Estetiğin ruhu, güzelliğin kuşkusuz sembolü…Tutkusuyla gül, zarafeti ile lilyum, güzelliği ve ihtişamı ile orkide, sadeliği ile papatya, mis kokusu ile sümbül, saltanatıyla lale… Çiçekler hastaların ilacı, ressamların ilham kaynağı, şairlerin betimlemeleri, kadının parfümü, Aşık Veysel’in türküsü, kiminin göz yaşı…
Kiminin yaşam sevinci, insanlığın enerjisi, aşkın sembolü, varoluşun temsili, dekorasyonların vazgeçilmezi, kozmetik dünyasının gözbebeği… Bugün Dünya’da tanımlanmamış birçok çiçek olmasına karşın bilinen 400 bin çiçek türü olduğu ifade ediliyor. Süs Bitkileri Sektörü, zirai ürünlerin altında izlenmekte ve kendi içinde Dış Mekan Süs Bitkileri, İç Mekan Süs Bitkileri, Doğal Çiçek Soğanları ve Kesme Çiçek olarak dört ayrı alt sektöre ayrılıyor.
Ev, büro, otel, fabrika ve çeşitli işyerlerinin dinlenme salonlarında iç mekân bitkisi olarak kullanılan saksılı bitkileri ve bunların üretim materyalleri olan çelikler, tohumlar ve yumruları kapsamakta olan iç mekân süs bitkileri salon bitkileri veya saksı bitkileri olarak da isimlendirilmekte. Açıkta ve örtü altında kesme çiçek ürünlerini elde etmek amacıyla yetiştirilen bitkiler ile bu ürünlerin elde edilmesi, korunması, depolanması, işlenmesi, sınıflandırılması ve pazarlanması ile ilgili tüm faaliyetler “Kesme Çiçek” üretiminin konuları arasında yer alıyor. ‘Çiçek’ genel anlamda çiçek ve fideleri, saksı bitkileri, soğanlı bitkileri ve kesme çiçekleri kapsıyor. “Kesme çiçek” yetiştiriciliği, süs bitkileri alt sektörü içinde yer alan ve bu sektör içinde tüm dünyada hem üretim hacmi ve hem de ekonomik değer olarak en geniş yere sahip olan faaliyet alanı. “Kesme çiçek” kavramı, bu amaçla yetiştirilen bitkilerin çiçek veya goncalarının taze, kurutulmuş, boyanmış, ağartılmış, dolgu maddeleriyle desteklenmiş veya başka bir biçimde kullanıma sunulmuş durumlarını ifade ediyor. Çiçek soğanları gerek saksılı bitkiler gerekse kesme çiçekler için gerekli olan üretim materyali. Süs bitkileri içinde en önemli yere sahip olan kesme çiçekler ise buket, sepet ve çelenk yapımında kullanılmak üzere kesilmiş taze çiçekler olarak tanımlanıyor.
15 BİN HEKTAR ALANDA KESME ÇİÇEK ÜRETİMİ Türkiye’de çiçek yetiştiriciliği ile ilgili faaliyetlerin tarihi Osmanlı İmparatorluğunun bir dönemi olan Lale Devri’ne kadar uzanıyor.
BU BORSA “ÇİÇEK” KOKUYOR Bu borsanın içine girdiğinizde burnunuza mis gibi bir koku geliyor. Farklı çiçeklerin kokusu birbirine karışmış… Bu borsada dünyada herkesi mutlu eden birkaç şeyden biri olan çiçekler değer buluyor. Ama bu değer herhalde hediye edildiğinde çok daha büyük anlam taşıyor. Türkiye’nin ‘en büyük’ çiçek borsası İzmir’de…Bu borsayı, üretici ve alıcılar mezat diye isimlendiriyor. 5 bin ortaklı borsada çiçekler banttan geçerken fiyatlarını da ekranda görüyorsunuz. Numaralı alıcılar fiyatlarını teklif ediyorlar. Çiçek, en yüksek teklifi verende kalıyor… Çiçek borsası, bir diğer adıyla mezattaki heyecan İMKB’yi aratmıyor. Temelleri 1945 yılında Sadık Güzelosman tarafından atılan S.S. Flora Çiçekçilik Üretim ve Pazarlama Kooperatifi bünyesindeki İzmir Çiçek Borsası, bugün gerek iç piyasanın gerekse ihracatçı firmaların mal temininde hizmet veriyor. Borsada gerek üreticiyi gerekse müşterinin mutlu olması için çaba harcanıyor.
SİSTEM NASIL İŞLİYOR? Borsada, üyelik ile birlikte üyelik numarası veriliyor. Bu numara ile borsaya yani diğer adıyla mezata giren üye, işlem yapabiliyor. Kooperatife ait araçlar her sabah Menderes, Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe’de bulunan üyelerinin mallarını alıp mezata getiriyor. Ayrıca Türkiye genelindeki illerimize de buradan haftanın belli günlerinde kamyon ile kolililerle nakliye yapılabiliyor. İzmir’deki şube bu konuda önemli bir model olma özelliği taşıyor. Çünkü burada uygulanan model Türkiye genelindeki diğer şubelerde de uygulanıyor. İçeriyi gezdiğinizde mavi, yeşil, kırmızı ve turuncu renkli kutularla karşılaşıyorsunuz. Her biri farklı bir ilin rengi. Örneğin; yeşil kutularda İzmir’de üretilen çiçekler var. Mavilerde ise Bursa’da üretilen çiçekler…Saat 10.30’da mezat başlıyor ve çiçekler artık bandın üzerinde dönmeye başlıyor. Yetkililer süreci şöyle anlatıyor: “Her müşterimizin ayrı bir koltuğu ve butonu var. Ayrıca müşterimizin aldığı malları koyabileceği özel bir bölümler mevcut. Gelen üyemize faturalı satış yapıyoruz. Her seferinde kendine ait aynı kayıt numarası ile işlem yapılıyor. Saat 1000’dan itibaren çiçek kabulü başlıyor. Saat 10.30’dan sonra ise mezat başlıyor. Çiçeklerin hangi sırada satılacağına ise tombala sistemi ile karar veriyoruz. Burada amaç bütün üreticilerimize aynı şansı sunmak… Günün şartlarına göre malın nasıl yani kaç demek ve adetli satılacağına müşteri ile birlikte mezatçımız karar veriyor. Bandın üzerindeki çiçekler, mezatçımızın önüne geldiğinde mezatçı açılış fiyatı belirliyor. Bu fiyat günün şartlarına göre belirleniyor. Bu fiyat belirlendikten sonra eğer o fiyatı uygun gören müşterilerimiz varsa butona basıyorlar. Birkaç kişi bastığı takdirde fiyat yükseliyor. En son kişi elini butondan çekene kadar fiyat artıyor. Ne zamanki fiyat fazla gelir, o zaman insanlar butondan ellerini çekmeye başlıyor. En son kimde kaldıysa çiçek o müşterimizin depolama bölmesine gönderiliyor. Ayrıca mezatçı bazen bir fiyat açıyor ve bu beğenilmiyor. O zaman fiyat düşmeye başlıyor. Düşerken ilk butona basan ürünü alıyor.”
BORSADA NELER VAR? Çiçek Borsası, sadece mezatın yapıldığı büyük salondan oluşmuyor. Aslında 7 dönüm arazi üzerinde kurulmuş bir tesis…Buradaki soğuk hava depoları ile dünya genelinde ihracat yapan firmaların mallarını saklamaları konusunda da imkân tanınıyor. Çiçek borsasında işlem 12.00’ye kadar sürüyor. Bu saat genelde müşterilerin alışkanlıklarına göre belirlenmiş.
Cumhuriyetin ilanından sonraki yıllarda büyük şehirlerin kesme çiçek ihtiyacını karşılamak amacıyla uygun yörelerde üretime başlanmış. Bu üretimin amacı ihracattan ziyade iç talebi karşılamaya yönelik olmuş. Türkiye’de toplam 20 ilde süs bitkileri üretimi yapılıyor. Ülkemizde süs bitkilerine ayrılan sera varlığı 15 bin dekar civarında ve süs bitkileri üretimi yapılan alanın yüzde 53’ünde kesme çiçek üretimi yapılıyor. Mevcut süs bitkileri üretim alanlarının yüzde 51’inde açıkta üretim yapılırken, yüzde 40’ı plastik ile örtülü seralardan, yüzde 9’u cam seralardan oluşuyor. Türkiye’de toplam 7 bin 957 dekar alanda kesme çiçek üretimi yapılıyor. Ticari anlamda kesme çiçeğe yönelik olarak yapılan üretimin yoğunlaştığı iller; Antalya, İstanbul, Yalova, İzmir, Bursa, Adana, Muğla, Aydın, Kocaeli ve Hatay… İklim özellikleri açısından büyük avantajlara sahip olan ülkemizde ticari anlamda kesme çiçek üretimi yirminci yüzyılın ilk yarısının sonlarında İstanbul ve Yalova çevresinde başlamış ve daha sonra Ege ve Akdeniz bölgelerine yayılıyor. İhracata yönelik kesme çiçeğin yüzde 87’si Antalya’da üretiliyor, geri kalan üretimin yüzde 9’u Mersin ve Adana’da, yüzde 4’ü ise İzmir’de gerçekleşiyor.
AİLE İŞLETMELERİ ÖN PLANDA Sektörde faaliyet gösteren aile işletmelerinde mevcut altyapı yeterli olmayıp teknik bilgi düzeyi eksik olmasına karşın ihracata yönelik yetiştiricilikte, özellikle 1985 yılından sonra gerek üretimde gerekse hasat sonrası işlemlerde modern teknikler kullanılmaya başlanmasıyla bir atılımın yaşandığı görülüyor. Dış pazarlarda sürekliliği sağlamak ve rekabet edebilmek için kullanılan teknolojilerin sürekli yenilenmesi ve değişik türlerin üretimine geçilerek ürün çeşitliliğinin arttırılması gerekiyor. İhracata yönelik kesme çiçekçilik sektörünün gelişmesi ve içinde bulunduğu sorunlarının çözümlenebilmesi için, ihracata yönelik kesme çiçek üreten firmalar karşılaşabilecekleri risk ve belirsizlikleri azaltmaları için, hangi çiçek çeşitlerini ne kadar ve ne zaman üreteceklerine doğru olarak karar verebilmesi gerekiyor. Bunun için, gerekli bağlantıları önceden kurmaları ve dünya piyasalarını takip etmeleri gerekir.
DÜNYA KESME ÇİÇEK SEKTÖRÜ Süs bitkileri içinde yer alan diğer faaliyet alanlarında olduğu gibi “Kesme Çiçek” yetiştiriciliği de yirminci yüzyılın başlarından sonra önem kazanmaya başlamış ve özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke için önemli bir sektör durumuna gelmiş.
SÜSBİR’in verilerine göre, 2020 yılında 52,5 milyon metrekare alanda toplam 1 milyar 718 milyon adet kesme çiçek, iç ve dış mekân süs bitkisi ile çiçek soğanı üretimi gerçekleşti.
Hollanda gibi bu konuda ileri gitmiş ülkeler ekolojik dezavantajlarına karşın geliştirdikleri yapay ortamlar ve teknolojilerle, Kolombiya, İsrail, İtalya, İspanya ve Kenya gibi ülkeler ise sahip oldukları ekolojik avantajları kullanarak dünya kesme çiçek pazarında önemli paylara sahip olarak dikkat çekiyor. Dünya süs bitkileri ticareti hacmi 42 milyar doların üzerinde. Süs bitkileri tüketimi özellikle yüksek satın alma gücü olan Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya gibi pazarlara odaklı. 2020 yılı verilerine göre, dünya kesme çiçek ve saksılı bitkiler üretimi toplam 749.200 ha. Alanda yapılıyor. Dünya süs bitkileri üretim alanlarının yüzde 77’si (580.000 ha.) Asya/Pasifik bölgesinde bulunuyor. Asya ülkeleri içinde önemli üreticiler Çin ve Hindistan. Dünya süs bitkileri üretiminin yüzde 11’i Orta ve Güney Amerika ülkeleri tarafından yapılıyor. Orta Amerika’da Meksika, Kolombiya, Ekvador; Güney Amerika’da Brezilya önemli üretici ülkeler. Bu ülkelerin iklim şartlarının elverişli olması, arazi ve işçilik maliyetlerinin düşük olması gibi üretim avantajları bulunuyor. Latin Amerika ülkeleri uygun iklim şartları ve yabancı yatırımlar sayesinde hem Amerika hem Avrupa pazarı için önemli bir ihracatçı bölge haline geldi. Avrupa Birliği ülkeleri dünya süs bitkileri üretiminin yüzde 8’ini sağlıyor. Avrupa Birliği ülkeleri arasında en önemli üretici ülkeler İtalya, Hollanda, Almanya ve İspanya. Avrupa Birliği, dünya üzerinde hektar başına verimliliğin en fazla olduğu bölge olarak dikkat çekiyor. Afrika, dünya süs bitkileri üretim alanlarının yüzde 2’sine sahip. Afrika’da özellikle Ekvator kuşağında bulunan Kenya, Tanzanya, Etiyopya, Uganda ve Zambia gibi ülkeler uygun iklimsel koşullar nedeniyle önemli üreticiler. Afrika ülkelerinde ekonominin tarıma dayalı olması, uygun iklim koşulları ve ucuz işçilik gibi avantajlar süs bitkileri üretiminin gelişmesine neden olmuş. Afrika’da kesme çiçek üretimi yapan geleneksel aile tarlaları çok az. Üretim alanları profesyonel şirketler tarafından işlenmekte olup, yabancı yatırımcıların sahip olduğu büyük ölçekli fidanlıklardan oluşuyor. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin hazırladığı 2021 Dünya Süs Bitkileri Sektörü Araştırma Raporu’nun verilerine göre, dünyada toplam 35 milyar 500 milyon euro değerinde süs bitkileri üretimi yapılıyor. Üretim değerlerine göre dünyada en fazla üretim yapılan bölgeler Asya/Pasifik Ülkeleri, Avrupa Birliği Ülkeleri ve Çin. Önemli üretici ülkeler arasında; ABD, Japonya, İtalya, Hollanda gibi geleneksel üretim yerlerinin yanında; Latin Amerika ve Afrika’da yer alan ve üretimi hızla artan yeni üretici ülkeler de yer alıyor. Kolombiya, Ekvador, Etiyopya ve Kenya gibi ülkeler son yıllarda iklim koşulları ve ucuz işgücü gibi avantajları nedeniyle dünyanın en önemli kesme çiçek üreticisi ve ihracatçısı ülkeleri konumuna gelmiş durumda. Hindistan, Çin, ABD, Japonya, Meksika, Brezilya, Tayland gibi önemli üretici ülkeler üretimi kendi iç pazarlarına yönelik yapılıyor. 2020 yılında dünyada toplam 22 milyar 223 milyon dolar değerinde süs bitkileri ihracatı yapıldı. Dünyada en fazla ihracat yapılan ürün grubu canlı bitkiler ve kesme çiçekler.
2020 yılı verilerine göre, dünya kesme çiçek ve saksılı bitkiler üretimi toplam 749.200 ha. Alanda yapılıyor. Dünya süs bitkileri üretim alanlarının yüzde 77’si (580.000 ha.) Asya/Pasifik bölgesinde bulunuyor. Asya ülkeleri içinde önemli üreticiler Çin ve Hindistan.
2020 yılı verilerine göre dünya canlı bitkiler ihracatı toplam 10 milyar 624 milyon dolar. 2020 yılında dünya üzerinde 8 milyar 435 milyon dolar değerinde kesme çiçek, 1,7 milyar dolar değerinde çiçek soğanları, 1,3 milyar $ değerinde yosun ve ağaç dalları ihracatı yapıldı. Dünya üzerindeki en önemli ihracatçı ülkeler sırasıyla; Hollanda, Kolombiya, Almanya, İtalya ve Kenya. Türkiye dünya süs bitkileri ihracatçıları içinde 23. sırada yer alıyor. 83 ÜLKEYE 125 MİLYON DOLARLIK ÇİÇEK İHRACATI Süs bitkileri ve mamulleri sektörü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde dahi ihracata ara vermedi. Yüzde 65’i Antalya’dan olmak üzere İzmir, Sakarya, Isparta ve çeşitli kentlerde yetiştirilen çiçekler, yurt dışından yoğun talep gördü. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, salgına rağmen sektörün büyüdüğünü söyledi. İhracatın hızlı şekilde arttığını aktaran Yılmaz, «125 milyon dolar civarında ihracat yaptık” dedi. Salgın sürecinde dışarıya çıkmayan insanların çiçekle daha çok uğraşır hale geldiğini anlatan Yılmaz, çiçeğin tüketicinin yanı sıra hem üreticinin hem de ihracatçının yüzünü güldürdüğünü dile getirdi. Ayrıca uçuşların kapanmasıyla çiçek ithal eden ülkelerin Türkiye pazarına yöneldiğini vurgulayan Yılmaz, uçuşların normale dönmesine rağmen Türkiye’nin bilinirliğinin artmasıyla satışların devam ettiğini söyledi. Özellikle Avrupa›dan yoğun bir ilgi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu: “Konum olarak dünyada çok önemli bir yere sahibiz. Dünyada çiçekte 23 milyar dolarlık bir ihracat söz konusu. Bunun 17 milyar doları hemen yanı başımızdaki ülkeler, 3 ile 5 saatlik uçuş mesafesindeki ülkeler. Bunların bir kısmı bizimle çalışmıyordu. Salgın nedeniyle uzak yerlerden tedarik sıkıntısı çektikleri için bize yöneldiler, şimdi de kalıcı olarak bizimle çalışmaya devam ediyorlar.” ÇİÇEK SEKTÖRÜNDE TARİHİ REKOR Yılmaz, 83 ülkeye çiçek gönderdiklerini, bunların başında Hollanda, İngiltere, Almanya, Özbekistan, Romanya ve Bulgaristan’ın geldiğini ifade etti. Bu dönemde hem ihracat yapılan ülke sayısında hem de miktarda artış yaşandığını anlatan Yılmaz, “Geçen yılı 107 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Son yıllarda yüzde 50’in üzerinde artış yaptığımız hiçbir sezon yoktu. Bu rakam tarihi bir rekor diyebilirim” dedi. Bu yıl sezona yüzde 30’luk bir büyümeyle girdiklerini ve büyümeye devam ettiklerini belirten Yılmaz, üretim alanlarının da genişlemeye başladığını söyledi. Yılmaz, sektör olarak en fazla karanfil ihraç ettiklerini, karanfilin yetişme şartlarının Türkiye’deki seralara daha uygun olduğunu söyledi.
ÇİÇEKÇİ, E-TİCARETTE BİLİNÇLENMEK İSTİYOR Pandemi döneminde kısıtlamaların ardından çiçekçilik sektöründeki dükkân mağazaların bazıları ise kepenk kapatmak zorunda kaldı. İş hacmi daralan çiçekçilik sektörü, düğün salonlarının kapanmasıyla büyük kayıplar yaşadı. Çiçekçilik sektörü önümüzdeki dönemde e-ticaret üzerinden satış yapma konusundaki çalışmalara ağırlık vermeyi planlıyor. İzmir Çiçekçiler Odası Başkanı Kazım Kış, bu dönemde Sevgililer, Anneler ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü gibi özel günlerde işyerlerini açabildiklerini ve bunun can suyu olduğunu söyledi. Kış, “2022 yılında sektörümüzü ayakta tutabilmek için ilk önceliğimiz e-ticaret satışı yapma konusunda üyelerimizin bilgilendirilmesi” dedi.
“GİRDİ MALİYETLERİ NORMALE DÖNMELİ” En önemli sorunların başında girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasının geldiğini söyleyen Kış, “Öncelikle ithal olarak aldığımız ürünlerimizin fiyatları normal olmayan bir şekilde arttı. Mazot giderleri, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlar nedeniyle satışlarımız tamamen durma noktasına geldi. Bu saydığım unsurlar bir an önce normale dönmesi için çalışmaların hızlı bir şekilde tamamlanması ve hızlı adımlar atılması lazım” diye konuştu.
ONLİNE FİRMALAR ÇİÇEKÇİYİ ZORLUYOR Pandemi nedeniyle kısıtlamalarda zor zamanlar geçiren çiçekçilik sektörü son günlerde ise ekonomik krizden olumsuz etkileniyor. Özel günlerde en çok tercih edilen çiçeklerin online satışı esnafı zarara uğratıyor. Online çiçek satışı yapan firmaların haksız rekabete yol açtığını ifade eden Kış, “Bu durum çiçekçilik sektörünü derinden etkiliyor. Çiçekçi dükkanları iş yapamıyor. Çünkü online satış yapanlar 2-3 bin adetlik gibi toplu alımlar yaparken biz 20-30 adet şeklinde alım yapıyoruz. Bu nedenle rekabet edemiyoruz. Ancak buradaki diğer kriter ise çiçeklerin kalitesi. Esnaf olarak en iyi kalitede olan çiçeklerden alım yapıyoruz” dedi.
“ÇİÇEKÇİ DÜKKANINA TALEP ARTIRILMALI” Meslektaşlarının kaliteli ve özenli iş yaptıklarını dile getiren Kış, “Çiçekçi dükkanlarında fiyatlar çok yüksek ve uçuk değil ki yüksek olursa iş yapamayız. Ancak bu algıyı yıkmamız gerekiyor. İnsanları bu konuda bilinçlendirerek çiçekçi dükkanlarına taleplerin artırılması gerektiğini düşünüyorum. Burada önemli olan işin arka tarafı. Online satış firmaların genellikle en ucuz çiçeği ben satarım düşüncesi var. Fakat geriye kalan esnafın da bu firmalar ile mücadele edebilmesi gerekiyor. Ayrıca daha iyi kalitede bir ürün aynı fiyata satılamaz. Dolayısıyla fiyatı belirleyen kriterler var. Online yapılan satışlarda mağdur olan insanların bazı zamanlarda yanlışlıkla bizleri arayabiliyorlar.