MORAL & PARTNERS Yönetici Ortak, Av. Vefa Reşat Moral,
Kurumsal kimlik altındaki şirketle aileyi ve aile ilişkilerini ayrı değerlendirmek gerekir. Şirketin türüne (aile şirketleri veya çok paydaşlı şirketler) bakılmaksızın, önemli olan şirketin nasıl yönetileceğine ilişkin profesyonel yönetim kurullarının ve karar organlarının oluşturulmasıdır.
Elektronik ticaret, dönemsel faktörlerden çevrimdışı kanallara erişimin sınırlı olması veya değişen tüketici alışkanlıkları neticesinde, önem ve değerini her geçen gün katlayarak arttırmaktadır. İstisnai koşulları bir yana bırakırsak son dönemde değerli girişimlerin çoğunluğunun yolunun elektronik ticaretten geçtiği önemli bir gerçektir. Elektronik ticaret ile işletmeler ve tüketiciler, hiçbir aracı kurum ya da kuruluşa ihtiyaç duymaksızın birbirleriyle iletişime geçebilmektedirler. Ancak, elektronik ticaretin kendisinden beklenen yararı gerçekleştirebilmesi, bu alanda ticari faaliyette bulunanlar için güvenli ve şeffaf bir ortamın sağlanmasına bağlıdır. Bu ortamın sağlanması ise; elektronik ticaret kavramı, kapsamı, tarafları, özellikleri ve elektronik ticaret alanında uygulama alanı bulabilecek yasal düzenlemelerin iyi analiz edilerek takibine bağlıdır.
Öte yandan, bireysel ifade özgürlüğünün en geniş oyun alanı sosyal medya olduğu bir diğer günümüz gerçeğidir.
Sosyal medya ayrıca elektronik ticaretin vazgeçilmez pazarlama araçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Elektronik ticaret ile uğraşan tüm sektör oyuncuları, bunun pazarlamasını yapmak için sosyal medyaya başvurmaktadırlar. Sosyal medya, ürününüzü pazarlamak için interaktif, eğlenceli ve hareketli bir alandır! Örneğin, Instagram’da gezinirken karşımıza çıkan elbise reklamları, spor eşyası reklamları vb. ilgimizi çekerse kendimizi bu ürünün satıldığı internet sitesinde alışveriş yaparken bulmamız sosyal medya ile elektronik ticaretin yakın ilişkisinin en basit örneklerindendir. Başka bir örnek olarak, internette gezinirken karşımıza çıkan çiçek reklamları verilebilir. Çoğumuz, anneler günü yaklaşmaktayken karşımıza çıkan çiçekçi reklamlarına kayıtsız kalamayarak, ilgili çiçek firmalarının elektronik ticaret sitelerinden alışveriş yapmaktayız.
İş hayatının bu kadar parçası olan bir mecranın firmalar tarafından iyi değerlendirilmesi ve gerek yasal gerekse toplumsal kurallara riayet edilerek sistemin devamlılığının sağlanması önem arz etmektedir. Tüketicilerin sosyal medya aracılığıyla her türlü iletişime geçebildiği bir ortamda firmaların sorumlulukları noktasında ciddi bir hukuki altyapı ile hareket edilmelidir. Başka bir deyişle hem elektronik ticaret hem de sosyal medya keyifli olmakla birlikte, kullanımları esnasında hukuki açıdan da dikkat edilmesi gereken önemli mecralardır.
Sosyal medyanın geniş oyun alanı da sınırsız değildir. Bireysel özgürlük kavramının Roma Hukuku’ndan günümüze ulaşan sınırlarında olduğu gibi 3’ncü kişilerin özgürlük alanı yani bireysel sınırları, kişilik hakları ve ayrıca fikri ve sınai hakları sosyal medyanın çerçevesini oluşturmaktadır.
A. ELEKTRONİK TİCARETTE HUKUKİ AÇIDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Elektronik ticaretin tabi olduğu mevzuat şu şekilde özetlenebilir: Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu (“Kanun”) asli mevzuat olmak üzere, Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”), Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik, Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği (“Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği”), Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ, (“Tebliğ”) ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Bildirim Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ.
Elektronik ticaret adımlarını kısaca ele almak gerekirse:
I. Ticari Elektronik İleti Gönderimi
Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik ile düzenlenmiş olan ticari elektronik ileti gönderimine ilişkin uygulanacak usul ve esaslar bakımından Hizmet Sağlayıcıların mal ve hizmetlerini tanıtmak, pazarlamak, işletmesini tanıtmak ya da kutlama, temenni gibi içerikler ile tanınırlığını artırmak amacıyla alıcıların elektronik iletişim adreslerine ses , elektronik posta veya sms de dahil olmak üzere ticari elektronik ileti gönderebilmesi için öncelikle Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından kurulacak olan İleti Yönetim Sistemi’ne (“İYS”) kaydolması gerekir.
Şöyle ki, Ticari elektronik ileti göndermek isteyen gerçek veya tüzel kişi hizmet sağlayıcıları, Değişiklik Yönetmeliği uyarınca İYS’ye kaydolmakla yükümlüdür. Bu doğrultuda, kendilerine ticari elektronik ileti gönderilebilmesi adına onay veren alıcılar, hizmet sağlayıcılar tarafından İYS’ye kaydedilmek zorunda olup İYS üzerinde onayı bulunmayan alıcılara ticari elektronik ileti gönderilemeyecektir.
II. Bilgi Verme Yükümlülüğü
Mevzuat uyarınca hizmet sağlayıcının bilgilerine ulaşılabilmesi amacı ile elektronik ağ üzerinden ana sayfada ve doğrudan ulaşılabilecek bir “İletişim” başlığının yer alması gerekir.
III. Bildirim Yükümlülüğü
Mevzuat uyarınca, kendi oluşturdukları elektronik ticaret ortamında işlem yapan hizmet sağlayıcılar, aracı hizmet sağlayıcılar ile yurt içinde yerleşik olup yurt içinde elektronik ticaret faaliyetinde bulunmamakla birlikte yurt dışında yerleşik bir aracı hizmet sağlayıcı üzerinden sözleşme yapan veya sipariş alan hizmet sağlayıcıların sisteme kaydolması ve bildirimde bulunması zorunlu hale gelmiştir.
IV. İşlem Rehberi
Mevzuat uyarınca, elektronik ticaret işlemlerinin gerçekleştirildiği ağ üzerinden doğrudan ulaşılabilecek şekilde ana sayfada, sözleşmenin kurulabilmesi için mal ve hizmetin seçilmesi, teslimat ve ödeme bilgilerinin girilmesi, siparişin onaylanması gibi aşamaların, sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımların anlatıldığı bir “İşlem Rehberi” başlığı yer alması gerekir. İşlem Rehberi başlığı altında bulunması ve gösterilmesi zorunlu birtakım teknik adımlar ve bilgiler mevcuttur.
V. Siparişe İlişkin Yükümlülükler
İkinci el malların satılması söz konusu ise mevzuatta bu ürünlerin satışına ilişkin ayrı yükümlülükler getirilmiştir. Siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, vergi ve teslimat masrafları da dâhil olmak üzere ödenecek toplam bedelin ve sözleşmenin diğer şartlarının Alıcı tarafından açıkça görülmesinin, Alıcı’ya veri giriş hatalarının belirlenebilmesi için sipariş özeti ve bu hataların düzeltilebilmesi için “geri al” ve “değiştir” gibi uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçların sağlanması gerekir.
VI. Sipariş Teyidi
Siparişin alınmış olduğunun, işlemin yapıldığı ağ üzerinden ve ayrıca mevzuatta öngörülen iletişim araçlarından en az biriyle gecikmeksizin Alıcıya bildirilmesi gerekir.
VII. Mesafeli Satış Sözleşmesi
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği ile tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuatın temelini oluşturan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 48 mesafeli sözleşmelerini düzenliyor ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği kapsamı hakkında bilgi veriyor. Söz konusu madde kapsamında şu hususlar düzenlenmiş: (i) ön bilgilendirme yükümlülüğü, (ii) tüketicinin cayma hakkı, (iii) mesafeli satış sözleşmesinin ifası ve teslimata ilişkin yükümlülükler (iv) bilgilerin saklanması ve ispat yükümlülüğü. Bununla birlikte; elektronik ticaretin konusu ve kapsamı finansal hizmetler, konut kiralama, paket turlar, bahis, çekiliş, piyango ve benzeri şans oyunlarına ilişkin hizmetler ve mevzuatta sayılan diğer hususları barındırıyorsa Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği uygulama alanı bulmaz.
i. Mesafeli Sözleşmelerde Ön Bilgilendirme
Tüketici siparişi onaylamadan hemen önce, verilen siparişin ödeme yükümlülüğü anlamına geldiği hususunda mevzuatta gösterilen şekilde bilgilendirilmesi gerekir. Tüketicinin mevzuatta belirtilen söz konusu şekilde ön bilgileri edindiğinin kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyidinin sağlanması zorunlu olup aksi halde Tüketicinin siparişi ile bağlı olmaması sonucu doğar.
ii. Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, tüketicinin cayma hakkına ilişkin olarak “gerektiği şekilde” bilgilendirilmiş olmasını arıyor. Buna göre tüketicinin; cayma hakkının kullanım süresi, şekli ve ne yolla kullanılacağı gibi mevzuatta düzenlenen hususlar yönünden bilgilendirilmiş olması gerekir.
iii. Mesafeli Satış Sözleşmesinin İfası ve Teslimata İlişkin Yükümlülükler
Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı tarihten itibaren taahhüt ettiği süre içinde edimini yerine getirmek zorunda olup mal satışlarında bu süre her halükarda otuz günü geçemez. Bu yükümlülüğe uyulmaması durumunda tüketici sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olur.
Ayrıca; sipariş konusu mal ya da hizmet ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaştığı hallerde satıcı veya sağlayıcının bildirim ve iade yükümlülüğü vardır. Sözleşme konusu esas bedel dışında herhangi bir ilave bedel talep edilebilmesi için tüketicinin açık onayının ayrıca alınması zorunlu olup tüketicinin açık onayı alınmadan ilave ödeme yükümlülüğü doğuran seçeneklerin kendiliğinden seçili olarak sunulmuş olmasından dolayı tüketici bir ödemede bulunmuş ise, satıcı veya sağlayıcı bu ödemelerin iadesini derhal yapmak zorundadır.
iv. Bilgilerin Saklanması ve İspat Yükümlülüğü
Satıcı veya sağlayıcının; cayma hakkı, bilgilendirme, teslimat ve diğer hususlardaki yükümlülüklerine dair her bir işleme ilişkin bilgi ve belgeyi üç yıl boyunca saklama yükümlülüğü vardır.
VIII. Kişisel Veriler
KVKK’nın yanı sıra Kanun’da da kişisel verilerin korunmasına ilişkin hüküm yer almakta olup bu kapsamda, kullanıcılardan alınan kişisel verilerin işlenebilmesi ve aktarımı için Kanun uyarınca, ilgilinin açık rızasının alınması gerekir. Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. Kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi ve anonim hale getirilmesiyle ilgili yapılan bütün işlemler kayıt altına alınmalıdır. Elde edilen verilerin işlem tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle muhafazası sağlanmalı ve bunlara hukuka aykırı olarak erişilmesini ve işlenmesini önlemek için tedbirler alınmalıdır. Bu doğrultuda kişisel verilerin paylaşılması, işlenmesi ve başka amaçlarla kullanılmasını sağlamak adına Tüketiciden önceden onay alma yükümlülüğü vardır.
IX. Güven Damgası
Tebliğ uyarınca, “güven damgası” adı altında asgari güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarına uyan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara elektronik işaret verilmesi öngörülmektedir. Güven damgası, elektronik ticaret siteleri için zorunlu olmayıp elektronik ticaret sitesinin belli güvenlik tedbirlerini aldığını ve güvenilir olduğunu kullanıcılara gösteren bir sembol niteliğindedir.
X. Şikayet ve Denetim
Gerekli görülen hallerde il müdürlüğünce denetim için görevlendirilen personel tarafından yerinde denetim yapılabilir. Bakanlık tarafından görevlendirilen denetim elemanları, Yönetmelik kapsamında Bakanlık yetkisine giren hususlarla ilgili olarak her türlü bilgi, belge ve defterleri istemeye, bunları incelemeye ve örneklerini almaya, ilgililerden yazılı ve sözlü bilgi almaya yetkilidir. Gerekli görülen hallerde birtakım idari yaptırımlar da vardır.
B. SOSYAL MEDYADA HUKUKİ AÇIDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Günümüzde sosyal medya, geniş kitlelerce kullanılmakta olup kişilerin kendilerini ifade etmelerini sağlayan özel bir araç vazifesi görmektedir. Sahip oldukları yüksek sayıda kullanıcı sayısının farkında olan büyük sosyal medya platformları, hitap ettikleri geniş kitlelerin sağlığı ve toplum yararı için zorunlu olarak sıkı topluluk kuralları oluşturmuş ve gelişmiş bir şikâyet mekanizması sistemi kullanır durumdadırlar. Sosyal medya, firmalar için müşterileriyle birebir iletişim kurdukları bir platform olarak tanımlanırken aslında karşılıklı bir iletişim sürecini temsil etmektedir. İletişim süreçlerinin olduğu her noktada olduğu gibi hukuki boyutların ortaya çıkma gerçeği firmaların asla unutmaması gereken bir durumdur.
Giriş kısmında belirttiğimiz üzere sosyal medya kullanımının sınırlarını 3’ncü kişilerin bireysel özgürlüğü, fikri ve sınai hakları oluşturmaktadır.
Sosyal medya platform sağlayıcıları, uyum konusunda üst düzeyde tedbirli yaklaşım içerisindedirler. Sosyal medya platformlarının şikâyet mekanizmaları haricinde ve platformların sunduğu kendi çözüm yollarından tamamen bağımsız ve ayrı olarak, içeriklere yönelik olarak her zaman Türk Hukuku kapsamında cezai veya hukuki (erişimin engellenmesi, tazminat vb.) yasal yollara başvurma hakkı bulunmaktadır. 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” uyarınca yer sağlayıcı konumunda olan bu platformların kural olarak içeriklere ilişkin bir sorumluluğu olmamalarına rağmen, kanun kapsamında erişimin engellenmesi kararı verilmesini takiben, kararın kendilerine bildirilmesinden itibaren 24 saat içerisinde kaldırma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Facebook, Instagram, Twitter vb. platformlar Türkiye’de yerleşik olmadıkları için mahkeme kararlarını uygulama zorunluluğu altında olmasalar da şirket politikaları ve yerel mevzuatlara duydukları saygı gereğince kendi topluluk kuralları ile dengeleyerek kararları değerlendirmektedirler. Tüm bu süreçler firmalar için kimi zaman bazı olumlu ya da olumsuz durumların hızlıca çözüme kavuşmasını sağlamaktadır.
Dijital medya mecrası olarak iş hayatının birçok noktasına temas eden sosyal medya, firmalar için birçok gerekliliği beraberinde getirmektedir. Ayrıca, platformların şikâyet edilen içeriğin ulusal veya uluslararası bir mevzuata açık bir aykırılığı varsa mümkün olan en hızlı ve net şekilde içeriği yayından kaldırdıkları da tecrübe edilmiştir. Ancak, ulusal mevzuatların farklılıkları ve yukarıda değindiğimiz şekilde Türkiye’de yerleşik olmamaları paralelinde platformların tüm mevzuata aykırılıkları bu şekilde değerlendirmeme ihtimali bulunmaktadır. Başka bir deyişle; şikayetlerin içeriği, hukuki esas veya ayrım taşıyan şikayetlerin desteklendiği diğer delil ve olgular ile birlikte değerlendirilerek, platformların kendi kurallarına ve ulusal ve uluslararası mevzuatlar ışığında gözden geçirilmektedir.
SONUÇ
Sosyal medyayı doğru kullanarak elektronik ticaret yapan kurumlar bunun karşılığını ucuza pazarlama ve yüksek müşteri kitleri ile almaktadırlar. Sosyal medyayı kullanarak yapılan elektronik ticareti diğer pazarlama araçlarından ayıran en temel unsur, müşteri faktörüdür. Müşteriler istek ve şikayetlerini daha net bir şekilde ifade etmekten çekinmeyen tüketicilerden oluşmaktadır. Bu normal şartlar altında çok pozitif bir durum olmasına karşın, eğer gerekli hukuki altyapı kurulmadan bu platformlar kullanılırsa şikayet ve yaptırım mekanizmaları da aynı şekilde hızlı ilerleyecektir. Danışmanlarınızdan da destek alarak elektronik ticaret sektöründe güvenle yol alabilir ve sosyal medyanın da desteği ile süreci kolaylıkla yürütebilirsiniz. Genellikle dijital dünyanın doğası gereği firmalar hızlı ve sonuç odaklı iş süreçlerinde uyum kavramını göz ardı edebilmekte ve bu durum da temel hukuki konularda ciddi hataların yapılması sebep olabilmektedir. Bu tip ihmaller ve altyapı noksanlığı ileride ciddi yaptırımlar ile karşılaşılmasına sebep olabiliyor ve hata yapan birçok firmanın dijital dünyadaki itibarlarını olumsuz yönde etkiliyor. İnternet dünyasında bırakılan iz çabuk silinemediğinden sağlıklı ve itibarlı bir şekilde ilerlemenin yolu uyumdan geçiyor.