ATATÜRK’Ü ANLAMAK BİR VAROLUŞ KAVGASININ ADI
Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazdığı kitaplar ve fotoğraf koleksiyonuyla tanınan Hanri Benazus, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde ‘1923 Türkiye’si ve Mustafa Kemal’ başlığı ile bir konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisi için çok büyük anlam taşıdığını belirten Benazus, “Atatürk dediğinizde bende akan sular durur. Kurduğu cumhuriyetin ne anlama geldiğini nasıl büyük bir nimet olduğunu anlayabilmek için etrafımıza göz atalım. Afganistan, İran, Irak, Emirlikler, Suudi Arabistan, Suriye’yi, Mısır’ı, Libya’yı, Cezayir’i, Fas’ı, Müslüman Afrika ve Asya ülkelerini şöyle bir gözden geçirin. Onun ve cumhuriyetin önünde hazır bir model de yoktu. Yolunu düşünerek, arayarak, deneyerek açtı. Şartlardan, tarihten yararlandı” sözlerine yer verdi.
Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazdığı kitaplar ve fotoğraf koleksiyonuyla tanınan Hanri Benazus, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde ‘1923 Türkiye’si ve Mustafa Kemal’ başlığı ile bir konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisi için çok büyük anlam taşıdığını belirten Benazus, “Atatürk dediğinizde bende akan sular durur. Kurduğu cumhuriyetin ne anlama geldiğini nasıl büyük bir nimet olduğunu anlayabilmek için etrafımıza göz atalım. Afganistan, İran, Irak, Emirlikler, Suudi Arabistan, Suriye’yi, Mısır’ı, Libya’yı, Cezayir’i, Fas’ı, Müslüman Afrika ve Asya ülkelerini şöyle bir gözden geçirin. Onun ve cumhuriyetin önünde hazır bir model de yoktu. Yolunu düşünerek, arayarak, deneyerek açtı. Şartlardan, tarihten yararlandı” sözlerine yer verdi.
Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazdığı kitaplar ve fotoğraf koleksiyonuyla tanınan Hanri Benazus, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde ‘1923 Türkiye’si ve Mustafa Kemal’ başlığı ile bir konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisi için çok büyük anlam taşıdığını belirten Benazus, “Atatürk dediğinizde bende akan sular durur. Kurduğu cumhuriyetin ne anlama geldiğini nasıl büyük bir nimet olduğunu anlayabilmek için etrafımıza göz atalım. Afganistan, İran, Irak, Emirlikler, Suudi Arabistan, Suriye’yi, Mısır’ı, Libya’yı, Cezayir’i, Fas’ı, Müslüman Afrika ve Asya ülkelerini şöyle bir gözden geçirin. Onun ve cumhuriyetin önünde hazır bir model de yoktu. Yolunu düşünerek, arayarak, deneyerek açtı. Şartlardan, tarihten yararlandı” sözlerine yer verdi.
HAKKANİYET OLMADIĞI SÜRECE BU KAYIPLAR DEVAM EDECEK
Sanatçının ve sanat eserinin keşfedilebiliyor olması gerektiğine değinen Doç. Dr. Ada, “Beğenilerimizin algoritmalarla yönlendirilmesini engelleyebilecek tek çare. Hepimiz bu platformların üyesiyiz. Dijitalleşmenin imkanlarını öncelikle ana akımın dışında kalan sanatçılar ve onların ürünlerine ulaşması gerekli. Bu da hakkaniyet ilkesinin gözetilmesine bağlı. Sadece pandemi sırasında, ülkemizde sayıları yüzü aşan müzisyen, çaresizlik içinde hayatına son vermek durumunda kaldı.
Dünyada sadece 2020 yılı içerisinde on milyondan fazla istihdam kaybı yaşandı. Hakkaniyet olmadığı sürece bu kayıplar devam edecek. Hakkaniyetin sağlanabilmesi kolay bir şey değil. Şimdiye kadar değişmez olarak kabul ettiğimiz değerleri gözden geçirmek zorundayız. Cumhuriyetin yeni 100 yılında hak temelli, yeryüzünün ve coğrafyamızın özelliklerini gözeten yeni kültür politikalarının geliştirilmesi için çok çalışmak zorundayız. Bu alanda Türkiye›nin çoktan hak ettiği ama hayata geçiremediği öncü rolünü kanıtlayacak düzenlemeleri ve özellikle kültür yönetimi, kültür politikası konusundaki eğitim programlarını geliştirme görevi, bizleri, bizden sonra gelenleri bekliyor olacak” dedi.
TÜRKİYE’NİN DOĞALGAZ İHRACATI AZALTILMALI
Gelecekte Türkiye’yi bekleyen risklere karşı çözüm önerilerini sıralayan Manas, “Türkiye stratejik yatırım alanlarını belirlemek ve tek merkezden desteklemek zorunda. TÜBİTAK’ı American National Science Foundation ve Alman Fraunhoufer seviyesine ve yapısına getirmeli. Fonların fonu aracılığıyla özellikle devlet ile çalışacak firmalara yatırım yapılarak Unicorn’lar çıkarmalı. E-Devlet kapısını güçlendirerek bilgi akışını ve saklanmasını güvence altına alarak yapay zekanın olanaklarından faydalanılmalı. Teknokent ve teknoloji geliştirme merkezlerini tek merkezden yönetmek ve yabancı ARGE firmalarını getirmemiz lazım. Bitkisel bazlı et ve süt teknolojileri geliştirilmeli. Dijital Nomad’lerin, emekli CEO’ların ve emekli Avrupalıların yaşayacağı büyük yaşam alanları yaratmamız lazım; İzmir gibi. Yeşil hidrojen ve amonyak için en az 100 milyar dolarlık yatırım alarak oluşturulmalı. Metan hidrat teknolojisini ortak geliştirmeyle Türkiye’nin doğalgaz ihracatının azaltılması lazım” ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE, OYUN KURUCU KİMLİĞİYLE ÖNE ÇIKAN BİR ÜLKE
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında Stratejik İletişim Danışmanı Salim Kadıbeşegil, ‘KazanKazan-Kazan’ adlı sunum yaptı. Türkiye’nin ikinci yüzyılındaki vizyonunun önemli olduğunun altını çizen Kadıbeşegil, “Eğer biz yüzyıllık bir yolculuk yapacaksak başka bir vizyona ihtiyacımız var. Bu vizyonlar, insan hakları ile gezegen haklarının ortak bir yaşam kültüründe buluşması, eğitim, sağlık, enerji ve kültürün herkes için dünya standartlarında, nitelikli ve bir yurttaşlık hakkı gereği bedava olabileceği bir Türkiye, etik ve adil ticarette standartları oluşturan uluslararası kurumlara katkı veren, oyun kurucu kimliğiyle öne çıkan bir ülke. Bu vizyonları yerine getirmek için karşımıza çıkacak engeller ise iklim krizi, mülteci sorunu ve sosyal patlamalar, yoksulluk, gelir adaletsizliği, kurumların güçten düşmesi” dedi.