“Kuantum teknolojisi, fuar kapsamında konuşulan önemli başlıklardan birisiydi. İlerleyen dönemde yapay zeka için veriyi daha çok toplayacağız. Bu nedenle kuantum teknolojisi ön plana çıkacak. Kanaat önderleri yapay zekanın trend değil, kalıcı bir teknoloji olduğu konusunda ise hemfikir.”
Dünyanın en büyük Tüketici Elektroniği Fuarı(CES), bu yıl yapay zeka ana teması ile ABD’nin Las Vegas Eyaleti’nde 9-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleşti. Fuara 150 ülkeden 4 binin üzerinde şirket katıldı.
Tüketici Elektroniği Birliğ (CTA) tarafından bu yıl 57.si düzenlenen CES 2024’e Türkiye’den 70 şirket katıldı. Ayrıca devlet desteği ile 50 Türk girişimcisi de fuarda yer aldı. Etkinliğin Türkiye ayağı; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve koordinasyonundaki 5 kalkınma ajansı tarafından yürütüldü.
Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı kapsamında organize edilen çalışmada İzmir Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Ankara Kalkınma Ajansı, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı yürütücü olarak görev yaptı.
CES 2024 için belirlenen ana temalar; yapay zeka, otonom araçlar, yapay zekaya dayalı akıllı ev sistemleri, uzay teknolojileri, oyun sektörü, sağlık için teknoloji, kozmetik dünyasında yeni nesil teknolojiler, ilaç sektöründe yapay zeka uygulamaları, sürdürülebilirlik için teknoloji ve siber güvenlik oldu.
Fuara katılan global firmalar arasında Abbott, Accenture, Caterpillar, LG, Mercedes Benz, BMW, Honda, L’Oréal, Sony, Lenovo, NVDIA, IBM, Samsung, Sony, Panasonic, Hyundai, Google, Amazon, KIA, Qualcom yer aldı. CES 2024’e katılan 50 Türk start-up ise elektrikli çocuk bisikleti, giyilebilir teknolojiler, endüstriyel tasarım, dijital lojistik, insansız hava aracı, e-ticaret için hızlı teslimat çözümlerini, mobil oyun, eğitim teknolojileri, elektronik ve otomasyon çözümlerine kadar yenilikçi teknoloji ürünlerinin tanıtımını yapma imkanı buldu. CES 2024’ü ziyaret eden EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ile temasları ve izlenimleri üzerinden Türkiye’de teknoloji alanındaki gelişmelere ışık tuttuk.
Yapay zeka özelinde önümüzdeki günlerde yeni işbirliklerinin ön plana çıkacağına dikkat çeken Yelkenbiçer, şirketlerin veri toplama konusundaki altyapı gücü ile IT departmanlarında revizyonun önemine vurgu yaptı.
Öte yandan Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ile Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) iş birliği ile düzenlenen ‘Yapay Zeka ile Akıllı Yarınlar’ sloganıyla gerçekleşen Dijital Dönüşüm Zirvesi’ne de değinen Yelkenbiçer, öne çıkan başlıkları; nitelikli eğitim ve insan gücü, dijital dönüşüm ve katma değerli üretim formülüne dayanan bir zincirleme reaksiyon olarak sıraladı.
Yelkenbiçer ile CES Fuarı ile Dijital Dönüşüm Zirvesi sonrası dünyadaki gelişmeler üzerinden Türkiye ve İzmir özelinde teknoloji konusunda yapılması gerekenleri konuştuk.
CES 2024, bu yıl yapay zeka temasıyla gerçekleştirildi. Siz de 9-12 Ocak tarihleri arasında Tüketici Elektroniği Fuarı’na (CES) katıldınız. Bu fuarı düzenli takip ediyor musunuz?
CES Fuarı’na bu sene ilk defa katıldım. Aslında yeni döneme başlarken CES Fuarı’na katılacağız diye hedefimizi belirlemiştik. Fakat dernek içi organizasyon takviminin yoğunluğu nedeniyle ancak bu sene katılım gerçekleştirebildik. İzmir Kalkınma Ajansı da yönlendirmelerde bulundu. İzmir Kalkınma Ajansı’yla iş birliklerimiz çok iyi; onlardan böyle bir talep gelince ve benim de uzun zamandır görmeyi arzu ettiğim bir organizasyon olması nedeniyle keyifle katıldım.
Geçen sene de VivaTech Paris Fuarı’nda incelemelerde bulunmuştunuz diye hatırlıyorum.
Evet. Geçen sene VivaTech Paris Fuarı’na gitmiştik. O da girişimcilik özelinde bir fuar olarak dikkat çekmekteydi. Bu tarz teknoloji fuarlarını daha yakından takip etmeye çalışıyoruz. Paris Fuarı daha girişimcilik odaklı bir fuardı. Özellikle EGİAD Melekleri olarak teknoloji yatırımları yaptığımız için bizlerin de bu tarz fuarlara yönelik algıda seçiciliği daha fazla oluyor. Her zaman iddiamız şu; “EGİAD olarak biz dünyadaki gelişmeleri en erken takip eden kuruluşlardanız. Bunları derneğimiz için de üyelerimiz için de adapte etmeye çalışırız.” Bu fuarlarda gördüklerimiz ve temaslarımız oldukça değerliydi.
CES 2024 Fuarı’nda öncelikli dikkatinizi çeken başlıklar neler oldu?
Tabii ki ana teması olan yapay zeka… Bu fuar ile Paris VivaTech arasında 7 aylık bir süre var. 7 ayda yapay zeka başlığında olağanüstü bir sıçrama var. Bunu net bir şekilde görebiliyorsunuz. Açıkçası artık her sektör yapay zekayı kendisi için bir partner gibi düşünüyor. Bir takım oyuncusu olarak bakıyor. Yapay zeka iş hayatını tehdit etmiyor ama takımın bir parçası olmaya başladığını gördük. Bu alanda dünya devleri arasında büyük bir yarış olduğunu gördük.
Bu yarışın takibinde; son kullanıcı odaklı bir yaklaşım vardı. Yapay zeka asistanı cep telefonunun içinde mi olacak, yapay zeka asistanı kulaklık olarak mı olacak, aracın içinde mi olacak, evin içinde mi olacak ya da hepsinde mi olacak. Bu sorulara cevap aranıyor.
Yapay zeka özelinde tüm sektörlerde büyük bir yarış olduğunu ifade ettiniz. Onların konuştukları konu başlıklarıyla Türkiye olarak bizim kendi gerçeğimizi karşılaştırdığımızda karnemiz nasıl?
Türkiye olarak tabi biraz gerisindeyiz, aslında yapay zekayı biz daha çok gençlerin oyun alanı olarak görüyoruz. Halbuki her sektörün, büyük firmalardan tutun da küçük bir girişimciye kadar herkesin kullanabileceği alandan bahsediyoruz.
Basit bir örnekleme yapmak gerekirse; Fransa’ya ihracat yapmak istiyorsunuz pazar araştırması için enstrüman olabilir. Ya da şirket mülakat yapmak için ya da LinkedIn’den bir çalışan arayışı için bile kullanabilir. Bu konuya yatkın personeli önceliklendirip yol almalıyız. IT departmanı bünyesinde daha da genişleyip her departmana destek verici, yapay zekalı işlerin tamamlayıcı bir hale gelmesi gerekiyor.
Bu bağlamda şirketlerde önceliklendirilmesi gereken hususlar olarak başka neleri gözlemlediniz?
Birinci olarak, IT departmanları içine yapay zekayı da alarak daha da genişlemeli. Bu başlığın; dünyada konuşulduğunu fark etmemiz gerekiyor. “Kırk yıldır böyle yapıyoruz, başımıza iş çıkarma” yaklaşımını değil, “iş çıkar” anlayışını benimsemeliyiz. Bu konunun bir parçası olacağız ya da takip edeni olacağız. Kararı biz vereceğiz.
Böyle bir gerçek var, biz bunu nasıl daha iyi öğrenebiliriz, bunu nasıl mevcut işlerimize adapte edebiliriz? Bu konuyla barışık olmak gerekiyor. Bunu ilk etapta yönetim kurulu kabul edecek ve şirket kültürüne dahil edecek. Böyle bir vizyon ortaya konulacak. Bütün ilgili departmanlar düzenli olarak süreci takip edecek.
Yapay zeka başlığının trend söylem olmanın ötesine geçmesi için şirketlerin yatırım politikası nasıl olmalı?
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz Dijital Dönüşüm Zirvesi’nde ION Akademi Kurucusu Ali Rıza Ersoy’un çok önemli bir söylemi vardı: “Artık her firma teknoloji şirketi olmak zorunda. Kendini bir şekilde teknoloji şirketi gibi konumlayıp ya teknoloji partnerleriyle ya da içeriden teknoloji geliştirmeye çalışmamız gerekiyor.”
Hazırladığımız Girişimcilik Araştırma Raporu zaten girişimcilerle çalışılması gerektiğini bize söylemişti. Önerilerinden biri de bu yeşil ve dijital dönüşümde aslında çok iyi girişimcilerin olduğu yönündeydi. Firmalar kendi bünyelerinde bunları yapmaya çalışırken çok kaynak israf ediyorlar. Dolayısıyla girişimci partnerlerle bunları rahatlıkla yapabilirler.
Kaynak israfı yapmadan diyorsunuz, burada bilinçsizce bir yatırım süreci mi yaşanıyor?
Evet olabilir. Ne yapacağını bilmeden değil de belli bir stratejik plan dahilinde bu teknolojik dönüşümün işlenmesi gerekir.
Türk Pavyonu’nda öne çıkan ürün ve markalar hangileri oldu?
50 tane girişimci vardı. Hemen hemen her sektörden girişimci vardı. EGİAD Melekleri Yatırım Ağı olarak yatırım yaptığımız Startup Centrum ve Artlabs da fuarda yer alanlar arasındaydı. Sektörel zenginlik vardı ama birçoğunda da yapay zeka kullanıldığını söyleyebilirim. Sektör kısıtı yapmamışlar. Daha çok teknoloji üreten bir hardware veya daha çok software tabanlı girişimciler ön plandaydı. Çağrı da bu yönde olduğu için
katılımcı portföyü bu eğilimdeydi
İzmirli firma var mıydı?
İzmir’den bir firma ve YABİSAK-Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneği vardı.
Organizasyon ayağında İzmir Kalkınma Ajansı da vardı. Önümüzdeki günlerde İzmir Kalkınma Ajansı ile ortak hangi projeleri yapmayı düşünüyorsunuz?
Bu birliktelik ve farkındalıktan çok memnun kaldık. Biz bu tarz fuarlarda yine onlardan destek almak isteriz. Spesifik olarak çalıştığımız bir alan yok ama uzun vadede tabii neden olmasın?
EGİAD Melekleri Yatırımcı Ağı’na sahipsiniz. Bu özelden fuarın yarattığı farkındalık ne oldu? Özellikle önceliklendireceğiniz yeni yatırım projeleri olacak mı?
Birkaç girişimciyle, bizim Melek Yatırım Ağı için görüşmelerini sağladım. Öte taraftan da tabii yatırımcı grupları ile samimiyetin artmasıyla uzun vadeli olarak EGİAD Melekleri’ne katkısı olacaktır. Yatırımcı eko sistemi için bu çok kıymetli. Aralarında rekabet yok. Birbirleriyle açık iletişim ile yol alıyorlar. Bu partnerlikleri arttıracak.
Bunu ayrıntılandırmanızı istesem…
Mesela Volkswagen Passat’ın içine ne yapmış? Volkswagen Chat GPT ile bir dijital asistan kurmuş. Mesela Hyundai’de Samsung mekanizmalarını kullanarak yapmış. Hyundai’de Samsung ile araç içinden evdeki ışıkları, klimayı ayarlattırabiliyor. Diğer taraftan da hatırladığım Sony ile Honda elektrikli araçlar konusunda birlikte yol almış. Ayrıca Sony ve Siemens ortaklığında arttırılmış gerçeklik XR gözlükleri dikkat çekici idi. Büyük ölçekli firmalar olmalarına rağmen bu alanda iş birliğine gitmeyi tercih ettiklerini gördük. Bence bu modeli uzun vadede daha fazla göreceğiz. Tekrar tekrar milyon dolarlık yatırımlar yapmak yerine “Ben nasıl bizim bünyelerimizde start-up’larla işbirliği yaparım?” sorusuna cevap aranıyor. Dünya devlerinde de bu tarz iş birliklerinin artacağını görüyorum.
Sizin en çok etkilendiğiniz stant hangisi oldu?
TOGG…Görmekten gurur duydum. Stant olarak da çok başarılı idi. Hyundai’nin iş makineleri standından da çok etkilendim. Tamamen yapay zeka ile bütün şantiyeyi yönetiyorlar. Yeni üretmeyi iddia ettikleri araçlar da tamamen yapay zeka ile çalışıyor. Uzun vadede tamamen otonom ve yapay zeka ile bütün inşaatları yapabileceklerini iddia ediyorlar. Bu uygulamanın bir numaralı alıcısı Suudi Arabistan olmuş. Suudi Arabistan’ın The Line Projesi tamamen Hyundai’nin bu iş makineleriyle gerçekleşecek. Gerçekten çok etkileyici bir sunumdu.
Fuar kapsamında yapay zekanın etik tarafı da çok tartışıldı. İlk vurgulanan husus kanun koyucuların bu teknolojiyi anlaması gerektiği yönünde. Uzaktan sektörden geri bildirim toplayarak değil, gerçekten sektörün ne olduğunu anlamaları lazım. Bu da teknoloji geliştiricilerinin aslında biraz regülatör pozisyona gelmesini de gerektiriyor. Tabii her sektör için de farklı farklı. Ayrıca buna hazır hiçbir ülke yok.
Burada Türkiye özelinde de bir vurgu yapmakta fayda var mı?
Şimdiden ev ödevimizi çalışıp sürece hazırlanmamız gerekiyor. Hükümetin Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında Yapay Zeka Stratejisi var, bunu değerli buluyorum. Ancak üzerinde sürekli öğrenim mekanizmalarının çalışması lazım. Çünkü sürekli gelişiyor. Güncellenmesi gerekiyor.
EGİAD olarak bu farkındalık üzerinden geçtiğimiz günlerde ESİAD ile ortak Dijital Dönüşüm Zirvesi’ni gerçekleştirdiniz. Zirvede bireysel gözlemim şehrin ve Türkiye’nin bazı konularda yolun başında olduğu gerçeğiydi. Bu özelden doğru baktığımızda İzmir’in teknolojik anlamda gelişiminde önceliklendirilmesi gereken hususlar neler? Siz bu zirveden hangi mesajları çıkardınız?
Doğru. Birincisi iş dünyası olarak veriyi doğru toplamıyoruz ve veriyle neler yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Yapay zeka veriyle çalışıyor. Mesela bu büyük verinin ciddi olarak şirketlerin gündeminde olması lazım. Bir veri toplama önemli bir de bu veriyi nasıl yönetmek gerektiğini bilmek gerekiyor. Bu veriyi yönetebilmeyi başardıktan sonra yapay zekayı işlerimize adapte edebiliriz. Verisiz yapay zeka tamamlanmış olmuyor.
Kaynaklarımızı israf etmemek için de çok kıymetli. Teknolojilerle beraber orta gelir tuzağından çıkmamız için de bir fırsat konumunda. Teknoloji ile katma değerli ürüne dönüştürebiliriz. Kişi başına düşen milli gelirde 13 bin dolarlardan 20-25 bin dolarlara çıkmamız için teknoloji atılımını yapmamıza ihtiyaç var.
İzmir bu anlamda bir üs olmak için yol alıyor. Kanaat önderlerinin söylemlerinde de bunu dinliyoruz. Zirve özelinden önümüzdeki süreçte Türkiye geneli hatta uluslararası bir organizasyonun yapılmasına zemin hazırlar mı? Bu konuda ne hayal ediyorsunuz?
Her yıl iddialı bir hedef olabilir ama uluslararası katılımcılarla daha büyük bir alanda iki yılda bir organize edebiliriz. Uzun vadede ve geleneksel “EGİAD – ESİAD Teknolojinin Öncüleri ile Teknolojiyi Konuşuyor” başlığını vurguladığımız bir çalışmaya evrilebilir. Bu konuda etkinlik özelinde bir değerlendirme toplantısı yaptık ve bunları konuştuk. Ayrıca mikro bazlı çalışmalar da yapacağız. “Akıllı Yarınlar” başlığında tek konuk ağırlayıp EGİAD-ESİAD üyelerine yüksek kalibreli tek oturumlu programlar yapmayı arzu ediyoruz. Akıllı Yarınlar gelecek dönemde etkinlik olarak teknoloji özelinde markalaşarak yol alacak.