı kalite yarışmalarının denetimsiz olması ve yerel idarelerce de desteklenmesi
Çözüm Önerileri
■Sektör temsilcilerinden aldığımız yoğun şikayetler ve tespitlerde;
A) Bakanlığımızca, bu ticari yarışmaların dağıttığı sözde “ödüllü” ibaresini, etiketleri üzerinde kullanan firmaları denetleyerek, Türk Gıda Kodeksi Etiket Yönetmeliğine göre; tüketiciyi yanıltıcı diyerek işlem yapılması talep edilmektedir .
B) Bakanlığımıza bağlı araştırma kuruluşları, il ve ilçe müdürlüklerinde görevli (devlet memuru) bazı
personellerin bu ticari zeytinyağı yarışmalarında jüri üyesi oldukları ve ödül törenlerine katıldıkları tespit edilmekte ve sosyal medya paylaşımlarından da görülmektedir. Denetim mercii olarak bakanlık personellerinin böyle denetimsiz yarışmaların törenlerinde yer alıyor olması ile tüketici için resmiyet ve bir nevi güven duygusu oluşturularak aslında tüketici yanıltılmaktadır. Bu sebeple bakanlık personellerinin böyle güvenilir olmayan yarışmalara jüri ya da misafir olarak iştirak etmesi yerine, denetleyici kimliği ile denetmen olarak müdahil olması gerekli görülmektedir.
C) Rekabet Kurumu, belirli bir ücretin ödenmesi karşılığında sahip olunan ve herhangi bir resmi geçerliliği bulunmayan, hatta kimyasal analizi yapılarak değerlendirilip değerlendirilmediği bile belli olmayan, sözde bu ödüllü denilen zeytinyağlarının fahiş fiyatlara satılmasına müdahale etmelidir.
D) Katılım bedelleri ve yarışmayı düzenleyen kişilerce açıklanan katılımcı sayıları göz önüne alınarak kabaca bir hesap yapıldığında milyonlarca Türk Lirası’nın gelir olarak elde edildiği bu organizasyonların, mali denetimlerinin mutlaka yapılması gerekmektedir.
E) Bakanlığımız ve Konseyimizce birlikte ülkemizde yapılan zeytinyağı kalite yarışmaları için, genel bir düzenlemeye gidilmesi ve yarışmalarda yapılabilecek suistimallerin bir an önce önüne geçilmesi gerekli görülmektedir.
F) Ülkemizde geçtiğimiz yıllarda yapılan bu denetimsiz yarışmalarda tüketici üzerinde güven algısı oluşturmak amacıyla- Sektörün çatı kuruluşu olan “Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Denetimli” ibaresinin kullanılması, Piyasalarda ki rekabet ortamını ve fiyat dengesini bozan, mali olarak, mevzuatlar açısından uygunsuz ve denetimsiz bir biçimde yapılan bu kalite yarışmalarının, yarışmanın düzenlendiği bölgenin mülki amirliklerinin ve STK’ların (Valilik, Kaymakamlık, Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları, Belediyeler vb. gibi)’nin kurumsal logolarının bu yarışma duyurularında ve afişlerinde kullandırılmasına müsaade edilerek ve bu kurumların temsilcilerinin yarışma ödül törenlerine davet edilmeleri ve iştirak etmeleri, belirtilen konulara meşruymuş algısı yaratılmasına olanak sağlanması, yöresel bir örnek olarak verilen Balıkesir ve Çanakkale illerinde yapılacak yatırımlara destek amacıyla kurulmuş Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile yukarıda belirttiğimiz kurumların da bu denetimsiz ve ne sektörümüze ne de bölgemize hiçbir katkısı olmayan, tamamen ticari bir senaryodan ibaret bu yarışmalara finansman desteği sağlanmasının sona erdirilmesi talep edilmektedir
SONUÇ
Denetimsiz, güvenilirlikten uzak ve tamamen ticari kaygılarla düzenlenen bol ödüllü yarışmaların; zeytinyağında toplam kalite alt yapısının geliştirilmesi, kalite algısı ve bilincinin yaygınlaştırılması ve özendirilmesi, ülkemiz zeytinyağlarının dünyada daha etkin tanınması, kalitemizin tescil edilmesi ve tüketicinin korunması amaçlarına hizmet etmediği, tam tersine bu amaçlara zarar verdiği görülmektedir. Türk zeytinyağlarına olan kalite ve güven duygusunu zedeleyen bu durumu, sektörde geçmişte yaşanan olumsuzluklar gibi telafi edilmesi zor zararlara yol açabilecektir. İç ve dış piyasalarda zeytinyağı kalite belgelerine karşı büyük bir güvensizliğe neden olacabileceğinden, bu yarışmaların bu yıldan itibaren bir an önce yasaklanması, gelecekte de Bakanlığımız ve Konseyimizin belirlediği koşullarda ve denetim mekanizmalarıyla yapılması gerektiği düşünülmektedir.