Kırsal turizmi kapsamına giren kültür, gastronomi, doğa, spor, macera, ekolojik, agro, biosfer gibi değerlerin bulunduğumuz yaşam koşulları içinde güncelliğini daha da pekiştirerek, Covid sonrası dönemde geleneksel tur programlarında ‘destinasyon tanımlayıcı’ kimliğine sahip olması bekleniyor.
Dünya genelinde, ülkelerin GSMH ve toplam istihdamlarının yüzde10’unu toplam hizmetler ihracatının yüzde 30’unu oluşturan bacasız endüstri ‘Turizm’ hiç kuşkusuz pandemi yıkımına en fazla maruz kalmış sektör.
Dünya turizmin majör aktörlerinden ülkemiz, pandemi döneminde hem turist sayısı hem de turizm gelirlerinde, dünya ortalamasına yakın yüzde75’lere varan eşi benzeri görülmemiş kayıp yaşadı.(2008 küresel ekonomik krizde dünya genelinde turizm geliri kaybı yüzde 8 idi!) Ulusal ve uluslararası sektör STK’ların raporlarının analizlerine göre global ölçekte konaklama ve ulaşımda 2019 verilerine 2022 sonunda ulaşılabileceği gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktayız. Aşılama sürecinin küresel ölçekte sonuçlanmasına, hijyen standartlarının Dünya Turizm Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü’nün öngördüğü normlara kavuşmasına bağlı olarak alıştığımız normal hayatlarımıza dönmemiz mümkün gözükmektedir.
Dünya turizminin önemli arz ve talebini oluşturan Amerika ve Avrupa arasında normale geri dönüş takvimi, aşılama politikası ve hijyen uygulama normlarının farklılığından eşzamanlılık arz etmemesi önemli bir fay hattı doğmasına sebep unsuru oluşturmakta. Kuzey Amerika kıtasından Ekim ayı öngörülürken Avrupa kıtası için komlike demografik ve sosyo politik yapısal özelliği sebebiyle 2022 normale dönüş yılı olarak görülmekte.
Ya sonrası…
Pandemi sürecinin başından beri tüm beyanlarımda ve değerlendirmelerimde yaşanan süreci, ‘kriz’ olarak değil, altını çizerek ‘METAMORFOZ’’ olarak adlandırıyorum. Zira, turizmde yaşanan krizler ‘’Birbiriyle bağlı öngörülebilir değişkenleri’’ tanımlar. Sürecin sosyoekonomik sonuçları ‘’Birbirinden bağımsız öngörülemeyen değişkenlere’’ bağlı olduğundan turizmin şekli ve şemalının bir başka şeye evirileceğine düşünüyorum.
Turizm, merkezine ve doğasına insanı konuşlandıran bir olgu. Dolayısıyla turizmin geleceğine dair ipuçlarını İspanyol gribinin global ölçekte değişimlere yol açan sosyo-ekonomik yapılanma ve devrimsel endüstriyel sonuçlarını yaşadığımız dönemle karşılaştıran sosyolog, ekonomist, şehir planlamacıları, fütürist, edebiyatçıların görüşlerini irdelediğimizde 3 ortak noktada buluştuklarını görebiliyoruz; Sanat anlayışındaki hızlı gelişimler ve teknolojide önemli yeniliklerin hayatımıza girmesi, doğa – insan ilişkisinin yeniden dizaynı.
Günümüzde teknolojinin işlevsel gücü ve etkisinin en çok belirleyici olduğu sektör, hiç kuşkusuz turizm. Pandemi sonrası seyahat dünyamızda karşılaşacağımız yeni turizm anlayışını belirleyici olmanın yanı sıra teknolojik yenilikler tüketicilerde güven tazelemek için kilit rol üstlenecek gözüküyor. Turizm trendlerinin gelişiminde yeni teknolojilerin birbirine zıt 2 ayrı uygulama alanı yarattığını görüyoruz.
TRAVEL TECH STARTUPS INCUBATOR “TEKNOLOJİ İLE GELECEĞİN TURİZMİ ŞEKİLLENİYOR”
Yeni teknolojilerin turistleri seyahat etme süreçlerinde karar verme ve uygulama merkezine özgürlükçü olarak yerleştirerek ortaya çıkan yeni turizm trendleri ile kentsel turizmin ekosistemini koruma altına alınarak kişiye özel talep yaratılması.
Cep telefonu uygulaması ile otellerde dijital check –inn ve odalara dijital giriş sistemleri, kullanışlı ve erişilebilir bir formatta ve birden çok dilde kişisel bir deneyim yaratan artırılmış gerçeklik tabanlı tur rehberi, gezginlerin ve seyahat operatörlerinin karar verme süreçlerini ve seçimlerini bilgilendirmek için gerekli kaynakları ve araçları sağlayarak sürdürülebilir bir turizm endüstrisini destekleyen çözümler, otel misafirlerine 24 saat hizmet sağlamak için yapay zeka kullanan, sohbet tabanlı dijital konsiyerj hizmeti, müze ve ören yerlerinde arttırılmış gerçeklik teknolojisi ile ziyaretçilerin etkileşim performansını arttırarak bilgilendirme hizmeti vb… İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kullanıma açtığı Visit İzmir uygulaması içerik ve kullanım özellikleri ile örnek gösterilebilir niteliklere sahiptir.
LOW TECH. “GELECEĞİN TURİZMİNİ GEÇMİŞİN RİTMİNDE BULMAK’’
Günümüzde teknolojinin bireyi sosyal iletişim alanında yalnızlaştırıcı etkisi yadsınamaz. Yakın çevre doğa ve kültürel miras içerikli gezi rotalarının çeşitlendirilerek, yerel halk ile iletişimin ön plana tutularak otantik tema ve etkinlikler çerçevesinde sürdürülebilir turizme kitlesel ilgi alanı yaratabilmek amacıyla teknolojinin bireyin yaşam alanına müdahalesinin minimize edilmesi ile ifade edilir.
Kırsal turizmi kapsamına giren kültür, gastronomi, doğa, spor, macera, ekolojik, agro, biosfer gibi değerlerin bulunduğumuz yaşam koşulları içinde güncelliğini daha da pekiştirerek, Covid sonrası dönemde geleneksel tur programlarında ‘destinasyon tanımlayıcı’ kimliğine sahip olması bekleniyor.
Aynı prensipten hareketle birçok dünya megapolünde olduğu gibi İzmir’de kısa süre önce uygulamaya geçilen kentsel turizmde çevre ve sağlık bilincine dayalı araç trafiğinin bisiklet yollarına dönüştürülme çabaları yeni kentsel maceralar turizmi trendlerinin belirgin bir şekilde önünü açacağa benziyor. Statista’nın 2020’de gerçekleştirdiği araştırma sonucunda iş turistlerinin gelecekte gelişmesine kesin gözle baktığı inovatif gelişmelerde ilk sırayı herhangi bir merkez ya da otoriteye ihtiyaç duymadan, verilerin dağıtık ağ üzerinde saklandığı kayıt teknolojisi olan ‘’Blockchain’’ (blok zincir) almakta. Sesle kumanda, yapay gerçeklik ve otonom araç teknolojisini uygulamaya geçilmesinin pandemi sebebiyle öne çekileceği tahmin ediliyor.
Tüm bu gelişmeler ışığı altında seyahat acentacılığı, konaklama ve ulaşım sektörlerinde inovatif teknolojik gelişimin sonucu istihdam kaybının öngörüsel hesaplamalarının yapılması sosyoekonomik ölçekte zaruridir. Samuel Becket’ın dünyaca ünlü ‘’Godot’yu Beklerken’’ tiyatro eserindeki eylemsizliklerine yenilmiş Estragon ve Vlademir gibi bilinmezliğin ortasında Godot adında ne olduğu bilinmeyeni beklemek durumuna düşmemek için hazırlıklı olmamız olası fırsatları yakalamaktan öteye daha yaşanası bir dünyada var olmamızı belirleyecek.