İlk olarak 2006 yılında ABD’de ortaya çıkan kitlesel fonlama, 2008 yılındaki küresel krizin etkisiyle ivmelenmiş, bugün yıllık 10 milyar USD’lık bir ekonomi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yeni tebliğ ile bahsedilen sermaye bazlı kitlesel fonlama platformlarının paya bağlı kitlesel fonlama ile fonlanmasına izin verilmiş, buna aracılık edecek ve elektronik ortamda hizmet verecek platformun oluşma şekli, faaliyetleri, Sermaye Piyasası Kurulu’na olan yükümlükleri belirtilmiş, toplanacak fonların, amacına uygun kullanıldığına ilişkin kontrolü ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiş, ödül ve bağış ile fon toplanması faaliyetlerini ise kapsamın dışında bırakmıştır.
Yeni bir iş fikrini hayata geçirmek isteyen girişimciler, ürünlerini geliştirme veya hizmetlerini piyasaya sunma aşamasında finansmana ihtiyac duyarlar. İlk olarak kendi birikimleri, aile ve arkadaşlardan borç alarak yola çıkarlar, bu meblağı harcadıktan sonra da melek yatırım veya kamu tarafından çeşitli kurumlar tarafından sağlanan hibe ve teşvik arayışına girerler. Çünkü bankalar tarafından henüz bir şirket kurulmamış veya kar etmeyen bir şirket oldukça riskli olarak görülecek ve bir finansman sağlanamayacaktır.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanan ve 3 Ekim 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği” ile artık yeni nesil girişimler için yeni bir finansman alternatifi resmi olarak da belirtilmiş oldu.
Peki nedir bu kitle fonlaması?
Kitle fonlaması aslında bizim kültürümüzde eskiden beri olan “imece” olarak yaptığımız yardımlaşma halinin, yeni dünyada internet üzerinden yapılanı diye özetleyebiliriz. Eskiden bir köyün ihtiyaçları için herkes kendi gücü oranında, kimisi maddi, kimisi fiziken destek vererek bir araya gelmesi bugün ise bir iş fikrinin veya bir projenin internet ortamında bir grup insan tarafından finanse edilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlk olarak 2006 yılında ABD’de ortaya çıkan kitlesel fonlama, 2008 yılındaki küresel krizin etkisiyle ivmelenmiş, bugün yıllık 10 milyar USD’lık bir ekonomi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Bankası’nın raporlarına göre de 2025 yılında 55 milyar USD’lik bir hacime ulaşacaktır. Özellikle sosyal etkisi olan fikirlerde bağış toplama, yardımlaşma amacı olarak yaygınlaşan kitlesel fonlama, bugün bankaların küçük işletmelere kredi vermemesi, yine küçük işletmeler için finansman kaynağına erişimin zor olması sebebiyle oldukça yaygınlaşmıştır. Dünya genelinde 45 ülkede aktif olarak faliyette bulunan yaklaşık olarak 700 adet kitlesel fonlama platformu bulunmaktadır.
Dünyadaki kitlesel fonlama aktitivelerini temel olarak dört sınıfa ayırabiliriz;
1- Ödül bazlı fonlama
2- Bağış bazlı fonlama
3- Sermaye bazlı fonlama
4- Borç bazlı fonlama
Ödül bazlı fonlama; genelde yeni çıkması planlanan bir müzik albümünde, albümün hediye edilmesi, yeni çıkması planlanan bir kitapta, kitabın önsözünde teşekkürler bölümünde ismine yer verilmesi, açılması planlanan bir sergiye ücretsiz katılım hakkı verilmesi gibi uygulamalarda kullanılmaktadır. Bağış bazlı fonlama ise sosyal etkisi olan projelerde, geri dönüş beklentisi olmadan yardım amaçlı yapılan bağışlardır. Son yıllarda oldukça popüler olan yardımseverlik koşular buna iyi bir örnek olabilir. Ülkemizdeki bütün kitlesel fonlama platformları şu an için sadece ödül ve bağış bazlı fonlama ile çalışmaktadır.
Sermaye bazlı fonlama; şirketlere veya şirketleşme yolundaki girişimcilere hizmet vermektedir. Burada süreç biraz daha zorludur. Fonlamaya çıkan proje, istediği sermaye için iş modelini, finansal yetkinliklerini, takımı, sermayenin nasıl kullanılacağı veya ne kadar süreyle yeterli olacağı gibi melek yatırım ararken yapılan sunumlarla hemen hemen aynı şekilde, potansiyel yatırımcılara sunulması gerekmektedir. Sermayeyi veren yatırımcı, şirketleşen girişimden hisse alacaktır. Sermaye bazlı fonlama bazlı platformların bir diğer avantajı da sunulan ikincil piyasa üzerinden yatırımcılara hisselerini satma imkanı sunmasıdır. Normal süreçte bir melek yatırımcı hisselerini satmak için girişimin bir sonraki yatırım turlarını beklemesi gerekirken, sermaye bazlı fonlama platformu tarafından sunulan ikincil piyasa, hisselerinin devrini yine platform üzerinden başka bir yatırımcıya yapabilmektedir.
Borç bazlı fonlama ise, yatırımcının şirketleşmiş bir girişime borç vererek belli bir süre sonra parasını faiziyle geri almasını sağlamak olarak özetlenebilir. Yapılan anlaşmaya göre verilen borç, belirlenen süre sonunda şirket üzerinden hisse olarak da yatırımcıya dönebilir. Ülkemizde yeni tebliğe kadar sermaye ve borç bazlı bir platform bulunmamaktadır.
YENİ TEBLİĞ NELER GETİRDİ?
Yeni tebliğ ile yukarıda bahsedilen sermaye bazlı kitlesel fonlama platformlarının paya bağlı kitlesel fonlama ile fonlanmasına izin verilmiş, buna aracılık edecek ve elektronik ortamda hizmet verecek platformun oluşma şekli, faaliyetleri, Sermaye Piyasası Kurulu’na olan yükümlükleri belirtilmiş, toplanacak fonların, amacına uygun kullanıldığına ilişkin kontrolü ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiş, ödül ve bağış ile fon toplanması faaliyetlerini ise kapsamın dışında bırakmıştır.
Buna göre yeni oluşturulacak paya bağlı kitlesel fonlama platformu, girişimcilere, yatırımcı bulmada aracılık edecektir. Platformun bağımsız olması, yani girişimci tarafından oluşturulacak kampanyaya yorumda bulunması yasaktır. Platforma girecek girişimleri oluşturulacak yatırım komitesi belirler. Platform kendisi girişimciye borç veya kredi veremez, buna aracılık edemez. Platform payların devri esasına dayanan ikincil piyasa üzerinden aracılık yapması da mümkün değildir.
Fon toplayacak girişimlerin nitelikleri, aynı yurt dışı örneklerde olduğu gibi toplanacak fonun nerede kullanacağının platforma bildirilmesi zorunluluğu, toplanacak fonun alt ve üst limitleri yine tebliğ ile belirtilmiştir.
Özetle, yeni tebliğ ile girişimciler erken aşama iş fikirleri için hisse vererek f inansmana daha rahat erişme şansına sahip olmuşlardır. Girişimci için, platform üzerinden borç alma veya faiz ödeme gibi yurt dışı örneklerinin aksine faaliyetlere izin verilmemiştir. Yatırımcı için de erken aşama fikirlere ulaşmak için farklı bir platform sunulmuş, yatırımcı için kritik ve beklenen bir imkan olan ikincil piyasa üzerinden hisselerin devri yine yurt dışı örneklerinin aksine mümkün kılınmamıştır.