TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski: Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranı %3-4 bandında seyrederken, ülkemizde enflasyon %14’lerin üzerinde seyretmektedir. Üzerimize düşenleri yapmazsak, ilerleyen vadede ekonomide çok daha büyük zorluklarla karşılaşma ihtimalimiz yüksek
Enflasyonun neden düşürülmesi gerektiği konusunda açıklamalar yapan Kaslowski, “Yüksek enflasyonla mücadeleyi erteleyip, her ne pahasına olursa olsun büyüyelim dediğimizde de var olan kaynaklarımızı tasarruflu kullanamayarak israf ediyoruz. Ve yine bu süreç büyüme üzerinde baskı ile sonuçlanıyor. Ülkece bu sarmaldan çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Bunun da en öncelikli koşulu enflasyonla doğru ve kararlı mücadele.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Yüksek enflasyonla mücadeleyi erteleyip, her ne pahasına olursa olsun büyüyelim dediğimizde de var olan kaynaklarımızı tasarruflu kullanamayarak israf ediyoruz. Ve yine bu süreç büyüme üzerinde baskı ile sonuçlanıyor. Ülkece bu sarmaldan çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Bunun da en öncelikli koşulu enflasyonla doğru ve kararlı mücadeledir” dedi.
“KALICI DÜŞÜK ENFLASYON VE FİYAT İSTİKRARINA İHTİYACIMIZ VAR”
Yeniden ekonomide güven sağlamanın uzun bir zaman alacağına ve rehavete kapılmadan doğru adımlarla devam etmek gerektiğine dikkat çeken Kaslowski, “Ekonomide istikrar sağlamadan, önümüzü görmeden ve güven ortamı inşa etmeden kalıcı büyüme sağlamamız olası değil. Bunların eksik kaldığı ortamlarda, sağlıklı yatırım ve üretim kararları almak da imkansız hale geliyor. Ekonomide bu güven ortamını yaratmanın iki ön koşulu var. Bunlardan ilki fiyat istikrarı yani kalıcı düşük enflasyon bir diğeri de finansal istikrar. Her ikisi de yatırım ve üretim kararlarında çok önemli. Maalesef enflasyonu düşüremediğimiz ortamlarda finansal istikrara da erişmemiz söz konusu olamıyor. Finansal istikrarın eksik olduğu ortamlarda da ekonomi dış şoklara açık hale geliyor, zayıflıyor” diye konuştu.
“ENFLASYONLA DOĞRU VE KARARLI MÜCADELE ŞART”
Enflasyonun neden düşürülmesi gerektiği konusunda açıklamalar yapan Kaslowski, “Yüksek enflasyonla mücadeleyi erteleyip, her ne pahasına olursa olsun büyüyelim dediğimizde de var olan kaynaklarımızı tasarruflu kullanamayarak israf ediyoruz.
Ve yine bu süreç büyüme üzerinde baskı ile sonuçlanıyor. Ülkece bu sarmaldan çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Bunun da en öncelikli koşulu enflasyonla doğru ve kararlı mücadele. Kararlı olmamız gerekiyor çünkü süreç sandığımızdan daha uzun sürebilir. Az önce konuşmamda değindiğim mutabakata da tam bu noktada ihtiyacımız olacak. Ekonomimizin tüm aktörlerinin bu zaman zarfında sabırla enflasyonla mücadeleye inanması ve kararlı şekilde devam etmesi gerekecektir. Gün sonunda fiyat istikrarına eriştiğimizde finansal istikrarı da sağlayarak çok daha sağlıklı ve uzun soluklu bir büyüme patikasına geçmemiz mümkün olacaktır” dedi.
“EKONOMİDE DAHA BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞILAŞABİLİRİZ”
Küresel ekonomide enflasyonun neredeyse yok denecek kadar az olduğunu belirten Kaslowski, “Türkiye ekonomisine emsal kabul ettiğimiz gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranı %3-4 bandında oldukça düşük seyrederken, ülkemizde enflasyon çift hane %14’lerin üzerinde seyretmektedir. Bugün üzerimize düşenleri yapmazsak, ilerleyen vadede ekonomide çok daha büyük zorluklarla karşılaşma ihtimalimiz yüksek. Bunu da hesaba katarak, disiplinli politikalar tasarlamalıyız. Zorlu bir süreç olduğunun farkındayım” dedi.
Yalnızca doğru iktisat politikaları uygulamanın yeterli olmadığına dikkat çeken Kaslowski; Kurumların politika dizayn etme kapasitesinin, liyakatin öne çıkması da bu süreçte son derece kritik olduğunu ve hukukun üstünlüğü ve yargı sisteminin hızlı ve adil çalışmasının hem büyümenin hem de yatırım sermayesinin önüne açacak en önemli unsur olduğunu ifade etti.
Enflasyonun neden düşürülmesi gerektiği konusunda açıklamalar yapan Kaslowski, “Yüksek enflasyonla mücadeleyi erteleyip, her ne pahasına olursa olsun büyüyelim dediğimizde de var olan kaynaklarımızı tasarruflu kullanamayarak israf ediyoruz. Ve yine bu süreç büyüme üzerinde baskı ile sonuçlanıyor.