Dünya genelinde hemen her ülkede küresel iklim değişikliklerinin olumsuz etkileri azami düzeyde hissedilmekte hatta son 500 yılın en sıcak hava, yağışsızlık ve kuraklık seviyeleri yaşanmaktadır. Bu iklim değişikliklerine bağlı olarak söz konusu ülkelerde gelecek yılın rekoltesinde de karamsarlıklar devam etmektedir.
Bilindiği üzere; ülkemiz zeytin ve zeytinyağı üretim sezonuna ilişkin sağlıklı ve güvenilir verileri sağlamak amacıyla, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin (UZZK) koordinatörlüğünde “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti” oluşturulmuştur. Bu heyete 2009/2010 sezonundan itibaren, tüm zeytin yetiştirilen bölgelerde sofralık zeytin ve zeytinyağı ürün rekoltesi tespit çalışmaları yapılması yetkisi ve görevi verilmiştir.
Bu çerçevede; 2023/2024 üretim sezonu için Ülkemizin en büyük zeytin üreticisi 16 ilimizde olmak üzere, bulundukları coğrafi bölgeler dikkate alınarak Kuzey Ege, Orta Ege, Güney Ege ve Akdeniz- Güneydoğu Bölgelerinde çalışma yapmak üzere 4 farklı Heyet oluşturulmuştur. Heyetler Çalışmalarının; (18-24) Eylül 2023 tarihleri arasında 1-) Kuzey Ege-Marmara, 2-) Güney Ege, 3-) Manisa-İzmir eksenindeki Orta Ege ile. 4-) Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgeleri olmak üzere dört farklı bölgede tespit çalışmalarını eş zamanlı gerçekleştirmiştir. “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti ve Çalışma Programı” çerçevesinde çalışmalar belirlenen tarihlerde ve Eylül ayı içerisinde tamamlanmış ve yapılan tetkikler sonucu 2023/2024 Üretim Sezonu Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti Raporu hazırlanmıştır. Konseyimiz, rekolte heyetinde yer alan üyeler ve Tarım ve Orman Bakanlığı (BÜGEM) ve ilgili kuruluşlarla çeşitli toplantılar ve istişarelerde bulunmuş, detaylı incelemelerine devam etmiş ve 15 Aralık 2023 tarihi itibarıyla rekolte tahmini rakamlarını son haline güncellemiştir. Buna göre; Tablo 1’de görüldüğü üzere ülkemizde 2023/2024 sezonunda 185 bin ton zeytinyağı, 490 bin ton sofralık zeytin üretimi tahmin edilmektedir. Dünya zeytinciliğine bakıldığında ise, Uluslararası Zeytin Konseyi, Olive Oil Times ve Mercacei kaynaklarından alınan bilgilere göre; bu yıla kadar bizden üretim bakımından önde olan ülkelerde, zeytinyağı üretimleri 2022/23 sezonunda küresel iklim değişiklikleri, özellikle son 500 yılın en büyük kuraklığı ve hastalıklar vb. gibi nedenlerle, başta İspanya, İtalya, Tunus olmak üzere büyük rekolte kayıpları görülmüştür. Ülkemizde ise tarihi rekor seviyesi olan 421 bin ton zeytinyağı üretimi, 735 bin ton sofralık zeytin üretimi ile zeytinyağında dünya ikinciliği, sof ralık zeytinde ise dünya liderliğine ulaşılmıştır. Tüm diğer zeytinci ülkelerde yaşanan arz noksanlığına karşın ülkemizde rekor seviyede görülen üretim miktarları ile özellikle zeytinyağı ihracatımızda 1 milyar dolar rekor seviyesine ulaşan bir artış sağlanmıştır. İçinde bulunduğumuz 2023/2024 üretim sezonunda ise; diğer önemli zeytinci ülkelerde geçen yıl yaşanan olumsuzluklar; kuraklık, hastalık vb. nedenli rekolte kayıpları artarak devam etmektedir. Ülkemizde ve diğer zeytinci ülkelerde zeytinyağı, sofralık zeytin üretim, ihracat verileri ve yıllara göre bilançolarımız aşağıdaki tablolarda verilmektedir; Buna göre Tablo 2 ve Şekil 1’de görüldüğü üzere İspanya’da 766 bin ton, İtalya’da 289 bin ton, Yunanistan’da195 bin ton ve Tunus’ta 200 bin ton zeytinyağı, hatta daha da düşük üretim gerçekleşeceği beklenirken; geçen yıldan devir stoklarının hemen hemen tükenmiş olmaları ya da yeterli düzeyde olmaması nedeniyle zeytinyağı taleplerinin geçen sezon olduğu gibi devam edeceği görülmektedir.
Ülkemiz ise, Tablo 2 ve Şekil 1’de görüldüğü üzere geçtiğimiz yıl dönem başı 33 bin ton ve 421 bin ton gerçekleşen rekolte ile birlikte 454 bin tonluk bir arz miktarına ulaşarak dünya 2’ncisi olmuş bunun yaklaşık 165 bin tonu iç tüketimde kullanılmış 150 bin tonu da ihracata gitmiş ve bu sezona 169 bin ton dönem sonu stok devretmiştir. Buna Afrin’den ihraç kaydı ile ülkemize giren 30 bin ton zeytinyağı da eklendiğinde dönem başı stok miktarı 199 bin ton olmuştur. 2023/2024 sezonuna ilişkin heyetimizce yapılan güncellenmiş tahminlere göre 185 bin olan zeytinyağı rekoltesi buna eklendiğinde toplam 384 bin ton arzı ile dünya 2’nciliğimizin devam edeceği görülmektedir. Zira diğer ülkelerde devir stokları çok düşüktür. Buna göre geçen yıl kırdığımız 150 bin tonluk zeytinyağı ihracatı rekoru ve 165 bin ton iç tüketimden oluşan miktarın bu yıl 69 bin ton fazlası bir arz miktarımızın olacağı ve Afrin’den yine 30 bin ton zeytinyağı geleceği varsayılırsa yaklaşık 100 bin ton dönem sonu stok olabileceği öngörülmektedir. Sofralık Zeytinde de geçen yıl 735 bin ton bu yılda da öngörülen 490 bin ton ile son iki yıllık ortalama 612 bin ton olan üretim miktarımız ile liderliğimizin devam edeceği hem ihracat hem de iç piyasada rekor düzeyde yeterlilik olacağı görülmektedir.
Ülkemizde normalde rekolte bakımından bu yıl “Yok Yılı” döngüsü olmakla birlikte yok yıllarının ortalamasından %12,12 oranında fazla üretim beklenirken, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’ta yukarda belirtilen miktarlarla geçmiş yıllara göre çok önemli verim düşüklüklerinin devam edeceği tahmin edilmektedir.
Dünya genelinde hemen her ülkede küresel iklim değişikliklerinin olumsuz etkileri azami düzeyde hissedilmekte hatta son 500 yılın en sıcak hava, yağışsızlık ve kuraklık seviyeleri yaşanmaktadır. Bu iklim değişikliklerine bağlı olarak söz konusu ülkelerde gelecek yılın rekoltesinde de karamsarlıklar devam etmektedir. Bu durum İspanya, İtalya başta olmak üzere üretici fiyatlarının geçtiğimiz 2 yıl öncesinde 2,5 Avro/Kg dan önce 4-5 Avro seviyelerine sonrasında 9-10 Avro, bulunduğumuz günlerde de 10-12 Avro seviyelerine yükselmesine neden olmuştur. Artan maliyetler ve tüm ülkelerde yaşanan finansal krizlerin yanı sıra, üretim maliyetlerinin her geçen yıl artması da fiyatların bu yükselişinde önemli etkenlerdendir. Nitekim Ülkemizde de 2022/23 geçen sezon ürünü kapanış fiyatları Natürel Sızma Zeytinyağının üretici alım fiyatı 215-235 TL/Kg iken, 2023/24 üretim sezonu ürünlerine ait fiyatın yukardaki nedenlerle ve artan maliyetlerle kısa ve orta vadede 250-350 TL/kg olduğu görülmektedir. Tabii ki bu fiyat oluşumunda dünya zeytinyağı fiyatları ve döviz kurlarındaki değişimler ve dış ve iç pazar talepleri etkili olacaktır.
Bu yılki rekoltemizin yok yılları ortalamasına göre nispeten daha iyi olmasının nedenleri arasında ülkemizin zeytin ağacının anavatanı olması yani en uygun iklim koşullarına sahip olması dolayısıyla küresel iklim değişikliği krizinden nispeten daha az oranda etkilenmesi, 2007 den bu yana Konseyimiz ve Tarım Orman Bakanlığı’nın birlikte koyduğu dünya ikinciliği hedefi ve bu amaca ulaşmak için sektörel çabalarımız, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın teşvikleriyle ağaç sayımızın 100-120 milyondan 170-202 milyon adete yükselmesi ve de sektörün genç nüfusuyla teknik ve teknolojiyi daha fazla kullanması gibi etkenler yer almaktadır.
Rekoltemizin geçen yıldan devreden stok ve bu yılki üretim ile birlikte, dünya zeytin ve zeytinyağı arzının çok önemli bir noksanlığı daha işaret ettiği, böylesi bir yılda özellikle dış ticaretimiz açısından çok önemli bir fırsat daha yaratabileceği görülmektedir. Örneğin İtalya’nın zeytinyağı üretiminin 290 bin ton olacağı öngörüsüyle sadece 600 bin ton iç tüketim bir o kadar da ihracatı olduğu dikkate alındığında, sadece İtalya’nın yaklaşık 900 bin ton ithal zeytinyağı tedarik etmeye ihtiyacı olduğu görülmektedir. Aynı durum İspanya ve Yunanistan için de geçerlidir. Ülkemiz üretimi ise elindeki toplam arz ile bugüne ve geleceğe umut vermektedir. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda da özellikle Türk Malı markalarla ve ambalajlı ihracatta İspanya ve İtalya’nın boş bırakacağı yeni pazarlara girilmesi ve aynı zamanda iç tüketimimizin arttırılması için fırsat devam etmektedir.
Üretilen ve geçen yıldan devir eden stoktan oluşan ürünlerin bir taraftan en yüksek katma değerle ihracatının gerçekleşmesi, bunun için ambalajlı ve markalı ihracatın teşvik edilmesi ve ihracatta herhangi bir yasak veya kısıtlama getirilmemesi ve de iç-dış ticari sirkülasyonun süreklilik arz etmesi hayati öneme haizdir. Artan girdi maliyetleri, işçi bulmada yaşanan ve yaşanacak zorluklar ve sektörün temel sorunları üreticileri ve sektör temsilcilerini zora sokmaktadır. Bu zorlukların bu yılda da fazlaca hissedileceği görülmektedir.
Geçtiğimiz yıldan bu yana ülkemiz açısından devam eden ihracat ve iç pazarlama fırsatı bu yılda sürmesi beklenirken maliyetler, yasak veya kısıtlama vb. gibi sorunlar sektörde halihazırda sessiz ve endişeli bir havanın hakim olmasına neden olmaktadır. Üreticiden ihracatçıya sektörün her kesiminin her zamankinden daha fazla ilgi ve desteğe ihtiyacı vardır. Üretim yardımları AB seviyesiyle benzer olup ancak makas çok açıktır.
Geçtiğimiz yıldan bu yana ülkemiz açısından devam eden ihracat ve iç pazarlama fırsatı bu yılda sürmesi beklenirken maliyetler, yasak veya kısıtlama vb. gibi sorunlar sektörde halihazırda sessiz ve endişeli bir havanın hakim olmasına neden olmaktadır. Üreticiden ihracatçıya sektörün her kesiminin her zamankinden daha fazla ilgi ve desteğe ihtiyacı vardır. Üretim yardımları AB seviyesiyle benzer olup ancak makas çok açıktır. Aynı şekilde ihracatçı için de özellikle markalı ve ambalajlı ihracat iade desteği yeniden ve arttırılarak verilmelidir. Böylece arz bakımından önemli miktarda devreden geçen yıl stoğu ve bu yılın rekoltesi ile yine önemli bir miktarda ürünleri olan ülkemizin, zeytinyağı ve sofralık zeytin iç tüketimi açısından da önemli bir artışı gerçekleştirebileceğini öngörebiliriz. Özellikle Ayçiçek yağı vb. gibi yağlarda yaşanan sıkıntılar ve ithalatlarından dolayı yaşanan döviz kaybının önemli bir kısmı zeytinyağı ile karşılanabilecek hem içte hem dışta katma değer yaratılarak ülkemiz ekonomine katkı sağlanabilecektir.