Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlama etkinliğimizde de dile getirdiğim gibi, Cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerleri yeniden parlatmalıyız. Demokrasi, eşit yurttaşlık, laiklik, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma, toplumsal cinsiyet eşitliği ve 21. yüzyıla uygun bir eğitim, ihtiyacımız olan temeli sağlamlaştıracaktır. Geleceğimize, bu kavramların hakkıyla hayata geçirilmesi yön verecek
Cumhuriyetin ilanıyla kısa süre içinde, laiklik, kadın hakları, bütün yurttaşların toplumsal, siyasal ve hukuksal eşitliği gibi, devasa adımlar atıldı. Ülkeyi Batı’nın bir parçası haline getirmeyi amaçlayan reformlara dengeli, gerçekçi ve akılcı bir dış politika eşlik etti. İktisadi planda ise, serbest piyasayı esas alarak özel girişimcilerin dinamizmi ile kamunun iktisadi gücü birleştirildi. Büyük bir sanayileşme ve kalkınma hamlesi başlatıldı. İleri düzenlemeler ve yeni kurumlar aracılığıyla eğitim, bilim ve teknoloji, kültür ve sanat alanlarında, yeniden doğuş ölçeğinde bir canlanmanın önü açıldı.
Cumhuriyetin yüz yıllık kazanımlarının gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte, ikinci yüzyıla girerken önümüzde yeni bir dönemeç var. Bu dönemeçte dünyamızı ve ülkemizi ağır sorunlar tehdit ediyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında refahın adil biçimde dağıldığı, insani kalkınmasını sağlamış bir Türkiye hayal ediyoruz. Hukukun üstün olduğu, demokrasiyi yaşam tarzı haline getirmiş, toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmış bir Türkiye hayalimiz var. Çevreyle uyumlu, dijital ve yeşil dönüşümü başarmış, bilimde evrensel standartları yakalamış, AB entegrasyonunu sağlamış, özetle gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye hepimizin ortak umudu.
TÜSİAD olarak bu hayalin gerçekleşmesine katkı sağlamak için, yüzüncü yılımızda yeni bir proje başlattık. Türkiye’nin farklı bölgelerinde düzenlediğimiz toplantılarda şu dört soruya cevap aradık: Cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte nasıl güçlendireceğiz? Küresel dönüşümlerde ulusal stratejimizi nasıl konumlandıracağız? Çevreyi koruyan bir kalkınma nasıl olmalı? Refahı artırırken bölüşümü daha adil nasıl yaparız? Biz sadece söylemenin değil, toplumun farklı kesimleriyle söyleşmenin değerli olduğunu düşünüyoruz. Bu projemizin çıktılarını aralık ayında paylaşacağız. Hangi düşünce ve toplumsal gruptan olursak olalım, konuşarak, birbirimizi dinleyerek, anlayarak, her kesimin umut ve hayallerini içeren ortak bir gelecek noktasında birleşmeyi hedefliyoruz.
Çalışmamızın ikinci yüz yılımıza girerken toplumsal diyaloğa katkı sağlamasını umuyorum. Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlama etkinliğimizde de dile getirdiğim gibi, Cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerleri yeniden parlatmalıyız. Demokrasi, eşit yurttaşlık, laiklik, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma, toplumsal cinsiyet eşitliği ve 21. yüzyıla uygun bir eğitim, ihtiyacımız olan temeli sağlamlaştıracaktır. Geleceğimize, bu kavramların hakkıyla hayata geçirilmesi yön verecek.
Gençlerimizin coşkusu ve enerjisi ile, bir yüzyıl önce olduğu gibi bugün de cesaret bulacağız. Tecrübemiz sayesinde bunu gerçekçilik ve ihtiyatlılık ile dengeleyeceğiz. Bütün bunları yapacak kapasiteye sahibiz. Gelin, Cumhuriyetin devrimci ruhunu yeniden uyandıralım.