İzmir Otomobil Sporları Kulübü’nün ilk kadın Başkanı Yonca Güngör Çınar: Bu spor sayesinde işine motive olarak başlıyorsun. Takım çalışmasına daha yatkın oluyorsun. Hızlı karar alma gücünü geliştiriyorsun
İzmir Otomobil Kulübü ile 1986 yılında tanıştım. Erol Bey, bu camianın önde gelenleriyle sohbet ederken görevini devretmek istediğini söylüyor. O konuşmada benim ismim geçiyor. 2019 yılında bana bu konuda teklif ile geldiler ve çok heyecanlandım. Çünkü benim çocukluğumdan itibaren içinde olduğum bir yapı…
İzmir Otomobil Sporları Kulübü(İOK), şehrin ilk otomobil sporları kulübü olarak 1977 yılında Erol Hülagü öncülüğünde kuruldu.
İzmir Otomobil Kulübü’nde kuruluşundan 24 Mart 2021 tarihinde yapılan genel kurula kadar başkanlık yapan Erol Hülagü, bu bayrağı Yonca Güngör Çınar’a devretti. 2006 yılından beri EGİAD Ailesi’nin de içinde olan Yonca Güngör Çınar, otomobil sporları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarındaki ilk kadın başkan…
Otomobil sporları belli bir zümreye ait değildir herkese açıktır. Eğer bu sporu seviyorsanız mahalli otokros ve rallilerden başlayarak Türkiye Şampiyonası ralli, pist, tırmanma yarışlarına katılabilir, izleyici olarak katılım gösterebilir, etaplarda toz yiyerek de mutlu olunacağını görerek kendinize şaşırabilirsiniz.
İzmir Otomobil Kulübü Başkanı ilk kadın başkanı Yonca Güngör Çınar’a “Tekeriniz düz bassın” temennisiyle başladığımız sohbette, bu spora merakı ve başkanlık serüveni üzerinden Türkiye’deki otomobil sporlarındaki gelişimini, İzmir’in bu konudaki konumunu ve yeni dönemde yapılması planlanan projeleri konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1977 İstanbul doğumluyum. 1985 yılından beri İzmir’de ikamet ediyoruz. Eğitimimi halkla ilişkiler üzerine aldım. 1999-2000 arasında staj dönemim oldu. 2004 yılından itibaren de aile şirketimiz olan
Ege Asal Metal’de çalışıyorum. Son görev dağılımı ile şirkette genel müdür olarak görevime devam ediyorum. 2006 yılında EGİAD üyesi oldum. İlk sivil toplum kuruluşu üyeliğim ve tecrübem idi. Şu anda EGİAD Melekleri İcra Kurulu Vekili, BASİFED Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Otomobil Sporları Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve İOK(İzmir Otomobil Kulübü) Başkanı ilk kadın başkanıyım.
Bu spora merak nasıl oluştu?
1985 yılında İzmir’e taşınmamız ile başladı. Babamın iş ortağı ve bizim manevi amcamız milli rallici idi. Pınarbaşı’nda toprak parkurda 9 yaşında kardeşim ile birlikte fotoğraflarımız var. Babam pilot olarak hiç ilgi duymadı. Kardeşim ve ben ilgi duyduk ve pilot olmak istedik.
İzleyicilikten pilot koltuğuna geçiş nasıl oldu?
2012 yılında yine manevi amcamızın yönlendirmesi ile oldu. Kullandığım ilk otomobil Ford Escord MK2 idi. Kardeşim Burak ile Ege Rallisi ile başladık. İnanılmaz bir heyecandı. Arabaya hâkim olmak benim için zordu. İlk yarışımda ilk kazamı da yaptım. Ege Rallisi iki gün sürer. 360 kilometrelik bir parkurdan oluşuyor. Kaza yapınca süper ralli yapmak istediğimizi söyledik. Gece arabayı yaptırdık. Pazar günü gene yarışa çıktık. İkinci gün de zorlandım. İlk yarışımı bitiremeden bırakmak zorunda kaldım.
Genelde ilk kazadan sonra bir korku olduğu ve yeniden direksiyona geçmekte zorlanıldığı anlatılır. Sizde böyle bir korku oluşmadı mı?
O yarıştan sonra arabamı değiştirdim. Çünkü o araba benim için yanlış bir tercih idi. Stratejik düşünürüm. Gözü kara biri değilimdir. Bu araba ile zorlandım ama bir taraftan da yarış tadını aldım. Sonrasında Palio ile yarışlara girdim ve bana uğurlu geldi. Kopilotum olan Funda Oral ile uyumlu bir şekilde uzun süre birlikte yarıştık. O da çok tecrübeli bir kopilot eşidir ve birlikte birçok yarışa katıldık.
Yarışlarda sistem nasıl işliyor?
Genelde arabanızın gücüne göre kategoride yarışırsınız. Ben genel kategori 3 ve kategori 2 de yarıştım. Ayrıca bayanlar kategorisinde de yarışıyorsunuz. Her ikisine de katılıyorduk ve dereceler aldık.
2012-2017 döneminde 45 yarışa girmişim, bunun 40 tanesinden derece almışım. Ege Kupası’nda bayanlar kategorisinde 5 sene üst üste şampiyon olduk. Genel klasmanda erkeklerin yarıştığı klasmanda 16 ödülüm var ve bunun benim için çok değerlidir. Bu beni sanırım çok motive etti. Ancak bayanlarda her sene rakiplerimiz değişiyordu.
Öncelikle İzmir Otomobil Sporları Kulübü (İOK) hakkında okuyucularımıza bilgi verir misiniz?
İzmir Otomobil Sporları Kulübü (İOK) şehrin ilk otomobil sporları kulübü olarak 1977 yılında Erol Hülagü öncülüğünde kurulmuş. İlk organizasyonlar otokros ve kalkış yarışları olarak Bostanlı Deresi’nin yanında bulunan Emlak Bankası Evleri’nin deniz tarafındaki boş toprak alanda yapılmış. 1980 askeri darbesi ile tüm dernekler kapatılınca faaliyetleri sonlanmış.1986 yılında yeniden kurulan kulüp Pınarbaşı’nda Karayollarının eski mıcır deposu olan sahasında rallikros yarışları düzenlemeye başladı. Bu yarışlar da birçok ünlü isim start vermiş.
Kulübün en önemli organizasyonlarından birisi olan ve Eski Konak Meydanı’nda gerçekleştirilen pist yarışı ile adını çok geniş bir kesime duyurmuş. Büyükşehir Belediye Sarayı ile Etap Pullman Oteli arasındaki 2 bin 650 metrelik parkurda yapılan yarışı İskender Atakan kazanırken ikinci Emre Yerlici üçüncü de Ali Bacıoğlu oldu.
Doksanlı yıllarda Pınarbaşı’nda rallikros yarışlarının yapıldığı eski mıcır deposunun alanı yaklaşık 240 dönüm, federasyon ve İOK tarafından karayollarından tahsis edilerek bugünkü yarış pisti yapıldı. İzmir Otomobil Kulübün de kuruluşundan 24 Mart 2021 tarihinde yapılan genel kurula kadar başkanlık yapan Erol Hulagü birçok başarılı ve örnek organizasyonlar gerçekleştirdi. Pınarbaşı yarış pistinde Türkiye Pist Şampiyonası, Uno Cup, Vectra Cup, Murat 124 Cup, Ladies Cup ile Oto Drag ve Karting yarışları yıllar boyunca yapıldı.
Pınarbaşı Yarış Pisti’nin İl Özel İdaresi’ne devrinin ardından İOK yarış organizasyonlarına ara vermek zorunda kaldı. Kulübün son organizasyonları şu an Mavi Bahçe olan eskiden çok büyük beton zeminli alan olan yerde 2013 yılında Ege Asal Metal sponsorluğunda Oto Slalom yarışları ve 2014 yılında Opel sponsorluğunda Menemen Tırmanma Yarışı oldu.
Sizin kulüp ile yollarınız nasıl kesişti? Başkanlık süreci nasıl gelişti?
İzmir Otomobil Kulübü ile 1986 yılında tanıştım. Erol Bey, bu camianın önde gelenleriyle sohbet ederken görevini devretmek istediğini söylüyor. O konuşmada benim ismim geçiyor. 2019 yılında bana bu konuda teklif ile geldiler ve çok heyecanlandım. Çünkü benim çocukluğumdan itibaren içinde olduğum bir yapı… Pandemi olunca genel kurul yapmayı bekledik. Geçtiğimiz Mart ayında da izinler çıkınca genel kurulumuzu yaptık ve oybirliği ile bu görevi devraldım.
Otomobil sporlarıyla ilgili merak edilen sorulara Güngör’den satır başları…
Kulüplerimiz, son yıllarda ülkemizde gerçekleştirilen ve uluslararası başarılar getiren otomobil sporlarına yönelik yarışma ve organizasyonlarda, ülkemizin ve şehrimizin tanıtımında etkin bir rol üstlenmiş ve bu sporun benimsenmesine, gelişimine katkı sağlamışlardır. Tüm kulüplerimiz teknik kural ve yöntemlere uygun otomobil kullanımı hakkında eğitici ve öğretici çalışmalarda bulunmalarının görevleri olduğu kanısında ve bilincindedir.
Bu spor dalının trafiğe kapalı özel alanlarda ve güvenlik kriterleri çerçevesinde yapıldığını göz önüne aldığımızda, bu spora meraklı ve yetenekli gençleri bilinçlendirerek, sporcu kimliği kazandırılıp; hız, risk ve macera arayışları için uygun bir zemin hazırlanmasının gerekliliğine inanmaktayız. Böylece, merakları yüzünden bilinçsizce trafik kurallarını ihlal etmelerinin ve olası kazaların önüne geçilebileceği kanısındayız.
Sizin döneminizde hangi farklı projeleri göreceğiz?
Çok köklü eski sporcuların olduğu bir kulüpten bahsediyoruz. Bu kulübün yaşamasını ve daha aktif olmak istiyoruz. Bu yıl kurumsal kimliğe yönelik çalışmalar yapacağız. Web sayfamızı ve sosyal medya hesaplarımızı daha aktif hale getirmek arzusundayız. Sosyal içerikli bir yapıya ağırlık vermek istiyoruz. Meraklılarına otomobil sporlarını anlatacağız. Üniversite öğrencileriyle daha fazla buluşmak arzusundayız.
Otomobil sporu; gaza basmak demek değil. Genç kuşak otomobil sporlarını sadece bu algı üzerinden bakıyor ama bu doğru değil. Onlara bunu anlatmamız gerekiyor. Otomobil sporu; strateji, disiplin ve takım çalışmasıdır. Bu kavramları biraz daha öne çıkarmak arzusundayız.
Ülkemizin normalleşme sürecine girmesi ile birlikte otomobil sporlarını daha geniş kitlelere tanıtmak ve sevdirmek için etkinlikler gerçekleştireceğiz. “Trafikte Bilinçli Sürücü Olmak ve Otomobil Sporları” başlığı altında çeşitli üniversitelerde paneller düzenlemeyi planlıyoruz. Benzer çalışmaları kurumsal firmalar ile yaparak onları otomobil sporları ile tanıştırmak ve kulübümüze yeni sponsorlar kazandırmayı hedefliyoruz. 2022 yılından itibaren de federasyon takvimin de yer alacak yarış organizyonları yapmaya başlayacağız.
Yeni seçilen yönetim kurulumuz ile birlikte, otomobil sporlarına yönelik yarışma ve organizasyonlar düzenleyerek, İzmir’in tanıtımında etkin bir rol üstlenmek ve bu sporun benimsenmesine, gelişimine katkı sağlamak istiyoruz. Şu anda çok etkin olan pandemi nedeni ile kulüp faaliyetlerine izin verilmiyor.
Erkek egemen bir spor dalında sizin başkan adaylığınız söz konusu olduğunda hiç tepki ile karşılaştınız mı?
Federasyona bağlı kulüpleri incelediğimizde hiç kadın başkan olmadığını gördüm. Bu beni şaşırtmıştı. Umarım pozitif bir algı oluşturur. Farkındalık yaratır.
Siz kendinizden neler katacaksınız?
Biraz da olsa kadınların etkileneceğini düşünüyorum.
Otomobil sporları dünyası oldukça geniştir. Hem araçların hem onları yürüten motorların hem de kuralların farklılığı sayısız yarışın yapılmasına olanak sağlıyor. Yarış pilotu dediğinizde otomobil sporlarının herhangi bir dalıyla uğraşan insan akla gelir. Yani pistte yarışan sürücü de, rallide yarışan sürücü de yahut karting yapan sürücü de yarış pilotudur. Yarış pilotu olmak istiyorsanız, öncelikle hangi branşta yarışmak istediğinize karar vermelisiniz.
Bu spor ile ilgilenirken ne gibi sıkıntılarla karşılaşıyorsunuz?
Bu spor dalı ile ilgilenmek öncelikle pahalı…
Son zamanlarda Türkiye’de federasyonda kadın sayısı azaldı. Mekanik bir spor ve ekip işi. Ama bunun dışında kondisyon gerektiriyor. Bu sporun hiçbir dezavantajını görmedim. Yolda kalırsanız mekanik bir sorun çıkarsa, lastik patlarsa, dışardan servis alamıyorsunuz. Kopilot ile o arabayı yürütmek zorundasınız. Ben büyük bir mekanik kriz yaşamadım. Bir keresinde egzozumuz çıktı. Toz tamamen araç içine girdi. Kenara çektik, kopilotum çok cesurdu ve arabanın altına girdi sıkıştırdı ve yolumuza devam ettik. Lastik değiştirmek, ufak tefek yardımsız yapabileceğimiz müdahaleleri Ege Asal Metal Ralli Kampı’nda öğrenmiştik.
Ralli, birçok insanın bildiğinin aksine sadece özel etaplarda yapılan yarışmalar değil, normal etap ve özel etaplardan oluşan, güzergahı önceden belirlenen yarışmalardır. Rallilerde güzergahlar, bir veya birçok özel etabı, yani normal trafiğe kapalı ve bütünüyle rallinin genel klasmanını oluşturmak için önemli bir belirleyici ve işleve sahip olan kapalı yollar üzerinde yapılan tekil yarışları kapsar. Özel etapların dışındaki güzergahlara normal etap adı verilir. Bu normal etaplardaki sürat, hiçbir şekilde yarışmanın klasmanının belirlenmesinde bir faktör oluşturmaz. Özel etapları toplam en kısa sürede geçen rallinin birincisi ilan edilir. Diğer branşlara oranla daha çok emek isteyen bir branş olsa da bence en zor ve en zevkli olanıdır.
Sponsorlukların desteği nasıl? Bu konuda ilgi nasıl arttırılabilir?
Sponsorluklar düştüğü için zaten yarışlara katılım da azaldı. Ana yarışlarda herkes kendi olanakları ile yarışıyor. Şimdilerde Türkiye ekonomisi ile de ilgili bir durum. Şu anda pek kaynak ayırmak istenmiyor. Sponsor bulamayıp geri çekilenler var. Öncelikle şu pandemi dönemi bir geçsin.
Bu sorunun aşılması için öncelikle tanıtıma ağırlık vermeliyiz. “İzmir Çeşme Otobanı’nda şu kadar basıyorum” denmesini istemiyorum. Ralli aracı kullanmak ile binek araba kullanmak çok farklı bir şey. Ben ne zaman ki yarışlara başladım, o zaman hız yapma kavramının gerçek anlamını öğrendim.
Şehir içi yollarda disiplin ve kurallara uygun bir şekilde araba kullanmanın önemini vurgulamamız gerekiyor. Bu spor sayesinde kurallarına göre araba kullanmayı öğrendim. Gaza basmak marifet değil. Tulumunuzu kaskınızı giyip parkurda hız yapacaksınız. Ayrıca doğa ile baş başasınız. Muhteşem manzaraları keşfediyorsunuz. Otomobil sporları bireysel değil kopilotumuz ile bir takımsınız. Birlikte hareket etmeyi ve takım çalışmasını öğreniyorsunuz. Ayrıca aracınız için iyi bir servis ile çalışmak zorundasınız. Yarışlara giderken “Tekerin düz bassın” deriz. Yarışta “finish”i görmek çok önemlidir. Dereceye girmek değil sağlıklı bir şekilde yarışı bitirmek en büyük keyiftir. Ondan sonra derece almanın keyfi geliyor. “Tekerin düz bassın” diye şans dilersiniz. Bu çok kıymetlidir.
Pist yarışları çoklu çıkışlar halinde hıza ve mücadeleye dayalı organize edilen yarış türüdür. Off Road ise hızdan ziyade zorlu engelleri aşmaya odaklı olan branştır. Tırmanma yarışların da herkes sırayla start alıp parkuru en kısa sürede tamamlamaya çalışır. Otokros ise toprak parkurda, tekli çıkışlar halinde en iyi toplam zamanı elde etmek için yapılan yarıştır. Profesyonel karting araçları ile pistlerde, çoklu çıkış formatında yapılan, ve otomobil sporlarının başlangıcı olan ise karting branşıdır.
Otomobil sporları belli bir zümreye ait değildir herkese açıktır. Eğer bu sporu seviyorsanız mahalli otokros ve rallilerden başlayarak Türkiye Şampiyonası ralli, pist, tırmanma yarışlarına katılabilir, izleyici olarak katılım gösterebilir, etaplarda toz yiyerek de mutlu olunacağını görerek kendinize şaşırabilirsiniz.