Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Türk gençliğine olan güveni, biz genç iş insanlarına büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bu güvene layık olmak için, iş dünyasında sadece kendi çıkarlarımıza yönelik değil, aynı zamanda ülkemizin ve toplumumuzun geleceğine katkı sağlayacak adımları atmamız gerekiyor. Bu adımlar; bireysel hedeflerimizin yanı sıra, tüm genç iş insanlarının “Birlikten kuvvet doğar.” anlayışına odaklanmalıdır.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu Anafartalar Komutanı Gazi Mareşal Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yıl dönümü olan 10 Kasım’da bir kez daha saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Atatürk’ün ilke ve inkılapları, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki çığır açan adımları temsil ediyor. Bu değerli mirası sahiplenme, onun ideallerini yaşatma ve bu temel üzerine inşa etme sorumluluğumuzun hem bir vatandaş hem de genç bir iş insanı olarak bilincindeyiz.
Atatürk, Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımanın yanı sıra, bireylerin düşünce özgürlüğünü savunmuş, eğitimi ön planda tutmuş ve toplumsal adaleti hedeflemiştir. Bu prensipler, sadece devlet yönetiminde değil, aynı zamanda iş dünyasında da rehberimiz olmalıdır.
Zira, iş dünyasında başarı, sadece ekonomik kazançlarla ölçülmemelidir. Atatürk’ün vurguladığı gibi, iş dünyasının da toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Eğitim, çevre duyarlılığı, etik değerlere saygı, işçi haklarına verilen değer gibi unsurlar, bir iş insanının başarısını tamamlayan temel taşlardır. Dünya ekonomisinde etkin rol oynama hedefimizi, küresel ticari ağlarda güvenilir ve sürdürülebilir bir itibarla sağlayabiliriz. Bu da ancak; evrensel hukuk kurallarını temel rehber alarak, eşit iş eşit maaş prensibiyle hareket eden, liyakate öncelik veren, cinsiyet ayrımcılığından uzak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda tavizsiz müessese yönetimiyle mümkün olabilir.
Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Türk gençliğine olan güveni, biz genç iş insanlarına büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bu güvene layık olmak için, iş dünyasında sadece kendi çıkarlarımıza yönelik değil, aynı zamanda ülkemizin ve toplumumuzun geleceğine katkı sağlayacak adımları atmamız gerekiyor. Bu adımlar; bireysel hedeflerimizin yanı sıra, tüm genç iş insanlarının “Birlikten kuvvet doğar.” anlayışına odaklanmalıdır.
Bugün, Atatürk’ün mirası üzerine inşa edilmiş bir Türkiye’de yaşamanın ve üretmenin gururunu yaşıyoruz. İş dünyasında sürdürdüğümüz faaliyetlerde, Atatürk’ün ileri görüşlü, kararlı, cesur, hukukun üstünlüğünü temel alan bakış açısıyla, O’nun izinde ilerleyerek ve bize bıraktığı mirası sahiplenerek daha aydınlık bir gelecek için çalışmalı, sadece anma günlerini değil, her günümüzü Atatürk’ün “İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz. Çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek ise boşuna yorulmak terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur. Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. (Bursa, 1922)“ anlayışı ışığında yaşamalıyız.
Bu vesileyle, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, O’nun izinde yürüyen tüm Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı genç iş insanlarına başarılar diliyoruz.