EGİAD Melekleri Yatırım Ağı İcra Kurulu Başkanı Levent Kuşgöz: Önümüzdeki beş yıl içinde en az dört başarı hikâyesine imza atmak istiyoruz
Mevzuat teorik olarak kullanışlı ama uygulamasında bürokrasiyi azaltan yönde düzenlemeler olursa katılımcı sertifikamızı daha çok kullanma ihtimalimiz olur. Bireysel yatırımcılık sertifikası iş insanları için de bir cazibe unsuru. Teşvikler veriliyor. En önemlisi değer artışındaki vergiden muafsınız. Bunları iş insanlarına anlattığımız zaman cazip hale geliyor.
EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’na 2016 yılından bugüne 5 binden fazla girişimci başvurusu oldu. Bu kapsamda 30, Melek Yatırımcı- Girişimci Buluşması gerçekleştirildi. Buluşmalarda 120 girişimci sunum gerçekleştirdi. Sonuçta da 22 girişime toplam 3,5 milyon dolar yatırım yapıldı.
Bugün 45 melek yatırımcı üyesi ile yoluna devam eden EGİAD Melekleri Yatırım Ağı, önümüzdeki 5 yıl içinde en az 4 yatırımın ‘exit’ olmasını hedefliyor. Bu başarı hikayeleri ile de yeni yeni hikayeler yazmayı planlıyorlar.
YARIN Dergisi’ni ağırlayan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı İcra Kurulu Başkanı Levent Kuşgöz ile Türkiye’deki melek yatırımcılık ekosistemi üzerinden gelecek döneme ilişkin hedeflerini, dünyadaki trendleri ve bu alandaki planları üzerine konuştuk.
EGİAD Melekleri’nin hikayesi nasıl başladı?
EGİAD’ın çalışma komisyonlarında girişimcilikle ilgili faaliyetleri hep vardı. 2016 yılına geldiğimizde melek yatırımcılıkla ilgili kanun çıktı ve legal bir altyapıya kavuştu. EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nı kurmak için 2016 yılında Hazine’ye başvurduk.
Herkes bireysel yatırımcı. Fon olarak yatırım yapmıyoruz.
İş fikirlerini üyelerimize sunuyoruz. Fikirler değerlendiriliyor. Bazı fikirlere üç, bazılarına beş, bazılarına 10 kişi ilgi gösteriyor. Daha sonra herkesin kendisinin belirlediği yatırım miktarı oluyor. Ama şöyle bir durum var; EGİAD’ın bir dernek kültürü var. Üyelerimizin çoğu bu kültürden geçmiş, bazı komisyonlarda çalışmış, yönetimde yer almış. Aramızda bir samimiyet ve arkadaşlık bağı var. Dışarıdan gelen üyelerimiz de bu sinerjiyi bizimle beraber yakaladılar.
Aynı yılın sonunda EGİAD Melekleri akredite bir yatırım ağı olarak tescillendi. Yatırım ağına paralel olarak EGİAD Melekleri İcra Kurulu’nu oluşturduk.
EGİAD İcra Kurulu’nun vazifesi; üyelerimizin değerlendireceği ve yatırım yapmayı düşüneceği girişimleri aramak, bulmak, gelen başvuruları bir süzgeçten geçirmek…
İlk icra kurulunu EGİAD Melekleri’ndeki yatırımcılardan oluşturduk. Kurul; başvuruları değerlendiriyor ve sonra yatırımcı buluşması gerçekleştiriyor. Girişimciler girişimlerini anlatıyor. Sunumda eğer yatırımcının ilgisi olursa bir sonraki aşamaya geçilip, girişimi daha yakından tanıyor. Bu aşama da geçilirse ileride yatırım yapma aşamasına geliniyor.
Ağ içerisinde kaç yatırımcı var?
45 yatırımcımız var. 2017-2018’den önce süreç daha yavaş ilerliyordu. Dernek içerisinden doğan bir oluşum olduğu için ilk hedefimiz dernek üyelerimiz oldu. 2020’de 45 üyeye ulaştık. 2020’den sonra İstanbul’dan da kriterlerimizi sağlayan profesyonel üyelerimiz aramıza katıldı.
İhtisaslaşmaya gidiliyor mu?
Üyeler bazında bir ihtisaslaşma gözetmedik. 2018’den itibaren yatırım yaptığımız konular daha çok teknoloji odaklı. Teknoloji eliyle mevcut işlerin daha kolay işlenir kılınması, ekonomik olarak katma değer katması gibi konular ele alındı. Ağ yönetimi olarak, yatırımcılarımız hangi konuya ilgi gösteriyorsa o yöne gidiyoruz. Üyelerimizin içerisinde değişik sektörlerde çalışanlar var. Böyle olmasını önceliklendiriyoruz. Teknoloji eli ile bir işin daha verimli yapılmasından kaynaklanan iş modelleri söz konusu. Mesela gıda, inşaat, turizm ve sanayi sektörlerinde bu olabilir. Bu çeşitlilikten besleniyoruz. Yeni üye başvurusu olduğu zaman başka sektörlerden olmasına da özen gösteriyoruz. Spesifik bir sektör seçimimiz yok.
Kaç yatırıma ne kadar fonlama yapıldı?
Bugüne kadar 22 tane yatırım yaptık. Bu yatırımlarımızın çoğu girişimlere oldu ilave olarak bir yatırım fonuna da yatırımcı olduk. Bu yatırımlarımızın toplamı 3,5 milyon doları geçti.
Yatırım modelinizden de bahseder misiniz?
Herkes bireysel yatırımcı. Fon olarak yatırım yapmıyoruz. İş fikirlerini üyelerimize sunuyoruz. Fikirler değerlendiriliyor. Bazı fikirlere üç, bazılarına beş, bazılarına 10 kişi ilgi gösteriyor. Daha sonra herkesin kendisinin belirlediği yatırım miktarı oluyor.
Ama şöyle bir durum var; EGİAD’ın bir dernek kültürü var. Üyelerimizin çoğu bu kültürden geçmiş, bazı komisyonlarda çalışmış, yönetimde yer almış. Aramızda bir samimiyet ve arkadaşlık bağı var. Dışarıdan gelen üyelerimiz de bu sinerjiyi bizimle beraber yakaladılar. Girişimi değerlendirirken, aramızda ilgi gösteren ve göstermeyenlerin tartıştığı ortamlar olabiliyor. İki kitle birbirine gerekçelerini anlatıyor. Bu istişare ortamıyla bir girişime yatırım kararı alıyoruz.
EGİAD MELEKLERİ ORTAK AKIL İLE YOL ALIYOR
Ortak akılla 7-8 kişiden oluşan gruplarda da herkes bütçesi el verdiğince yatırım yapıyor. Böylelikle riski de dağıtmış oluyoruz. Finansman yönetimi anlamında kolaylık sağlıyoruz.
22 yatırım içinde belli bir olgunluğa eriştikten sonra sattığınız bir yapı oldu mu?
Şu ana kadar satış sürecimiz olmadı. 22 yatırım içinden zaman içinde ikinci, üçüncü yatırımını alan girişimlerimiz var. Hatta ilk yatırımın ardından devam yatırımı yaptıklarımız var. İlk turda yatırımcı olmayıp, ikinci turda yatırımcı olan üyelerimiz var. Dolayısıyla 22 yatırımdan ilerlemiş olanlar var. Batan ya da kaybolan bir yatırımımız yok. Tabii daha az gelişen yatırımlar da mevcut. Önümüzdeki dönemde iyi ilerlemelerle satışa gideceğini bize gösteren yatırımlar var.
Bu yatırımların sektörel ya da ürün olarak dağılımı nasıl? Eğilim nedir?
Biz teknoloji bazlı girişimleri öncelesek de yatırımcılarımızın talebi ile birkaç tane teknoloji dışı işe de yatırım yaptık. EGİAD Melekleri olarak bir oyun yatırım şirketi kurduk.
İzmir olarak dokuz üniversitemiz bünyesinde start-up ve kuluçka merkezlerimiz var. Buralardan ne kadar beslenebiliyorsunuz? Aranızdaki entegrasyon nasıl?
EGİAD Melekleri olarak üniversitelerin teknoparkları ile iletişim halindeyiz, aktivitelerine katılıyoruz. Yatırımcıların yatırım yapacakları işlerin gelişim süreçlerine katkı vermesi gerekir diye düşünüyoruz. Sırf yatırım tarafında durmuyoruz, aktivitelerde konuşmacı olabiliyoruz. Teknokentlerde bazı girişimcilere mentor’lük yapıyoruz.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar girişimcilerle yatırımcıları buluşturduğumuz bir mentor havuzumuz da vardı. Bu oluşumu çok fazla ilerletemedik ama oradaki bazı spesifik konularda verdiğimiz mentor’lükler hala devam ediyor. Üniversitelerle etkileşimimiz iyi. Hatta buralardan çıkan girişimlere yatırım yapmayı da çok istiyoruz. Çünkü EGİAD Melekleri olarak Ege Bölgesi’ndeki tek akredite yatırım ağıyız. Bu bölgedeki şirketlere öncelik vermek istiyoruz.
İzmir’e önümüzdeki günlerde bir pozitif ayrımcılık mı yapacaksınız?
Aslında pozitif ayrımcılığımız kurulduğumuz günden beri var. Ama istiyoruz ki İzmir’den de İzmir’i veya Türkiye’deki tüm ekosistemi tatmin edecek girişimciler çıksın.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar girişimcilerle yatırımcıları buluşturduğumuz bir mentor havuzumuz da vardı. Bu oluşumu çok fazla ilerletemedik ama oradaki bazı spesifik konularda verdiğimiz mentor’lükler hala devam ediyor. Üniversitelerle etkileşimimiz iyi. Hatta buralardan çıkan girişimlere yatırım yapmayı da çok istiyoruz. Çünkü EGİAD Melekleri olarak Ege Bölgesi’ndeki tek akredite yatırım ağıyız. Bu bölgedeki şirketlere öncelik vermek istiyoruz.
Önümüzdeki beş yıl için hedefleriniz neler?
Melek yatırımcılıkta dönüşler istatistiki olarak üç veya dört senede oluyor. Burada da bir skala var; on girişime yatırım yaparsanız ama bunların bir ikisi çok iyi dönüşler verir. Diğerleri zaman içerisinde ya eriyor ya çok fazla gelişemiyor. Önümüzdeki beş senede daha önce yaptığımız yatırımların zamanlarının gelip birkaçının “exit” olmasını bekliyoruz. Exit’ler ağımız için şu açıdan çok önemli; ağımıza daha fazla üye çekebilmek ve bu işi daha fazla cazip kılabilmek… Aslında bir başarı hikayesi çıkması çok önemli bir faktör. Türk müteşebbisler için de bir işi yapan birinin tavsiye etmesi üçüncü bir kişinin anlatmasından daha etkili oluyor.
Böyle başarı hikayeleri sizden de çıkacak anladığım kadarıyla…
Evet, önümüzdeki beş senede en az üç veya dört başarı hikayesine imza atmak istiyoruz. Bununla birlikte melek yatırımcılığa olan ilginin daha da artacağına inanıyoruz. Ağımıza daha çok üyenin katılacağını düşünüyoruz. Ne kadar üye katılırsa o kadar güçlü olursunuz, daha fazla yatırım yapma ihtimalimiz olur.
Hazine, mevzuat anlamında 2013’te altyapı hazırlığına başlamıştı. Sizin de belirttiğiniz gibi 2016’da bir revizyon süreci oldu. Şu andaki mevcut koşullara mevzuat yeterli geliyor mu?
Şu anki mevzuat aslında teorik olarak bireysel yatırımcı sertifikalarını kullanmalarını, melek yatırımcıların bu ağları oluşturmalarına imkân sağlıyor. Fakat bunun pratikteki uygulamalarında bazı sıkıntılar var. Bu sıkıntılar prosedürün uzun sürmesinden kaynaklanıyor. Girişimciler, doğaları gereği yatırım aradıklarında işleriyle ilgili bazı telaşları oluyor. Bir yandan işlerini geliştirmeleri, bir yandan da girişimleri için yatırım bulmaları lazım. Yatırım bulmak için melek yatırım ağlarını geziyorlar. Dolayısıyla bürokratik işlere çok zaman ayıramıyorlar. Bizler de yatırımcı olarak bürokrasinin ağır olmasından dolayı belgelerimizi çok kullanamıyoruz. Mevzuat teorik olarak kullanışlı ama uygulamasında bürokrasiyi azaltan yönde düzenlemeler olursa katılımcı sertifikamızı daha çok kullanma ihtimalimiz olur. Bireysel yatırımcılık sertifikası iş insanları için de bir cazibe unsuru. Teşvikler veriliyor. En önemlisi değer artışındaki vergiden muafsınız. Bunları iş insanlarına anlattığımız zaman cazip hale geliyor.
Önümüzdeki günlerde neyi konuşacağız?
Fin-Tech ve oyun alanında çok büyük başarı hikayeleri var. Özellikle oyun alanında Peak Games’in satılmasıyla ilk unicorn’umuz çıktı. Türkiye’deki yatırımcılar olarak bu iki dikeyde daha çok girişimciye, daha çok para yatırırsak global anlamda hem başarı şansımız yükselir hem de bu yatırımlara daha iyi dönüşler alarak daha çok sermayemiz olur.
Daha çok sermaye de bu ekosisteme daha fazla kaynak ayırmak anlamına geliyor. Türkiye olarak da Oyun ve FinTech’i konuşmalıyız. Kendi adımıza bu yönelme noktasında Youcan Games fikri böyle doğdu. İstanbul merkezli WePlay adında bir yatırım fonu var. O fonun yatırımcısı olmak üzere konuyu ilk kez kendi yatırımcılarımıza açtığımızda, yatırımcılarımızdan o fona çok büyük ilgi gördük.
Bu başarı hikayelerinden ve de Peak Games, Gram Games, Dream Games oyun şirketlerinin değerlemelerinden dolayı baktık ki hakikaten yatırımcılarımızda da bu ilgi var. Bu ilgiyi daha spesifik bir şekilde yönetebileceğimiz bir yapıda oyun işinde kendi işini kurmak isteyen girişimlere destek olalım istedik. Dolayısıyla oyun konusunda ekipleşmek isteyen şu anda 3-4 kişi bir araya gelip, oyun girişimciliğine adım atmak isteyen kişilere yatırım yapacağız. O yatırımı yaparken onlara teknik destek vereceğiz. İzmir’de Ruby Games var. Çok başarılı bir stüdyo. Ruby Games bizim stratejik partnerimiz ve oyunların yayınlanması ve pazarlanması alanında bize destek olacaklar. Biz de yatırımcılar olarak bu şirketleri fonlayarak buralardan daha büyük başarı hikayeleri yaratacak oyun şirketleri, oyun girişimcilerinin kendi şirketlerini kurup bu yolda devam etmelerini sağlayacağız.