Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er: Altın sıvı zeytinyağının ortalama ihraç fiyatı dolar bazında yüzde 66 artış gösterdi
Türk zeytincilik sektörü ortalama 3 milyar dolar yıllık cirosu olan bir sektör. 2022/23 sezonunun ilk dört ayında 67 bin ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 290 milyon dolarlık ihracata imza atan Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde ambalajlı zeytinyağı ihracatıyla yoluna devam etti. Zeytincilik sektörü, 2023/24 sezonunun ilk dört ayını 24 bin 346 ton zeytinyağı ihracatı karşılığında 175 milyon 55 bin dolar döviz geliriyle geride bıraktı
1 Kasım 2023 tarihinde başlayan 2023/24 zeytinyağı ihraç sezonuna Türkiye dökme zeytinyağı ihracat yasağıyla girdi. Öncesinde de ton başına 20 cent fon ve belirli süreli yasaklarla karşı karşıya kaldı. Türkiye’nin stoğundaki zeytinyağı, rekoltesi ve tüketimini dikkate alındığında bu yasağın doğru bir karar olmadığı, sektörün görüşleri alınmadan bu tür kararların alınmasının sektörün uluslararası prestijine zarar verdiği her platformda dile getiriliyor
2022/23 sezonunun ilk dört ayında 67 bin ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 290 milyon dolarlık ihracata imza atan Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde ambalajlı zeytinyağı ihracatıyla yoluna devam etti. Zeytincilik sektörü, 2023/24 sezonunun ilk dört ayını 24 bin 346 ton zeytinyağı ihracatı karşılığında 175 milyon 55 bin dolar döviz geliriyle geride bıraktı
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde miktar bazında yüzde 64 düşerken, döviz getirisindeki kayıp yüzde 40’ta kaldı. Zeytinyağı ihracatında ortalama ihraç fiyatı 2022/23 sezonunun ilk çeyreğinde ton başına 4 bin 330 dolar iken, 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde 7 bin 190 dolar/ton seviyesine ulaştı. Altın sıvı zeytinyağının ortalama ihraç fiyatı dolar bazında yüzde 66 artış gösterdi. Sektör ambalajlı ürün ihracatı ile yoluna devam ederken, dökme yasağının bir an evvel kaldırılması talep ediliyor
YARIN Dergisi’ne özel değerlendirmelerde bulunan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, “Zeytinyağı ihracatımızı sadece ambalajlı olarak sürdürebildiğimiz için 2022/23 sezonunun ilk dört aylık dilimiyle, 2023/24 sezonunun 4 aylık dönemini karşılaştırdığımızda sektörümüzün bir başarı hikayesi yazdığını görüyoruz. Türkiye, 2022/23 sezonunda 1 Kasım 2022 – 28 Şubat 2023 tarihleri arasında 12 bin 54 ton ambalajlı zeytinyağı ihraç etmişken döviz getirisi 51 milyon 879 bin dolar olmuştu. 2023/24 sezonunun aynı döneminde ambalajlı zeytinyağı ihracatımız 24 bin 346 ton olurken döviz kazancımız 175 milyon 55 bin dolara ulaştı. Ambalajlı zeytinyağı ihracatımız miktar bazında yüzde 102 artarken, değer türünde artış yüzde 237’ye yükseldi. Bu başarılı tablonun 2023/24 sezonu sonuna kadar süreceğine inanıyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatındaki yasak kalktığı takdirde daha başarılı bir sezonu geride bırakmış olacağız. Arzumuz da dökme zeytinyağı ihracatındaki yasağın kalkması” diyor. Er ile zeytin zeytinyağı sektöründe yaşanan gelişmeleri bütün yönleriyle konuştuk
Geçmiş yıllarda zeytinde ‘var yılı-yok yılı’ süreci son 25 yılda yapılan yatırımlarla ‘az yıl-çok yılı’ başlığına evrildi. Bu gelişmenin ışığında rakamlarla sezonun genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?
Türkiye 2002 yılında 90 milyon olan zeytin ağacı varlığını günümüzde 200 milyona ulaştırdı. Türkiye’de önceki yıllarda 16 ilimizde zeytincilik yapılırken, günümüzde 43 ilimizde zeytincilik yapılır hale geldi. 110 milyon adet yeni dikilen ağaç, kademeli olarak ürün vermeye başladı. Sofralık zeytin ve zeytinyağı rekoltemize yansımaları başladı. 2022/23 sezonunda 735 bin ton sofralık zeytin ve 422 bin ton zeytinyağı rekoltesiyle tarihi bir rekolteyi idrak ettik. Sofralık zeytin rekoltesinde dünya birincisi olurken, zeytinyağında ikinci sıraya yükseldik.
Ağaç varlığımızın tam verimli hale gelmesiyle birlikte sofralık zeytinde 1 milyon 200 bin tonluk, zeytinyağında 650 bin tonluk rekolteye ulaşacağımızı öngörüyoruz. Ağaç varlığımızdaki artış sezonlar arasında “var yılı yok yılı” söyleminin de değişmesini beraberinde getirecek. Zeytin üreticisinin bahçelerine, İspanyol, İtalyan, Yunan üreticiler gibi bakabileceği ekonomik altyapıyı sağladığımız takdirde ağaçlarına daha fazla bakacak, bu da üretim ve ihracat rakamlarımıza olumlu yansıyacak.
110 milyon adet yeni dikilen ağaç, kademeli olarak ürün vermeye başladı. Sofralık zeytin ve zeytinyağı rekoltemize yansımaları başladı
Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı fabrikalarının sayısı nedir
Türkiye’deki zeytin ve zeytinyağı fabrikalarının sayısı 3 bin adetin üzerinde.
Türkiye’de bulunan tesislerde makine parklarının ne kadarı Türk firmasıdır?
Türkiye’de kurulu zeytinyağı fabrikalarının yüzde 90’ı Türk markalarının makinelerine sahip.
Türk makine firmalarının ihracatını ana hatlarıyla değerlendirir misiniz?
Zeytin ağacının bulunduğu tüm ülkelere ihracat yapma odaklı bir politika izleniyor. Yoğunlukla ihracat yaptığımız ülkeler; İspanya, İtalya, Yunanistan, Arnavutluk, Cezayir, Fas, Tunus, Mısır, İran, Azerbaycan, Gürcistan, Suriye, Irak, Güney Afrika ve Avustralya.
Zeytin üretiminde güçlü olan diğer üretici ülkelerle karşılaştırarak ağaç varlığı ve verimi özelinde mevcut durumumuzu değerlendirir misiniz?
Türkiye’de bugün toplam zeytin ağacı sayısı 200 milyona, meyve veren zeytin ağacı sayısı ise 170 milyona ulaşmış durumda. Türkiye 170 milyon meyve veren zeytin ağacıyla bugüne kadar en fazla 422 bin tonluk rekolteyi gördü. İspanya 330 milyon zeytin ağacıyla 1,5-1,8 milyon ton aralığında zeytinyağı üretebiliyor. Son 2 yıldır iklim değişikliğinden etkilendikleri için rekolteleri göreceli olarak düşük kalsa da uzun yıllar ortalaması 1,5 milyon ton düzeyinde.
Bu başarının altında yatan etken İspanyol üreticilerin daha fazla desteklenmelerinden kaynaklanıyor.
Avrupa Birliği üyesi üreticilerton başına 1300 Euro destek alıyorken, Türk üreticisi yaklaşık 10 yıldır değişmez bir şekilde kilogramda 80 kuruş destek alabiliyor. Bu destek tutarı artırılmadığı sürece üreticilerin zeytin bahçelerine yatırım yapmaları mümkün olmuyor. Bu da ortalama üretimimizin düşük kalmasına yol açıyor.
Zeytin ve zeytinyağı sektöründe bu tür tağşişlerin önüne geçmek için ciddi önlemler alınması gerekiyor. Ancak, bu konuda denetimlerin yetersiz kaldığını söylemek yanlış olmaz. Hem kamu hem de özel sektör olarak, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve sıklaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.
2023-2024 sezonu için zeytinyağında ve sofralık zeytinde hedefiniz nedir?
Sofralık zeytin üretiminde yıllara göre sıralamamız değişmekle birlikte Türkiye, 2023/24 sezonunun ilk 5 aylık döneminde sofralık zeytin ihracatını yüzde 24’lük artışla 76,5 milyon dolardan 95 milyon dolara taşırken, Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatı döviz bazında yüzde 52 değerlendi. Sektör, 2023/24 sezonu sonunda ihracatta 200 milyon doları aşmayı hedefliyor. Zeytincilik sektörü Anadolu coğrafyasında 43 ilde, 500 bin üreticisiyle zeytincilik sektörüne yaptığı yatırımları katma değere dönüştürmek için ihraç pazarlarında verdiği çabaların meyvelerini topluyor.
2022/23 sezonunda sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında yüzde 7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükselmişti.
2023/24 sezonunun 5 aylık döneminde sofralık zeytin ihracatımızda siyah zeytin ihracatımız yüzde 33’lük artışla 57 milyon dolardan 76 milyon dolara çıktı. Yeşil zeytin ihracatımız 19,4 milyon dolar oldu. Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatında Almanya, Irak ve Romanya ilk üç pazarımız konumunda. Bu ülkeleri Amerika Birleşik Devletleri ve Bulgaristan takip ediyor.
Erken hasat kavramı sektörde son dönemde ön plana çıkan bir üretim modeli… Bu durumun üretim ve ihracat talebine etkisini değerlendirir misiniz?
Erken hasat zeytinyağı üretimi gün geçtikçe sektörümüzde büyük bir ilgi ve önem kazanıyor. Bu eğilim, tüketicilerin daha yüksek kaliteli ve sağlıklı ürünlere olan taleplerinin artmasıyla paralel bir şekilde gelişiyor. Erken hasadın, zeytinyağının tat profiline ve sağlığa faydalarına olumlu etkileri olduğu biliniyor. Dolayısıyla, bu üretim modelinin öne çıkması, tüketicilerin beklentilerine cevap verme ve sektörümüzde kalite standartlarını yükseltme açısından son derece önemli.
Üretim açısından, erken hasadın uygulanması, üreticilerimizin dikkatini ve özenini gerektiriyor. Ancak, bu modelin benimsenmesiyle elde edilen yüksek kaliteli ürünler, uluslararası pazarda da büyük ilgi görüyor. Erken hasat zeytinyağının, ihracat talebini artırıcı bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle, bilinçli ve sağlıklı beslenme trendlerinin güçlenmesiyle birlikte, dünya çapında tüketicilerin bu ürünlere olan ilgisinin arttığını gözlemliyoruz.
Sektörümüzde son yıllarda buna bağlı bir kabuk değişimi yaşanıyor. Erken hasat zeytinyağı üreten butik işletme sayısındaki artış dikkati çekiyor.
Zeytin-zeytinyağı özelinde dünya pazarındaki yerimiz nedir?
Zeytin ve zeytinyağı sektörü, Türkiye için gerçekten de stratejik bir öneme sahip. Ülkemiz, dünya genelinde önemli bir zeytin ve zeytinyağı üreticisi ve ihracatçısı konumunda. Özellikle Ege Bölgemiz, bu alanda başı çekmekte. Aydın, Manisa, Muğla, Balıkesir, İzmir ve Denizli Türkiye’nin 200 milyon zeytin ağacının 115 milyonuna ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin 2023/24 sezonunda 1 milyon 520 bin tonluk zeytin rekoltesinin 805 bin tonluk dilimi Ege Bölgesi illerimiz taraf ından üretiliyor. Ege Bölgemizin zeytin ve zeytinyağı sektörümüze katkısı yüzde 55 mertebesinde. 185 bin ton zeytinyağı rekoltesinin 102 bin tonluk kısmını, 490 bin tonluk sofralık zeytin rekoltesinin 236 bin tonluk dilimini Ege Bölgesi üretiyor.
Türk zeytincilik sektörü ortalama 3 milyar dolarlık yıllık cirosu olan bir sektör. Daha önce de belirttiğim üzere, geçtiğimiz sezon sof alık zeytin rekoltesinde dünya birincisi olurken, zeytinyağında ise İspanya’nın ardından ikinci sıraya yükseldik. Türk zeytincilik sektörü olarak hedefimiz bu seviyeleri korumak.
Türk zeytin ve zeytinyağının kalitesi ve çeşitliliği sayesinde uluslararası alanda oldukça etkiniz. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Orta Doğu gibi büyük pazarlarda Türk zeytin ve zeytinyağına olan talep oldukça yüksek. Ancak, tabii ki dünya pazarında rekabet oldukça yoğun. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkeler de bizimle aynı alanda rekabet ediyorlar.
Bu nedenle, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak, sürekli olarak ürün kalitesini ve markalaşmayı ön planda tutarak uluslararası pazardaki konumumuzu güçlendirmek için çalışıyoruz. Aynı zamanda, yeni pazarlara açılmak ve pazarlama stratejilerimizi geliştirmek gibi adımlarla da dünya pazarındaki yerimizi daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz.
“AMBALAJLI ÜRÜN İHRACATI İÇİN İADE DESTEKLERİ DEVAM ETMELİ”
İhracatçı, ambalajlı zeytin-zeytinyağı için ‘indirim modelli’ destek istiyordu bu konuda bir girişimde bulundunuz mu?
DTÖ taahhütlerimiz gereği, 2022 yılı sonunda ihracat sübvansiyonlarının kaldırılması, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatımızı olumsuz etkiledi. İhracat iadesi desteklerinin DTÖ taahhütleriyle uyumlu bir şekilde tekrar getirilmesi için Birlik olarak birçok girişimde bulunduk ve bulunmaya da devam ediyoruz.
Zeytin ve zeytinyağı sektörüne yönelik pozitif ayrımcılık gözetilerek ihracat iade desteklerinin devam ettirilmesi, ambalajlı ürün ihracatımız için son derece önemli. Özellikle AB üyesi rakiplerimizle rekabet edebilme ihtiyacını göz önünde bulundurarak, ihracatçılarımıza sağlanan desteklerin daha da güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu çerçevede, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatına yönelik destek taleplerimizi sektörümüzün tüm paydaşlarıyla görüşüyor ve ilgili makamlar nezdinde girişimlerde bulunuyoruz. İhracatçılarımızın daha rekabetçi olmalarını sağlamak ve uluslararası pazarda daha güçlü bir konum elde etmelerine destek olmak adına, yeni destek yöntemleri üzerinde çalışıyoruz. Sektörümüzün rekabet gücünü artırmak ve ürünlerimizin uluslararası alanda daha fazla talep görmesini sağlamak için çaba göstermeye devam edeceğiz.
REKABETÇİLİĞİN GÜCÜ MODERNİZASYONDAN GEÇİYOR
Zeytin-zeytinyağı tesislerinin kapasitesi ve modernizasyonu özelinde ne konumdayız? Bu konuda önümüzdeki günlerde sektörün yatırım planında önceliklendirdiği başlıklar neler?
Dünya genelinde zirveyi hedefleyen iki alt sektörü bünyesinde barındıran Türk zeytincilik sektörü rekabetçiliği dünya standartlarında tesislerle sağlayabilir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zeytin hasat makinelerine verdiği desteklerin de olumlu etkisiyle zeytin sıkma tekniklerinin ve rafine zeytinyağı işleme fabrikalarının modernleşmesi ve kapasitelerinin artması zeytinyağı üretimini olumlu etkilemektedir.
Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı sektörüne makine üreten çok başarılı firmalarımız var. Bu firmalarımız Türk zeytincilik sektörüne katkı sağladıkları gibi ihracat yaparak ülkemize döviz kazandırıyorlar. Sektörümüzün rekabet gücünü artırabilmek için tesis kapasitesinin artırılması ve modernizasyonun sağlanması büyük önem arz etmekte. Şu anda, sektörümüzde birçok tesis modernizasyon sürecinden geçmekte ve kapasitelerini artırmak için yatırımlar yapıyor. Bu modern tesisler, daha verimli üretim yapma imkânı sunacak ve ürün kalitesini artıracaktır. Ayrıca, teknolojik gelişmelerin takip edilmesi ve tesislerin bu doğrultuda güncellenmesi de sektörümüzün önceliklerinden biri. Önümüzdeki günlerde sektörün yatırım planında önceliklendirilen başlıklar arasında, tesislerin modernizasyonu, kapasite artırımı, enerji verimliliğinin sağlanması ve çevresel sürdürülebilirlik konuları yer alıyor. Ayrıca, Ar-Ge çalışmalarına ve inovasyona yapılan yatırımlar da sektörümüzün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Bu başlıkların önceliklendirilmesi, sektörümüzün daha rekabetçi olmasını sağlayacak ve uluslararası alanda daha güçlü bir konum elde etmemizi sağlayacak.
2023-2024 sezonunda fiyatlardaki artışlarına bağlı olarak tağşiş pek çok sektörde öncelikli gündem maddesi haline geldi. Sizin sektörünüz özelinde bu sorun konusunda ne aşamadayız? Denetimlerin yetersiz kaldığı ifade ediliyor. Bu konudaki tespitlerinizi paylaşır mısınız?
Tağşiş maalesef özellikle zeytinyağı sektöründe de gündemimizi meşgul eden önemli bir konu. Fiyatlardaki artışlarla birlikte, özellikle internet üzerinden güvenilmeyen satıcılar taraf ından piyasaya sunulan zeytinyağlarında kalitesiz ya da sahte/tağşişli ürün üretilmesi gibi durumlarla karşılaşabiliyoruz.
Zeytin ve zeytinyağı sektöründe bu tür tağşişlerin önüne geçmek için ciddi önlemler alınması gerekiyor. Ancak, bu konuda denetimlerin yetersiz kaldığını söylemek yanlış olmaz. Hem kamu hem de özel sektör olarak, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve sıklaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Tağşişli zeytinyağı ticareti yapanların nitelikli suçlar kapsamında cezalandırılması gerekmekte. Tağşişin süreklilik kazanması halinde ise ilgililerin ticaretten menedilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, tüketicilerin bilinçlendirilerek kaliteli ürünler tercih etmeleri konusunda da çalışmalar yürütülmelidir. Tüketicilere tavsiyemiz, Tarım ve Orman Bakanlığı üretim onaylı firmaların ürünlerini satın almalarıdır. Yol kenarlarından, plastik bidonlarda, beyaz teneke ile satılan ürünleri almamalarını öneriyoruz.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak bu konuya büyük bir hassasiyetle yaklaşıyoruz. Üyelerimizi sürekli olarak bilgilendiriyor, kalite standartlarına uygun üretim yapmaları için teşvik ediyoruz. Aynı zamanda, denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde işlemesi için Bakanlıklarımızla ve sektörümüzdeki kurum/ kuruluşlarla iş birliği içinde çalışıyoruz.
Dökme zeytinyağı ihracatı belirsiz bir tarihe ertelendi. Bu da kutulu ambalajı zorunlu kılıyor. Kutulu, ambalajlı üretimde ihracat konusunda ne noktadayız? Bir öncesi sezona göre kutulu ambalajdaki konumumuzu değerlendirir misiniz? Bu konuda nasıl bir stratejik eylem planı oluşturdunuz?
1 Kasım 2023 tarihinde başlayan 2023/24 zeytinyağı ihraç sezonuna Türkiye dökme zeytinyağı ihracat yasağıyla girdi. Öncesinde de ton başına 20 cent fon ve belirli süreli yasaklarla karşı karşıya kalmıştık. Türkiye’nin stoğundaki zeytinyağı, rekoltesi ve tüketimini dikkate aldığımızda bu yasağın doğru bir karar olmadığını, sektörün görüşleri alınmadan bu tür kararların alınmasının sektörümüzün uluslararası prestijine zarar verdiğini hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Ticaret Bakanlığı nezdinde dile getirdik.
2022/23 sezonunun ilk dört ayında 67 bin ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 290 milyon dolarlık ihracata imza atan Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde ambalajlı zeytinyağı ihracatıyla yoluna devam etti. Zeytincilik sektörü, 2023/24 sezonunun ilk dört ayını 24 bin 346 ton zeytinyağı ihracatı karşılığında 175 milyon 55 bin dolar döviz geliriyle geride bıraktı.
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde miktar bazında yüzde 64 düşerken, döviz getirisindeki kayıp yüzde 40’ta kaldı.
Zeytinyağı ihracatında ortalama ihraç fiyatı 2022/23 sezonunun ilk çeyreğinde ton başına 4 bin 330 dolar iken, 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde 7 bin 190 dolar/ ton seviyesine ulaştı. Altın sıvı zeytinyağının ortalama ihraç fiyatı dolar bazında yüzde 66 artış gösterdi. Zeytinyağı ihracatımızı sadece ambalajlı olarak sürdürebildiğimiz için 2022/23 sezonunun ilk dört aylık dilimiyle, 2023/24 sezonunun 4 aylık dönemini karşılaştırdığımızda sektörümüzün bir başarı hikayesi yazdığını görüyoruz. Türkiye, 2022/23 sezonunda 1 Kasım 2022 – 28 Şubat 2023 tarihleri arasında 12 bin 54 ton ambalajlı zeytinyağı ihraç etmişken döviz getirisi 51 milyon 879 bin dolar olmuştu. 2023/24 sezonunun aynı döneminde ambalajlı zeytinyağı ihracatımız 24 bin 346 ton olurken döviz kazancımız 175 milyon 55 bin dolara ulaştı.
Ambalajlı zeytinyağı ihracatımız miktar bazında yüzde 102 artarken, değer türünde artış yüzde 237’ye yükseldi.
Bu başarılı tablonun 2023/24 sezonu sonuna kadar süreceğine inanıyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatındaki yasak kalktığı takdirde daha başarılı bir sezonu geride bırakmış olacağız. Arzumuz da dökme zeytinyağı ihracatındaki yasağın kalkmasıdır.
ZEYTİNYAĞI KİŞİ BAŞINA TÜKETİMİ 2 KİLOGRAM SEVİYESİNDE KALACAK
Ürün fiyatların hızlı ölçüde arttığı bugünlerde kişi başına tüketimi arttırmak için yapılması gerekenler neler? 5 kilogram hedefiniz vardı, bu hedefe bugünkü koşullarda ne ölçüde ulaşılabilir?
Zeytinyağı tüketim alışkanlığı olan insanlar fiyatı ikinci planda gözeterek zeytinyağı tüketimlerini sürdürüyorlar. Mevcut ekonomik koşullar yeni tüketici kazanma noktasında bizi zorluyor. Türkiye’ye günümüzde kişi başı 2 kilograma ulaşan zeytinyağı tüketiminin ekonomik göstergeler iyileşmediği takdirde bu seviyelerde kalacağını öngörüyoruz.
Son 10 yıldır 80 kuruş destek bedeli bugün hala aynı seviyede. Üretim maliyetlerinin hızlı arttığı günümüzde bu rakamlar çok düşük seviyede kaldı. Bu rakamlar nasıl güncellenmeli? Destekleme modeline ilişkin nasıl bir model öneriyorsunuz?
Son 10 yıllık süreçte, enflasyon, döviz kuru ya da diğer ekonomik parametreleri dikkate aldığınızda 80 kuruş olan zeytinyağındaki destek bedelinin yerinde sayması ekonomik göstergelerle izah edilemez noktada.
Avrupa Birliği’ndeki üreticiler kg başına zeytinyağında 1,2 Euro destek alırken, Türk üreticisinin 80 kuruşluk destekle rakipleriyle rekabet etmesi düşünülemez. Bu durumda üretici bahçesine yeterince gübreleme, ilaçlama, budama yapamadığı için verimi düşmekte ikinci kez kayıp yaşamaktadır.
10 yıllık süreçte enflasyondaki artış, döviz kurundaki artış dikkate alınarak destekleme tutarı güncellenmelidir. Döviz kurlarının yaklaşık 15 kat attığı günümüzde zeytinyağındaki destek 15 TL’nin altında kalmamalıdır. Dane zeytinde 15 kuruş olan destekleme tutarı da en az 3 TL’ye çıkarılmalı ve her yıl enflasyon oranında artırılmalıdır.
Yurtdışına yönelik yürüteceğiniz tanıtım ve fuar organizasyonları hakkında bilgi verir misiniz? Yeni projeler devreye girecek mi?
Türk gıda ürünlerinin ABD pazarında bilinirliği artırmak için Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliği Turkish Tastes isimli bir Turquality Projesi sürdürüyoruz. Projede ilk 4 yılı geride bıraktık ve ikinci 4 yıllık döneme başladık.
Bu sayede ABD’ye gıda ihracatımız son 5 yılda yaklaşık 2 kat artış gösterdi. Ege İhracatçı Birlikleri yıllık 7,4 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye lideri konumunda. Tarım ürünleri ihracatımızı 10 milyar dolara taşımak için 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde 2 tane, Japonya’da, Almanya’da ve Çin’de 5 gıda fuarının Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştiriyoruz.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak Avustralya’ya yönelik Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonu hazırlıklarımız sürüyor. Bunların yanında çok sayıda fuara info stant ile katılıp Türk zeytin ve zeytinyağı ihracatının 1 milyar dolar hedefine 2024/25 sezonunda ulaşması için çaba göstereceğiz.