Metaverse, tıpkı mobil internetin yükselişine benzer şekilde, şirketlerin müşteri katılımı, marka bilinci oluşturma, ürün geliştirme, inovasyon ve nihayetinde tüm iş modellerine yönelik yaklaşımlarında radikal değişimler getirebilir.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young) fiziksel ve dijital dünyanın bugüne kadarki en büyük birlikteliği olmaya aday olan ve yeni bir teknolojik atılımın eşiğini temsil eden Metaverse’ün heyecan verici fırsatların yanı sıra bir takım kritik riskler ve zorluklar da içerdiğine dikkat çekti.
EY tarafından yapılan değerlendirmeyi içeren yayında bundan önceki sosyal, mobil ve bulut teknolojileri gibi, Metaverse’ün de insan deneyimini birçok yönden dönüştürebilecek potansiyele sahip olduğunun altı çiziliyor.
Metaverse, insanların dijital avatarları aracılığıyla nesnelerle, çevreyle ve birbirleriyle etkileşime girdiği, paylaşımlı, kalıcı ve üç boyutlu bir sanal ortamı ifade ediyor. İnternetin dönüşümünde büyük rol alması beklenen Metaverse’ün, yakın gelecekte endüstrileri, ekonomileri, toplumları, günlük yaşamı temelden ve yeniden yapılandırabilecek teknolojilerden biri olması bekleniyor.
Metaverse, gerçek bir fiziksel varlık olmaksızın dokunsal ve duyusal olarak kullanıcıya ‘orada olma’ hissi verecek bir deneyim vaat ediyor. Endüstriler için de fiziksel zaman ve mekân kısıtlamalarının dışında, yeni, dönüşümsel fırsatlar sunma potansiyeline sahip.
Henüz emekleme aşamasında olan Metaverse, büyük bir dönüştürücü potansiyele sahip EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Gökhan Gümüşlü konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Metaverse henüz emekleme aşamasında. Ancak yakın gelecekte yeteneklerimizi geliştirebilecek, bağlantılarımızı güçlendirebilecek ve etkileşimlerimizi zenginleştirebilecek bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde oyun endüstrisi başta olmak üzere Metaverse’ün çeşitli erken sürüm örneklerini görüyoruz.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de şirketlerin Metaverse’ü anlama ve hazırlıklı olma arayışında olduklarını, deneysel nitelikte bazı adımlar attıklarını görmekteyiz. Son dönemde pandeminin de etkisiyle fiziksel ve dijitalin hızla yakınsamasını ve tamamlayıcı nitelikteki teknolojilerin gelişmesiyle Metaverse’ün hayatın her alanına yayılabileceği yönünde ciddi beklentiler mevcut. Metaverse, tıpkı mobil internetin yükselişine benzer şekilde, şirketlerin müşteri katılımı, marka bilinci oluşturma, ürün geliştirme, inovasyon ve nihayetinde tüm iş modellerine yönelik yaklaşımlarında radikal değişimler getirebilir.
Metaverse, kamu hizmetleri, eğitim, turizm ve kültürel etkinlikler de dahil olmak üzere daha zengin etkileşimler için potansiyel taşıdığı gibi, ortaya çıkabilecek çeşitli riskler ve zorluklar da söz konusu.”
METAVERSE İLE BİRLİKTE YAPAY GIDALAR ARTACAK
İklim krizi, kuraklık nedeniyle tarımsal verimliliğin düşmesi sonucu tarımın geleceğinin Tarım 5.0 ve Metaverse tarım olduğundan bahseden Tarım Fütüristi ve Yazar Mine Ataman, “Yapay besinler, ‘Metaverse gıda’, yeni protein kaynakları, tarımın ve gıdanın olduğu kadar insan türünün de geleceğini belirleyecek. Metaverse evreni gerçek hayatta şirketlerin yapmaya gücü yetmeyen deneylere, geniş kitlelere hitap eden araştırmalara yeni bir soluk getiriyor. Uzak ülkeler için üretilen bir tarımsal ürünü, hedef kitle Metaverse’de deneyimleyebilecek. Bundan 10 yıl sonra yapay gıdalara bakışımız değişmiş, herkes yapay gıdalara olan önyargısını atmış olacak. Gerçek ekmek, avokado, domates sadece yüksek gelirli kişilerin sofrasında yer alacak. Düşük gelirliler yapay et türü gıdalarla beslenecek.
Birçok kişinin tat kaynağı Metaverse gıda olacak” diye konuştu.