DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen: Öncelikle özgür ve demokratik bir ortam oluşturarak ülkemizi bir cazibe merkezi haline getirmek gerekiyor. Çalışanlarımızın sosyal haklarını genişletmek, mesleklerin itibarını hak ettiği yere ulaştırmak, istihdam alanlarını genişleterek herkesin emeklerinin karşılığını kazanabilmelerini sağlamak, başarılı gençleri burslarla desteklemek ve elbette işe alım süreçlerinde liyakati öncelemek gerekiyor.
“İşsizlik ve istihdam sorunlarına karşı kalkınma seferberliğini teklif ediyoruz”
Kısmi zamanlı ve uzaktan çalışma modellerini güvenceli hale getireceğiz. Özellikle kadın ve genç istihdamında kısmi zamanlı çalışma ve uzaktan çalışma gibi modelleri çalışanların sağlık ve emeklilik haklarını güvence altına alarak yaygınlaştıracağız.
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, Parti olarak işsizlik ve istihdam sorunlarına karşı kalkınma seferberliği teklif ettiklerini söyledi. Ösen, “Rant yerine üretimi, yatırımı ve istihdamı önceliyor; dünyayla yarışmayı öneriyoruz. Burada ucuzculuk ve fasonculuk yerine katma değer ve markalaşmanın uzun vadede getirilerine odaklanıyor; kontrol-kumanda ekonomisi yerine hür teşebbüsü yani serbest piyasa ekonomisini hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin istihdam ve gençlik özelinde yeni yol haritası nasıl olmalı? Parti olarak genç istihdam ve gençlerin istihdamdaki gücünü arttırmak için uygulayacağınız öncelikli politikanız ne olacak?Türkiye’de çalışma çağındaki nüfusumuzun toplamdaki payı 2020 yılı itibariyle düşüşe geçti. Başka bir deyişle çalışabilir genç nüfusuyla övünen Türkiye, bu avantajını yitiriyor ve ekonomide çok önemli görülen demografik fırsat penceresi kapanıyor. Fakat bu düşme eğilimine rağmen yaklaşık 13 milyon olan ülkemizdeki genç nüfus, elbette hala Avrupa Birliği ülkelerinden daha fazla. Peki bugün gençler ne yapıyor? Yüzde 44’ü eğitimde, yüzde 19’u istihdamda, yüzde 10’u ise hem eğitim-hem istihdamda. Geri kalan yüzde 27’si ise ne işte ne okulda… Genç nüfusun yaklaşık dörtte birine tekabül eden ‘ev gençleri’ iş aramıyor ya da iş konusunda seçici davranıyor ve maddi olarak ailelerine bağımlı yaşıyorlar.
İş gücü istatistiklerine baktığımızda TÜİK’in temmuz ayı verilerine göre 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 18 oldu. Genç erkeklerin yüzde 15’i, kadınların ise yüzde 23’ü işsiz olarak tahmin ediliyor. Her yıl 1 milyona yakın kişinin çalışma yaşına vardığını düşününce tablonun vahameti artıyor.
Maalesef gençler kamuda mülakat bariyerine takılıyor; genç kadınlar cinsiyet adaletsizliğiyle uğraşıyor, başarılı gençler torpillilerle yarışıyor… Yeni iş alanları yaratılmıyor
ve sonuç olarak gelecekten umudunu kesmiş genç bir kitle ortaya çıkıyor.
Bu noktada öncelikle gençler özelinde kamuda mülakat bariyerini kaldırarak liyakatli politikalar izlemek ve emek veren, çalışan, çabalayan gençlerin önündeki engelleri kaldırmak gerekiyor. Gençlerin potansiyellerini açığa çıkarmalarına izin verirsek çağı yakalayabileceğimizi gözden kaçırmamalıyız. Bununla birlikte istihdamda toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle savaşmalıyız.
Genç kadınları desteklemeliyiz. Başarılı örnekler, tüm gençler için geleceğimiz için umut olacaktır.
Parti politikalarımıza gelince DEVA Partisi olarak biz; işsizlik ve istihdam sorunlarına karşı kalkınma seferberliğini teklif ediyoruz. Rant yerine üretimi, yatırımı ve istihdamı önceliyor; dünyayla yarışmayı öneriyoruz. Burada ucuzculuk ve fasonculuk yerine katma değer ve markalaşmanın uzun vadede getirilerine odaklanıyor; kontrol-kumanda ekonomisi yerine hür teşebbüsü yani serbest piyasa ekonomisini hedefliyoruz. Ekonomi eylem planımızda kalkınma seferberliğimizi detaylandırdık. Dileyenlerin web sitemizden bulabileceği bu eylem planımızda genç işsizliği ve istihdamı konusunda da çeşitli politika önerileri ortaya attık. Gençlerin istihdam edilebilirliklerinin arttırılması için kısa eğitim programları, stajlar, sertifikalar, uzaktan eğitimler ve atölyelerle onları destekleyeceğiz.
Gençlerin çalışma hayatı ile erken yaşta tanışmasını sağlayacak iş modelleri geliştireceğiz. Yeni nesil iş modellerini hayata geçireceğiz. Gençlere özel proje, program, hibe destekleri ve eğitim programlarıyla gençlerin kırsal alanlardaki iş ve istihdam imkânlarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacağız.
Özellikle beyin göçünün engellenmesi için yapılması gerekenler neler?
1960’lı yıllarda doktor ve mühendislerimizle başlayan beyin göçü her geçen yıl artarak günümüzde inanılmaz rakamlara ulaştı. Türk Tabipler Birliği’nin açıkladığı son rakamlara göre sağlık çalışanlarının yurt dışına gidebilmesi için gereken iyi hal belgesine başvuranların sayısı 2023’ün ilk 8 ayında 1964 kişi oldu. Ülkemizde hüküm süren belirsizlik, ekonomik problemler, mesleki itibarsızlaştırma, refah seviyesinin gün geçtikçe azalması; beyin göçünün nedenleri olarak sıralayabiliriz. Fakat burada yaşam kalitesinin düşüklüğü ve özgürlüklerin daralmasına bir parantez açmak istiyorum. SODEV araştırmasında ülkemizin sosyal medya özgürlük notu 6/10. Freedom House verilerine göre ise ülkemiz özgür kategorisinde bile ele alınmamış. Düşünün ki Türkiye’de sosyal medyada bir yorum yazarken bile özgür değiliz. Bu kısıtlılık hali reel hayatta motivasyonu düşürüyor. Bir insan mutluysa, bir birey olarak varlığını topluma kabul ettirebiliyorsa pek çok sorunla mücadele etmeyi tercih edebilir. Fakat günümüzde mücadele alanımız daralıyor. Gençler kendilerini ifade edemiyor ve varlığını kabullendiremiyor; yok sayılıyor, görmezden geliniyor, dışlanıyor. Elbette bu şartlar altında kişisel tatmin düşüyor ve gençler başta olmak üzere kalifiyeli çalışanlarımız yurtdışına gitmek gibi farklı seçeneklere yöneliyorlar. Bu nedenle öncelikle özgür ve demokratik bir ortam oluşturarak ülkemizi bir cazibe merkezi haline getirmek gerekiyor. Çalışanlarımızın sosyal haklarını genişletmek, mesleklerin itibarını hak ettiği yere ulaştırmak, istihdam alanlarını genişleterek herkesin emeklerinin karşılığını kazanabilmelerini sağlamak, başarılı gençleri burslarla desteklemek ve elbette işe alım süreçlerinde liyakati öncelemek gerekiyor.
Bölge ve İzmir özelinde Meclis gündeminde önceliklendireceğiniz başlıklar neler olacak?
28. yasama dönemiyle birlikte ilk olarak İzmir’de okullara atanması planlanan manevi danışmanlar konusunu meclise taşıdık. Bununla birlikte Alsancak Limanı’nın işletme haklarının satışı, İzmir Ankara Otoyolu öne çıkardığımız meselelerdi. Ülke genelinde ise konaklama vergisi ve turizm sektörünün kötü gidişatı nedeniyle hazırladığımız soru önergelerimizi meclis başkanlığımıza sunduk. Bundan sonra çalışmalarımız devam edecek. Yalnız burada bir parantez açmak istiyorum. Elbette partimizde bir iş bölümü mevcut. Ben, parti içinde Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları koordinatörü olarak görev almaktayım. Bizim parti içi istişare kültürümüz oldukça üst seviyede işliyor. Ülke genelindeki sorunları değerlendirmeye alıyor ve görev alanımıza göre harekete geçiyoruz. Görev alanımız ve sorumlu olduğumuz illerle ilgili halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.