Alper ÇALIŞAL
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Alper Çalışal, Ortaya Restoran’ın ortağıyım. Uzun yıllar kurumsal şirketlerde ve kendi girişimlerimde finans ve iş geliştirme yönetiminde bulunduktan sonra, 3 yıl önce Ortaya’da en yakın arkadaşlarımdan biri olan Burakhan Akçe ile ortak olduk. Şu anda Ortaya Alaçatı, Ortaya Urla ve Ortaya Dükkan olarak üç farklı şubemiz ile yılda 100.000’in üzerinde misafir ağırlayan bir operasyonu yönetiyoruz.
2- Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Yıllarca birçok farklı spor dalıyla ilgilendim. Şu anda düzenli olarak yürüyüş ve direnç antrenmanları ile günlük yoğun tempomdan uzaklaşarak kendime zaman ayırıyorum. Kişisel farkındalık ve insan davranışları üzerine konuları okumaktan ve dinlemekten keyif alıyorum. İnsanın fiziki ve mental sağlığının dengede tutulması için bu iki konunun yaşam tarzının içerisinde olması gerektiğine inanıyorum. Seyahat ederek dünyadaki farklı kültür ve mutfakları deneyimlemeyi kişinin bakış açısını genişletmesi açısından son derece önemli buluyorum. Sanırım hayatımın sonuna kadar sağlıklı bir şekilde bunu yapabilmek adına çalışıyorum.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Restoran ve gıda sektöründe hizmet gösteriyoruz. Ortaya Alaçatı ve Ortaya Urla, Ege ve Akdeniz Mutfağı’nın bizim tarafımızdan yorumlanmış haliyle servis veriyor. Ortaya Davet ile bu lezzetleri isteyen misafirlerimizin özel günlerinde catering hizmeti olarak sunuyoruz. Ortaya Dükkan ise bu yıl İzmir’in gıda sektöründeki en önemli markalarından bir tanesi olan Alsancak Dostlar Fırını ile işbirliği yaparak Alaçatı’ da yaz boyu gece 00:00’dan öğleden sonra 15:00’e kadar aralıksız sıcak boyoz servisi ile İzmir’in sembol yiyeceklerinden bir tanesini misafirlerine sunuyor. Gastronomi artık kişilerin seyahat etme sebebi haline geldi. Bu nedenle bu sektörde doğru ürünü, doğru sunum ve servis ile birleştirilmesi bölgenin gelişimi için son derece önemli bir rol oynuyor. Biz de her daim bu müşteri deneyiminin iyileştirilmesi ve bu alanda öncü olabilmek adına çalışıyoruz.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
2020 yılından bugüne Türkiye, oldukça zorlayıcı ve ekonomik dinamiklerin de alışılmışın dışında geliştiği bir süreçten geçti. Son dönemde atılan doğru ekonomik adımların bir süre daha ülkemizi zorlayacağını fakat 2025’ in ikinci çeyreğinden sonra düzelme ve dengelenme sürecine gireceğimize inanıyorum. Bu sürecin de birkaç yıl daha devam edeceği düşünülürse, yönetim tarzlarımız ve yatırım kararlarımızın son derece dikkatli olması gerektiğini söyleyebiliriz.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
Bölgedeki ve dünyadaki sektörel gelişmeler, farklı kurumsal yönetim tarzlarının incelenmesi ve ticari fikir alışverişlerinin yapılması adına EGİAD gibi STK’ları önemli buluyorum.
Ceren SEZGİN
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1995 İzmir doğumluyum.vLisans eğitimimi İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde tamamladım. Ardından, Londra’da University of Greenwich Master of Architecture Part 2 Bölümü’nde yüksek lisans eğitimime devam ettim. 2020 yılı itibari ile İzmir’de mimarlık mesleğimi sürdürüyorum.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Küçüklüğümden beri çizim yapıyorum. Mimar olarak, büyük ve yapı ölçeğinde yaptığım çizimlerin aksine, karakter ve hikâye odaklı çizimler yapmak bana en keyif veren zaman geçirme aracım, hobim.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Mimarlık sektöründe faaliyet göstermekteyiz. BS Mimarlık, İzmir merkezli, kurucusunun Betül Sezgin olduğu bir mimarlık/içmimarlık tasarım stüdyosudur. Farklı ölçeklerde çalışabilen, dinamik ve multidisipliner bir ekipten oluşuyoruz. BS Mimarlık olarak, mobilya tasarımından kentsel ölçekteki müdahalelere kadar geniş bir ölçek spektrumunda çalışmaktayız. Her bir konuyu ve projeyi çeşitli boyutlarda ele alıp, bir mimari araştırma olarak değerlendiriyoruz. Genç ekibimizle beraber her projeye farklı perspektif geliştirip kendi mimari üslubumuzu dinamik tutmaya gayret ediyoruz. Gelişen bir teknolojik çağa tanıklık ederken, mimarlar olarak sektörde bir paradigma değişimini gözlemliyoruz. Yapay Zekâ ile mimari çözümler arasındaki işbirliği, yaratıcı tasarım ile teknoloji arasında yeni bir sınır tanımlıyor. Bilgisayar odaklı parametrik tasarımların, geleneksel mimarlık anlayışının önüne geçebileceği, tasarım sürecindeki hız zaman ekseninde pozitif etki göstereceğinin bilincinde bir ofis olarak; kullandığımız bilgisayar programlarında kodlama ile zamandan tasarruf ediyoruz. Her bir tasarımımızın belirli parametrelerden oluşması ile tasarım rastlantısallığından uzaklaşmış oluyoruz. Teknolojik gelişmelerle kendimizi güncel tutarak yaratıcı tasarım sürecine katkıda bulunuyoruz.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Gelişen teknoloji ile yeni meslek kollarının ve iş fırsatlarının doğacağını düşünüyorum. Mevcuttaki ekonomik belirsizlik, kaygı ve düşüşü getirse bile; yeni çözümlerin yakında olacağını umuyorum. Özellikle Yapay Zekâ ile, mimarlık sektöründe yeni istihdamların sağlanacağını görüyoruz. Teknoloji ile sürdürülebilirlik ve sıfır karbon projeleri ile inşaat sektöründe yatırımların artacağını düşünüyorum.
5-Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
Sivil toplum kuruluşlarının, kişinin hem bireysel hem de bir kentli olarak, yolculuğundaki etkisini çok kıymetli buluyorum. EGİAD’ın, kolektif bir amaç uğruna çalışıp üretmek, kentimizde ve daha sonra büyük ölçekteki projelerde en doğru STK olduğunu düşünüyorum. Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret komisyon üyeliğim boyunca, aynı heves ile neler yapabiliriz diye odaklandığımız toplantılar ve sonuçlandırdığımız projeler ile hep yükselen bir ivmede üretkenlik ile deneyimlediğim bu süreç benim için çok öğretici ve geliştiriciydi. EGİAD’ın kent raporları ve araştırma raporlarının çok önemli kaynaklar olduğunu ve sıkça kendi projelerimde de incelediğimi söyleyebilirim.
İrem LÜBİÇ
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1998 yılında İzmir’de doğdum. Özel Ege Ortaokulu’nda okuduktan sonra Özel Işıkkent Anadolu Lisesi’nde eğitimimi tamamladım. 2017 yılında liseden mezun olduktan sonra üniversite için İstanbul’a taşındım. Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü’nü pandemi yeni yeni biterken 2021 yılında tamamladım. Okurken aynı zamanda turizm alanında staj yaptım. Üniversiteyi bitirdikten sonra kendimi gümrük ve muhasebe alanında geliştirmek için bir gümrük firmasında çalıştım. Yaklaşık bir sene sonra da Lübiç Gümrük Müşavirliği’nde çalışmak üzere temelli olarak İzmir’e dönüş yaptım.
2- Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Liseye başladığımdan beri bu hayattaki en büyük hobim dans oldu. Dans, hayatımda beni ben gibi hissettiren nadir şeylerden. 14 yaşında Street Jazz ile başlayan dans tutkum zamanla daha farklı dallarda da ilerlememe sebep oldu. Dans dışında 10 senedir pilates yapıyorum. Aslında çoğu sporu denedim diyebiliriz. Kitap, dizi, film bunlarda olmazsa olmazlarım. Aynı zamanda gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi çok severim.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Lübiç Gümrük Müşavirliği, 1993 yılında İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Gümrük Müşaviri babam Cihangir Lübiç tarafından kurulmuştur. 30 senedir uluslararası ticaret alanında önemli bir ayak olan gümrük alanında hizmet vermekteyiz. Kanun ve yönetmeliklere uygun ithalat ve ihracat süreçleri ile ilgili firmalarımıza bilgi akışı sağlamaktayız. LH Lojistik şirketimiz ise 2010 yılında kurulmuş olup aktif bir şekilde beraber çalıştığımız firmalarımızın nakliye ve lojistik işlerini yapmaktadır. Gümrük ve lojistik sektörü birbirine bağlı olan ve zamanla gelişip büyüyen sektörlerdir. Dış ve iç pazarlar büyümeye devam ettiği sürece, bizim çalıştığımız sektörler de büyümeye devam edecektir.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Birkaç senedir ekonomik piyasada yaşanan dalgalanmaların 2024 senesinde de devam edeceğini düşünmekteyim. Genel olarak ülkemizde ihracat teşviğiyle beraber ihracatın arttığını gözlemleyebiliriz. Ekonomik beklentim ise piyasanın daha stabil bir şekilde devam etmesi yönündedir.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
Zamanında ablam Ecem Lübiç, EGİAD’a girdiğinde “Ben de bir gün onunla beraber toplantılara gideceğim, onun gibi aktif olacağım.” demiştim. İzmir’e döndüğümde ilk iş olarak EGİAD’a başvurdum. İlk toplantıya girdiğimde EGİAD’a ne verirsen onu alırsın dediler. Gerçekten de öyle. EGİAD hem bir okul, hem bir iş yeri, hem de sosyalleşebileceğin bir ortam. Bu kadar fazla katkı alabileceğin, öğrenebileceğin, gelişebileceğin çok fazla yer yok. EGİAD’dan beklentim benim verebileceklerim kadar. EGİAD, her alanda nitelikli ve anlamlı çalışmalar yürütmektedir. Ege Bölgesi’ndeki değerli sayılacak organizasyonlara ev sahipliği yapmakta aynı zamanda da her organizasyonda da kendini göstermektedir. Bu da Ege Bölgesi’nde ne kadar değerli ve söz sahibi bir dernek olduğunu gösteriyor.
Kandemir KAZANDÖĞER
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1986 İstanbul doğumluyum. UCLA (University of California, Los Angeles) İşletme Bölümü mezunuyum ve 2008 yılından beri aktif ticaretin içerisindeyim. 2018 yılında radikal bir karar ile İzmir’e yerleştim ve sonrasında gayrimenkul danışmanlığı sektörüne Coldwell Banker markası ile başladım. Yeni olduğum şehirde insanlar ile tanışmak bağ kurmak amacı ile başladığım mesleğimde, 2023 yılı Ocak ayında Gaziemir’de Coldwell Banker ile Franchise anlaşması yaparak kendi ofisimi kurdum.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Yelken yapmak, tenis oynamak ve kişisel gelişimimi arttıracak eğitim almak düzenli ve önem verdiğim hobilerim arasında…
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Gayrimenkul sektöründe ticari gayrimenkullerin alım-satım ve kiralanması ile ilgileniyorum. 25 kişilik ekibimle birlikte Gaziemir-Menderes ve Torbalı bölgesi öncelikli olmakla birlikte tüm Türkiye’de gayrimenkul danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Sektörümüz günden güne gelişen, herkesin ilgi odağında ve merak ettiği, yatırım yaptığı bir alan. Bizler de yüksek kaliteli hizmet anlayışı ile hem müşterilerimize kazandıran hem de güven sunan bir anlayışla gayrimenkuller ile ilgili hizmet veriyoruz.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
2024 yılının ekonomik olarak daha çok daralmaların yaşandığı ve geçtiğimiz yıllara göre sermayenin sıkılaşması öngörülen bir politika ile geçeceğini düşünmekteyim. Yine de sektörüm ile ilgili değerlendirme yaptığımda, insanların yatırım yapmasının bir lüks değil, değer korumak için bir zorunluluk olduğunu düşündüğüm için, ticaretlerin aksamadan devam edeceği kanaatindeyim.
5-Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
EGİAD, hem yaptığı faaliyetlerle hem de üyelerine sağladığı katkılarla çok yoğun çalışan bir örgüt. Farklı bakış açılarına ve güncel bilgiye kolaylıkla ulaşılabildiğiniz bir dernek. Hem liderlik açısından hem de iş insanı olarak kendimi geliştirmem de bana çok fayda sağlayacağına inandığım için burdayım ve çok mutluyum.
Mücahit KORKUSUZ
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Ege Perde’nin kurucusu ve yöneticisiyim. Bilkent Üniversitesi’nde eğitim hayatımı tamamladıktan sonra aile işimizi devralarak perde ve ev tekstili sektörüne adım attım. İşimde yenilikçi çözümler ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmayı ilke edindim.
2- Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Boş zamanlarımda doğa yürüyüşleri yapmayı, seyahat etmeyi ve denize açılmayı severim. Aynı zamanda, müzik dinlemek ve kış sporları benim için vazgeçilmez hobiler arasındadır. Bu aktiviteler bana iş hayatımda da ilham veriyor.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Perde ve ev tekstili sektöründe faaliyet göstermekteyim. Ege Perde olarak, müşterilerimize kaliteli, estetik ve kullanışlı perde çözümleri sunuyoruz. Sektörümüzde son yıllarda teknoloji ve dijitalleşme ön planda; akıllı ev sistemlerine entegre edilebilen perdeler ve çevre dostu malzemelerin kullanımı giderek artıyor. Biz de bu trendleri takip ederek, müşterilerimize en güncel ve yenilikçi çözümleri sunmayı hedefliyoruz.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
2024 yılında, ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi bekleniyor. Ancak, sektörümüzdeki yenilikler ve müşteri taleplerindeki artış, büyüme fırsatları yaratabilir. Biz de Ege Perde olarak, müşteri memnuniyetini ön planda tutarak ve yenilikçi çözümler sunarak bu fırsatları değerlendirmeyi hedefliyoruz. Ekonomideki dalgalanmalara karşı esnek ve adaptif bir strateji benimsemek önemli olacaktır.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
EGİAD, bölgedeki genç iş insanlarını bir araya getirerek iş birliği ve dayanışma ortamı sağlıyor. Bu platformda yer almak hem kişisel hem de profesyonel anlamda gelişim fırsatları sunuyor. EGİAD’dan beklentim, iş dünyasında networking olanaklarını artırarak, yeni iş birlikleri ve projeler geliştirme konusunda destek olması. EGİAD’ın mevcut çalışmalarını takdir ediyor ve daha fazla inovasyon odaklı projeler geliştirilmesini umut ediyorum.
Oğuz Atahan SAKARYA
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1988 Turgutlu doğumluyum. Eğitim hayatım Aydın’da başladı ve Adnan Menderes Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Dumlupınar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde devam etti. Nano teknoloji üzerine yüksek lisans derslerini tamamladım ama 2012’de iş hayatına atılınca tezi askıya aldım. Zaman içinde Harvard Üniversitesi’nden “Mimari Hayal Gücü”, Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nden İç Mekan Tasarımı, Bitkisel Tasarım ve Proje Yönetimi gibi eğitimlerle bitmeyen kendimi geliştirme yolculuğuma devam ettim. ROAS Architecture 3d Design markamla 3d mimari görselleştirme hizmetleri sunarken, 2012 yılında Turgutlu’da ilk mağaza konseptli ofisimi açtım. ROAS‘la yaptığımız tasarımları hayata geçiren ATADAN Mühendislik de aynı anda doğdu. 2017’de ROAS İzmir Ofisi’ni kurdum. 2019’da İstanbul’da ve 2021’de Stockholm’de irtibat bürolarımız oldu. Ayrıca, 3D Render Market adında online mimari görselleştirme hizmeti veren ve ROAS Home adında tasarım dekorasyon ürünlerini online satışa sunan iki start-up projem bulunuyor.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Anılarımı hatırlayabildiğimden beri vurmalı çalgıların çoğunu çalabilen biriyim. Lise yıllarımda Aydın’da başlayan müzik serüvenim, üniversite yıllarına kadar devam etti. Kütahya, Eskişehir ve İstanbul gibi şehirlerde Hayal Kahvesi gibi mekanlarda profesyonel baterist olarak sahne aldım. İş yoğunluğum nedeniyle – bir de uçakları kaçırmaya başlayınca – sahnelere veda ettim. Biraz da dost meclislerinde gitar çalıp, şarkı söylerim. Yeni şarkılar ve melodiler keşfetmek, kaliteli canlı müzik dinlemek hobilerim arasında. Ayrıca aynı yıllarda okul takımı ve kulüpte basketbol oynadım, üniversitede ise futbolla devam ettim. Hala haftada bir EGİAD halı saha ekibimizle ter atmaya devam ediyoruz. Ayrıca konsol ve bilgisayar oyunlarıyla aram iyidir. Özellikle strateji ve spor türündeki online oyunlar favorim…
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
ROAS; mimarlar, mühendisler, iç mimarlar, 3D mimari görselleştirme uzmanları ve tasarımcılarından oluşan bir iç mimarlık ve 3D tasarım ofisi. Projelerin tam görsel yönetimini üstlenerek tasarım, danışmanlık, uygulama takibi ve anahtar teslimi hizmetleri sunar. 10’dan fazla ülkede 3D mimari görselleştirme hizmeti verdik.
ATADAN Mühendislik ise, 2012’de ROAS’ın tasarladığı işleri uygulayan bir marka olarak başladı. Bu sene ise aldığımız bayiliklerle birlikte uzmanlık gerektiren özel uygulamalar yapma kararı aldık. Premium zemin, tavan ve duvar sistemleri alt başlığıyla tüm Türkiye’ye hizmet vereceğimiz, İtalyan boya, mikro beton, parke, karo halı ve metal tavanlar üzerine bir showroom hazırlıyoruz.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
2024’ün özellikle ikinci yarısının ülkemiz için ekonomik açıdan zorlu geçeceğini düşünüyorum. Paraya erişimin zorlaşacağını, küçük ve orta ölçekli firmaların büyük kısmının zarar görebileceğini ve hatta bazılarının kapanabileceğini öngörüyorum. Seçim ekonomilerinin etkileri 2024’ün ilk yarısında fazla hissedilmese de, gerçek tablo yılsonuna doğru ortaya çıkacak gibi görünüyor. Ancak umudumu koruyorum; akılcı ekonomi, adalet, eğitim ve teknoloji politikalarıyla 2026 başında daha iyi günler göreceğimize inanıyorum. Enflasyonun gelişmiş ülkeler seviyesine geleceği günleri sabırsızlıkla bekliyorum.
5-Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
EGİAD, hem yaptığı faaliyetlerle hem de üyelerine sağladığı katkılarla çok yoğun çalışan bir örgüt. Farklı bakış açılarına ve güncel bilgiye kolaylıkla ulaşılabildiğiniz bir dernek. Hem liderlik açısından hem de iş insanı olarak kendimi geliştirmem de bana çok fayda sağlayacağına inandığım için burdayım ve çok mutluyum.
Dr. Serkan ERKUŞ
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1989 yılında Kırıkkale’de dünyaya geldim. Okul hayatım tamamıyla İzmir’de tamamlandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olup, devamında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlık eğitimimi tamamladım. Manisa’nın Demirci, Hakkâri’nin Şemdinli ve Van’ın Merkez ilçelerinde hekimlik görevimi yaptım. Meslek hayatımın devamında memleketim olarak gördüğüm İzmir’e geri dönüş kararı aldım. Kısa bir süre Alsancak’ta muayenehane hekimliği yaptıktan sonra Ayrancılar’da yer alan Özel Medifema Hastanesi’nde mesleğimi sürdürmekteyim.
2- Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Spor yapmayı çok seviyorum. Yoğun iş temposu, günlük yaşamdaki stresler ile baş edebilmek adına etkili bir yöntem olduğuna inanıyorum. Koşu, crossfit, doğa yürüyüşleri, bisiklet, reformer pilates sevdiğim birkaç spor dalıdır. Ayrıca sık sık yurtdışı ve yurtiçi geziler planlayıp seyahat etmeyi de çok seviyorum. Mutfakta vakit geçirmeyi de seviyorum. Özellikle farklı dünya mutfaklarından tarifler denemek hoşuma gidiyor.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Sağlık sektöründe Uzman Hekim olarak çalışmaktayım. Kas, eklem ve kemik sağlığını ilgilendiren rahatsızlıklar alanıma girmektedir. Özel olarak çocuk ortopedisi, travma ve eklem cerrahilerine ilgi duymaktayım. Sağlık alanında günümüzde diğer sektörlerde olduğu gibi yapay zekâ uygulamalarının yer aldığı projeler ve robotik cerrahiler üzerine yatırımların arttığını söyleyebilirim.
Ortopedi cerrahisinde kullanılan implant ve protez malzemelerinin üretim ve tedariki konusunda da oldukça hareketli bir süreç mevcut. Bu ürünlerin bir kısmı yurtiçinde üretilmekte ve temin edilebilmekte. Ancak Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı ithal ürünlerin günümüz Türkiye pazarında tedariki ve kullanımı güncel ekonomik şartlarda giderek zorlaşmakta. Aynı zamanda medikal tedavilerde hem Ar-Ge hem de üretim tesislerinin aktif olduğu ve piyasa çeşitliliği olduğu söylenebilir.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Para politikasındaki sıkılığın 2024 yılının sonuna kadar devam etmesini bekliyorum. Bu durumun büyüme görünümü üzerinde de aşağı yönlü baskı yaratmasını öngörüyorum. Her ne kadar yüksek enflasyonda gerileme eğilimi olsa da, bu sürecin üç ya da dört yıl süreceğini düşündüğüm için ekonomide büyüme eğilimi yüksek olmayacaktır.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
Benim EGİAD ailesine katılma isteğim kişisel gelişim amaçlı oldu. Farklı iş alanlarında görev yapan iş insanlarının deneyimlerini dinlemek, EGİAD yönetimi tarafından düzenlenen eğitimler sayesinde iş dünyasına dair güncel bilgileri ve gelişmeleri takip etmek, düzenlenen sosyal aktiviteler ile kişiler arası iletişimi kuvvetlendirmek ve iletişim becerilerini geliştirmek, sağlık sektörü ile ilgili yapılabilecek iş imkânlarını değerlendirmek benim temel beklentilerimdir. Bu doğrultuda EGİAD çalışmalarının oldukça etkili, yerinde ve faydalı olduğuna inanıyor ve bu ailenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.,
Karya OKLAY
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1998 yılında İzmir’de doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi İzmir’de tamamladım. Üniversite eğitimime İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünü kazanarak devam ettim. Lisans eğitimim devam ederken farklı alanlarda hizmet veren mimarlık firmalarında iş tecrübem oldu. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra, birçok seminer ve sertifika programına katıldım. 2005 yılında mobilya ve inşaat üzerine kurduğumuz aile şirketimizde İç Mimar olarak faaliyet göstermeye başladım.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Sporla ilgilenmekten keyif alıyorum. Yazları Kite Surf yapıyorum. Düzenli olarak yoga ve crossfit yapıyorum. Seyahat etmeyi ve farklı kültürleri tanımayı seviyorum. Aynı zamanda da kişisel gelişimle ilgili tüm aktiviteler hobilerimin arasında yer alıyor.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Oklay Ofis bünyesinde; ev-ofis projeleri, fabrika-hastane iç mekan tasarımı ve gerekli tüm hareketli mobilyaları, konsept projeleri ve uygulamaları, ürün tasarımı ve imalatları yapmaktayız. Aynı zamanda franchise bayiliğini yaptığımız Bürotime Oklay Ofis olarak, tüm iş kollarındaki fabrikalara, ofislere, kurumsal firmalara hem ofis mobilyasında çözüm sunmakta hem de 3 boyutlu görselleme ile müşterilerimizin çalışma alanına sanal olarak ürün yerleştirerek etkileyici sunumlar yapmaktayız.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Üretim ve ihracat yapan firmalar ve iş ortaklarımız için 2024 yılının 3. Çeyreğinin daha hareketli geçeceğini düşünüyorum. İç piyasada hareketin artmasını hedefleyen çalışmaların yapılmasını ve üretim maliyetlerindeki artış ve enflasyonunun kontrol altında tutulmasını umut ediyorum.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
EGİAD’ın doğru bir amaca hizmet ettiğini ve başarılı bir sivil toplum kuruluşu olduğunu düşünmekteyim. İş birliklerimizin artmasını ve derneğimizin çalışma alanı çerçevesinde bölgemize ve ülkemize katkı sağlayacak projelerde yer alacağımıza inanıyorum. EGİAD ailesinin bir ferdi olduğum için mutluyum.
Türker YAŞIN
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Özel Ege Lisesi’nden 2013, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 2018 yılında mezun oldum. Akabinde Ernst and Young Consultancy İstanbul Ofisi’nde yaklaşık 3 yıl kadar yönetim danışmanlığı yaptım. Bu süreçte birçok farklı sektörden 30’dan fazla firma için proje yapma ve süreçlerinin iyileştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapma fırsatı edindim. Tedarik zinciri ekibimizin her yıl tüm sektörler için hazırladığı küresel raporlarda Alternatif Proteinlerin ve Bitkisel Süt’lerin tüm dünyada hızla büyüyen bir trendi olduğunu, ülkemizde ise henüz bu alanlarda olgunluk seviyesinin çok düşük olduğunu farkettim. Bu vesile ile de geri dönmek için can attığım memleketim olan İzmir’e geri döndüm ve girişimcilik serüvenim başladı. 2022 yılında İzmir, Tire’de tesisimizin kurulumunu tamamlayarak faaliyetlerini başlattık. Geriye dönüp baktığımda iyi ki İzmir’e geri dönmüşüm diyorum.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Dürüst olmak gerekirse maalesef çok fazla hobilerine zaman ayırabilen birisi değilim. Klasik olarak haftada en azından 3-4 gün spor salonuna gitmeye çalışıyorum. Zaman bulabilirsem ara ara kite sörf ile ilgileniyorum. Ben 2009 yılında ABD’ye dil okuluna gittiğimde ilk akıllı telefonum olan iPhone 2G’yi alabilme şansına erişmiştim. O dönemde Türkiye’de iPhone resmi olarak satılmıyordu. Aynı zamanda bu telefon Steve Jobs’ın meşhur “Today Apple is going to reinvent the phone.” sözünü kullandığı tüm dünyayı değiştiren telefondu. Sonrasında bu telefonlardan denk geldikçe toplamaya başladım. Şimdi küçük bir iPhone 2G koleksiyonum oluştu. Aynı zamanda küçük yaşlardan itibaren girişimciliğe ilgi duyduğum için, iPhone Moment terimini oluşturan bu telefonlar benim için farklı bir anlam ifade ediyor. Ek olarak saatlerle de ilgileniyorum. İnsanın yaşamında bağlı bulunduğu en temel sabit, zaman. Diğer tüm etkenler, coğrafya, biyoloji, fizik bizlerin yaşam denkleminde değişken. Ancak şu an sahip olduğumuz teknoloji ile zaman, bizler için bir sabit konumunda. Dolayısıyla saatler de bize yaşamakta olduğumuz bu dar zamanı ölçümleme ve daha iyi değerlendirebilme şansını sunuyor. Ayrıca saatlere olan ilgim sayesinde dünyanın farklı noktalarındaki butiklerde birçok saat severle tanışma, çeşitli etkinliklere katılma ve çok güzel arkadaşlıklar edinme fırsatı bulabiliyorum.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Biz Bigetaş Biyoteknoloji olarak biyoteknoloji alanında Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri yürüterek, bu faaliyetlerden elde ettiğimiz kazanımları hayvansal gıdalara alternatif gıda çözümleri olarak sunmaktayız. Ayrıca tüketici markamız olan Plantero ile de bitkisel sütler ve bitkisel protein tozları üretmekteyiz. Küresel Bitkisel Protein ve Süt Pazarı büyüklüğünün 2027 yılında 173,5 Milyar USD civarında olması bekleniyor. Sektörümüz her yıl çift haneli bileşik büyüme oranıyla, hızla büyüyor ve gelişiyor. Bizler de bu yarışta geri kalmayarak dünyada ilk ve tek olan çözümlerimizle mevcut pazardan ayrışmayı hedefliyoruz. 2022 yılında tek başına kurduğum Plantero bugün 904 ortaklı hızla büyüyen bir organizasyona dönüştü. Sektörümüz çok hızlı büyümekte olduğu için her geçen gün bizim de çözümlerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Bizim Bigetaş Biyoteknoloji olarak rekabette her zaman en temel stratejimiz rekabeti mavi okyanusta devam ettirmek. Yani kendi geliştirdiğimiz ürün market uyumunu yakalamış ve fiyatını da kendimizin belirlediği ürünler ile sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz. Tüm bu finansal ve stratejik konulara ek olarak, firma olarak sosyal sorurumluluk konusuna çok önem veriyoruz. Gelecek dönemde toplumsal fayda, sosyal fayda ve çevresel fayda sunan firmaların rekabette de öne çıkacağına inanıyor ve tüm çalışmalarımızı da bu yaklaşımla devam ettiriyoruz. Zaten ürettiğimiz her ürün ile ortalama %90 içme suyu, karbon salımı ve tarım arazisi kullanımının önüne geçiyoruz. Ayrıca her yıl Plantero farklı bir tema ile sosyal fayda çalışması düzenliyor. 2024 yılında bölgemiz devlet hastanesinin hijyen koşullarının iyileştirilmesi için bir bağışta bulunduk ve hastanenin kritik noktalarına ozon cihazları yerleştirdik. Ayrıca yıl içerisinde birçok hayvan dostumuzun mama ve tedavi bakımlarını üstlendik. Firmamız büyüdükçe bu çalışmaları daha da güçlendireceğiz. Samimi olarak dile getirmem gerekirse Dünya, İnsanlık, Doğa ve Toplum için faydalı bir iş yapıyor olmamız, bize iş hayatında en büyük motivasyon oluyor.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Yarısını tamamladığımız 2024 yılına baktığımızda komşu ülkelerimizin yaşadığı savaşlar, karışıklar ve istikrarsızlıklarla kıyaslandığında ülkemizin bu zor coğrafyada, zor bir sınav verdiğini görmemiz gerekiyor. 2024 yılının özellikle pandemi süreciyle birlikte aşırı ısınan ekonomimizin ve artan enflasyonun kontrol altına alındığı, anormal fiyat hareketlerinin sonlandığı bir yıl olmasını diliyorum. Hiç şüphesiz büyüme süreçleri tıpkı şirketlerde olduğu gibi ülkelerde ve ekonomilerde de dikkat edilmesi gereken, sancılı bir süreci ve fedakarlıkları gerektiriyor. Ülkemiz sahip olduğu yetkin genç nüfusu, güçlü altyapısı ve sanayisi ile çok ciddi bir potansiyel barındırıyor. Nitekim bu potansiyeli ülkemizin başına gelen birçok felakete rağmen sürdürmekte olduğumuzu büyümemizden de görebiliyoruz. Özellikle bu büyümenin gelecek dönemde tasarım ve inovasyonunun kaldıraç olarak kullanılması vasıtasıyla güçlenerek devam etmesini bekliyorum. Ülkemiz için coğrafya hem en büyük şans hem de zorluk olarak öne çıkıyor. Özellikle Doğumuzdaki kardeş ülkelerimiz olan Türki Cumhuriyetler’le kurulacak iş birliklerini, ülkemizin demiryolu taşımacığındaki altyapı olgunuğunun arttırılmasını, ekonomimizin büyümesinde verimliliği artıracak olan iş kanunu reformu, vergi sistemi reformu, tarımsal reform ve teşvik sistemlerindeki yapılacak değişiklikleri çok değerli buluyorum. Dünya Bankası tarafından her yıl ölçümlenen İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nin (Ease of Doing Business Index) ekonomimizin gelişmesinde önem verilmesi gereken kritik performans ölçüm göstergelerinden birisi olduğunu düşünüyorum.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler? EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler?
EGİAD, Ege Bölgesi’ndeki en proaktif organizasyonlardan birisi olarak her zaman öne çıkıyor. EGİAD’daki yönetici ve üye arkadaşlarımızın bölgemizin gelişmesi noktasında verdikleri emek ve çabayı organizasyonun içerisine girdikten sonra çok daha iyi gözlemleme imkânım oldu. Hali hazırda yaşadığımız bölgedeki problemlerin çözümü konusunda her zaman proaktif olmayı ve dünyayı daha yaşanabilir bir gezegen haline getirmeyi hedefleyen birisi olarak, EGİAD benim için de en uygun STK oldu. Ege Bölgesi Dünya’da eşine az rastlanır, güzellikleri ve harikalarıyla benzersiz bir coğrafyaya sahip. Bizler bu bölgenin kalkınması için elimizden gelen katkıyı sunmalıyız. EGİAD’ın özellikle sosyal fayda anlamında da sorumluluk üstlenerek, okul yaptırmak gibi önemli projeleri yürütüyor olmasından dolayı da yöneticilerimizi ayrıca kutluyorum.
Gizem SUSMUŞ
1- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
2 Kasım 1997 tarihinde Manisa’da doğdum. Lise eğitimimi Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Avukat bir anne ve üniversitede akademisyen/profesör bir babanın kızı olarak her zaman çalışmanın, okumanın, sorgulamanın ve bilinçli bir birey olmanın öneminin farkında olarak büyütüldüğüm için hukuk fakültesinde okurken hedefim hep mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi alabilmekti. Bu nedenle, Hukuk Fakültesi mezuniyetimin ardından yasal stajımı yapmaktayken yüksek lisans başvurularına başlamıştım. Yasal stajımın bitişinin ardından, QS Dünya Üniversiteleri sıralaması’nda Avrupada 127. ve Dünya sıralamasında 310. Olan Universitat Pompeu Fabra’da “Avrupa Hukuku ve Uluslararası Hukuk” adlı tezli yüksek lisans programını kazandım ve bir süre yüksek lisans eğitimim için İspanya, Barcelona’da yaşadım. Farklı bir ülkede yaşam sürmenin kişiliğime ve hayatıma pek çok şey kattığının farkında olarak eğitimimi tamamladıktan ve mezun olduktan sonra ülkeme döndüm. Şuan aile ofisimiz olan ve Annem Av. Pınar Susmuş’un kurmuş olduğu sektörde 30 yıldır faaliyet gösteren Pınar Hukuk&Danışmanlık ofisinde aktif olarak avukatlık yapmaktayım. Kısacası; şu an da genç, dinamik ve yeni şeyler öğrenmeye açık kişiliğimi hukuk büromuzun deneyimiyle harmanlayarak müvekkillerimize en etkin şekilde hukuki destek vermeye devam ediyorum.
2-Hobilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Çocukluğumdan üniversite yıllarına kadar tiyatro eğitimi aldım. Tiyatro yapmak da izlemek de en büyük tutkum. Ortaokul dönemindeyken keman eğitimi almıştım ama sonrasında kemanın hayatımda tiyatro kadar kalıcı bir yeri olmadığını anlayınca bırakmıştım. Sanata ve sanatın her dalına saygı ve sevgim var. Yurtdışı ve yurtiçi seyahatlerimde sanat galerisi ve müze gezmekten çok büyük keyif alıyorum. Ve tabii ki, bir diğer tutkum da seyahat etmek. Yeni yerler keşfetmek ve yeni şeyler öğrenmek hayatım boyunca beni çok heyecanlandırdı. Bu nedenle seyahatsiz bir hayat düşünemiyorum bile.
3-Hangi Sektörde faaliyette bulunuyorsunuz? İşinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Faaliyette bulunduğunuz sektördeki gelişmeleri anlatır mısınız?
Avukatlık yapıyorum ve tabii ki hukuk sektöründe faaliyette bulunuyorum. Hukuk büromuzda yurtiçi ve yurtdışında hem şahıs hem tüzel kişilik niteliğindeki 1.000’in üzerinde müvekkil portföyümüze hukuki hizmet sağlıyoruz. Ağırlıklı olarak; şirket danışmanlıkları, iş hukuku, gayrimenkul hukuku, aile hukuku, icra hukuku, ticaret hukuku ve miras hukuku alanında faaliyet gösteriyoruz. Avukatlık mesleği, toplum içerisindeki özel ve tüzel kişilerin birbirleriyle ve Kamu Kurum Kuruluşları arasında meydana gelen her türlü anlaşmazlıkta hukuki bilgi ile kişilerin ilgili makamlarda temsil edilip haklarının korunarak savunulmasını sağlayan bir meslek grubu olduğundan, mesleğimizi icra ederken meslek etik ve kurallarına uygun şekilde ve avukatlık mesleğine yakışır şekilde doğruluk, özen, onur, saygı, güven kurallarına uymamız oldukça önem arz ediyor. Aktif olarak 2021 yılı Şubat ayından beri yapmakta olduğum mesleğimi icra ederken bu kurallara uymaya son derece özen gösteriyorum ve Pınar Hukuk&Danışmanlık ofisinin kurucusu annem Avukat Pınar Susmuş’un deneyimi ve katkılarıyla sektörde bu anlamda öne çıktığımızı düşünmekteyim. Tabii ki; bilindiği üzere “hukuk” derya deniz olan bir sektör ve pek çok faaliyet alanı var. Bu yüzden sektördeki gelişmeleri değerlendirmek her hukuk dalının kendi içerisinde mümkün iken, geçtiğimiz dönemlerde en gündemde olan konu ülke genelinde kesinlikle gayrimenkul hukuku ve kira tespit davalarıydı. Pandemi döneminin ve global ekonomik krizin Türkiye’de bıraktığı izlerin en etkili örneğini bu alanda gördük. Henüz yeni kaldırılan ve konut kiralamalarında getirilen %25’lik kira artışı sınırı ülke genelinde kira tespit ve uyarlama davalarında rekor kırılmasına neden oldu. Şimdilerde, bu kuralın kaldırılması ile birlikte bu tarz davaların görülmekte olduğu Sulh Hukuk Mahkemeleri’ndeki iş yükünün bir nebze azalacağını öngörmekteyim. Ancak, ülkedeki ekonomik krizin hala devam etmesinden ötürü tahminim bu sefer de tahliye davalarının artışa geçeceği yönünde.
4- 2024’e ilişkin ekonomik değerlendirmelerinizi ve ekonomik beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Ülkemizin uzun süreden beri ekonomik bir krizin içerisinde olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Ülkede yaşanan bu olumsuz mali tablo maalesef 2024 yılının ortalarına kadar devam etmiştir. Artan enflasyon ve Türk Lirasının değer kaybı vatandaşlarımızı olumsuz yönde etkilediği gibi ülkemizin ticari ve siyasi olarak zor günler yaşamasına da sebep olmaktadır. Bu ülkede yaşayan ve yarınlara umutla bakan bir genç olarak beklentim, ülkemizin yaşadığı ekonomik krizi bir an önce atlatarak ekonomisi güçlü bir devlet haline gelmesi için gerekli mali ve hukuki tedbirlerin alınması ve bu coğrafyada yaşayan hiçbir vatandaşın yatağa aç girmeyeceği bir düzenin bir an önce kurulmasıdır.
5- Neden EGİAD? EGİAD’dan beklentileriniz neler?
EGİAD’ın çalışmaları hakkında görüşleriniz neler? Çocukluğumdan beridir annem ve babamın Lions Derneği başta olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşunda aktif olmasından ötürü adeta STK’ların içerisinde büyüdüm diyebilirim. Kendim de üniversite çağından beridir sivil toplum kuruluşlarında aktif rol almaya çalışıyorum. EGİAD ile hukuk ofislerinde bir süre avukatlık stajı yaptığım ve ailemin yakın dostları olan Avukat Murat Çim ve Avukat Halit Çim sayesinde tanıştım. EGİAD’ın Türkiye’de Ege Bölgesi’nde hem faaliyetleriyle hem de üyelerinin niteliği ile önde gelen bir STK olduğuna inanmaktayım. EGİAD’tan en büyük beklentim sektörel anlamda avukatlık mesleği dışında diğer sektörlerdeki uzmanlaşmış ve mesleki başarı sağlamış kişilerle işbirliği içerisinde toplumsal ve sosyal alanda yapılacak çeşitli çalışmalara katkıda bulunmak ve bu yolla farklı meslek dallarındaki üyelerle birbirimize rehberlik etmenin yollarını geliştirmektir.