Facebook X (Twitter) Instagram YouTube LinkedIn
    6 Haziran 2025 | 10:55
    EGİAD YarınEGİAD Yarın
    Facebook X (Twitter) Instagram YouTube LinkedIn
    • Anasayfa
    • Yarın Dergi Son Sayı
    • Öne Çıkanlar

      Başkan Tugay, gençlerin sesine kulak verdi: İzmir kent kimliğini gençlerle şekillendirecek

      5 Eylül 2024

      Anı Özel : Kemal Zorlu

      4 Kasım 2023

      Schengen Vizesine Dair Yasal Düzenlemeler ve Güncel Sorunlara İlişkin Değerlendirmeler

      1 Kasım 2023

      Hami Özer ile çocukları Asuman ve Hayati Özer, bu sayıda KUŞAKTAN KUŞAĞA köşemizin konuğu oldular

      1 Kasım 2023

      İkinci Yüzyılda Ekoloji ve Ekonomi Arasında Uyum Zamanı

      1 Kasım 2023
    • Bize Ulaşın
    EGİAD YarınEGİAD Yarın
    Anasayfa » Bozduğumuz su döngüsünü onarmak: Antroposen (İnsan) Çağının en büyük sınavı
    EGİAD Yarın 70. Sayı

    Bozduğumuz su döngüsünü onarmak: Antroposen (İnsan) Çağının en büyük sınavı

    6 Eylül 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Açıklara ve derin sulara gönderirsek dağılır gider sorun olmaz mantığı ile sanayi atıklarının acımasızca boşaltıldığı Marmara Denizinde yaşanan müsilaj sorunu da yine bozduğumuz döngünün belki de en net yansıması olarak önümüze geldi.

    Su hayattır. Su olmazsa yaşam da olmaz. Bu temel gerçeklik hepimiz tarafından bilinmekle birlikte, var oluşumuzun yapı taşını koruma konusunda oldukça başarısız olduğumuz da ortada.

    Gezegenimizin oluşumundan bu yana dünyada, atmosferden dışarı kaçan küçük bir miktar dışında, aynı su dolaşmakta. Dolayısıyla, milyonlarca yıl önce nehir kıyısında yürüyen bir dinozorun, buzul çağında ava çıkmış bir neandertalin ya da belki de seferlerinden birinde yorulup çadırına dinlenmeye çekilen Büyük İskender’in o sırada içtiği sudaki moleküller, bu yazıyı okurken yudumlayacağınız suda bulunuyor olabilir.

    Milyarlarca yıllık zaman zarfında dünyada yaşamış tüm canlıları eşsiz bir biçimde birbirine bağlayan su, bir döngü içerisinde varlığını sürdürmektedir. Hidrolojik döngü ya da su döngüsü dediğimiz bu süreç, suyun çeşitli hallerde dünya üzerinde dolaşımını sağlar.

    Su, temel misyonu olan yaşamın devamlılığını sağlama sürecinde, buzul çağında devasa buz katmanları, tropik/ılıman çağlarda büyük denizler ve nehirler, kurak çağlarda ise yeraltında sıvı olarak ya da atmosferde gaz olarak farklılaşmış olsa da, doğanın kendi döngüsü içerisinde varlığını sürdürmüştür. Tüm bu süreçleri jeolojik araştırmalar sonucunda öğrendiğimiz bu dönemde, bilim insanlarının bir bölümü, buzul çağından günümüze kadar devam eden Holosen çağının bittiğini ve dünyanın doğal süreçler haricinde, net bir şekilde insanlık tarafından değiştiği Antroposen (İnsan) çağına girildiğini düşünmekte.

    Artan insan nüfusu ve sürdürülebilirlikten uzak bir model ile yakalanan ekonomik büyüme, su döngüsünü bozmuş durumda. Bunun sebebi, diğer canlılardan farklı olarak suyu sadece içmek ya da temizlik amacı ile kullanmıyor olmamız. Sanayi devriminden bu yana, ürettiğimiz her ürün için, üretim aşamasında değişen miktarlarda su tüketiyoruz.

    Üçte ikisi okyanuslarla kaplı gezegenimizde içebileceğimiz tatlı su miktarı yüzde 2,5 civarında ve onun da yüzde 70’i buzullarda. Yaklaşık 8 milyar insan, ihtiyaç duyan diğer tüm canlılarla birlikte, yüzde 1,5 olan buzul dışı erişilebilir tatlı suyu hayatta kalmak için paylaşırken, sürdürülebilirlikten uzak ekonomik sistemimizde 1 fincan kahvenin üretimi için 140 litre, 1 pamuklu t-shirt için 2720 litre su harcanıyor.

    Özellikle son yüz yılda ağırlık verdiğimiz doğrusal ekonomi modelinin vahşi şartlarında (kaynağı çıkar- üret – kullan –at) su ve karbon döngüsüne ciddi zararlar verdik. Bu zararın etkileri kendi yaşam sürelerimizde deneyimleyeceğimiz ve sıkıntılarını hissedeceğimiz boyutlara çoktan ulaştı. Artmakta olan sıcaklıklar, kuraklık dalgaları ve su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı gibi ana nedenler sebebiyle, ülkemiz de maalesef su fakiri olma yolunda ilerlemekte.

    Açıklara ve derin sulara gönderirsek dağılır gider sorun olmaz mantığı ile sanayi atıklarının acımasızca boşaltıldığı Marmara Denizinde yaşanan müsilaj sorunu da yine bozduğumuz döngünün belki de en net yansıması olarak önümüze geldi.

    Karamsar görünen bu tablonun değişmesi, verimsiz bir şekilde kullanılan su sistemlerinin yerine, gerçek anlamda sürdürülebilir su politikalarının geliştirilmesi ve istisnasız tüm alanlarda uygulanması ile mümkün olacaktır. Doğanın kendi içindeki döngüden ilham alarak, atık kavramını ortadan kaldırıp yeniden ekonomiye katılabilecek bir değer olarak kurgulayan döngüsel ekonomi modeli, bozulan su döngüsünün onarımı için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

    Bu çerçevede, kapalı bir döngüsel sistemde su kullanımının gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Uluslararası Su Birliği (IWA) tarafından 2016 yılında hazırlanan raporda, döngüsel bir ekonomide sudan doğru bir şekilde yararlanmanın modeli de sunulmuştur.

    Kapalı döngüye geçiş için, farklı kalitedeki su tanımlanmalı (yeşil su, mavi su, gri su vb.) ve her birinin kullanım alanları ayrıştırılmalıdır. Mevcut teknoloji ve imkanlar göz önünde bulundurulursa, bozulan su döngüsünü onarmamız mümkün. Hala fırsatımız varken, siyasi ve ekonomik çıkar göz etmeksizin, gelecek nesillerimizin ve tüm canlıların suyu paylaşabileceği yeni bir döngüye geçmeliyiz. 

    Paylaş Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Önceki Yazıİklim Değişikliği İnsanlık İçin Kırmızı Alarm
    Sonraki Yazı Kitlesel Fonlama

    İlgili Yazılar

    5 Soru 5 Cevap

    6 Eylül 2024

    Yazılımda kümelenip dünyaya kafa tutacaklar

    6 Eylül 2024

    ‘Hedefimiz; İTTM’yi Türk tarımının Silikon Vadisi yapmak’

    6 Eylül 2024
    Bizi Takip Edin!
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    • LinkedIn
    EGİAD Melekleri
    SON YAZILAR

    Başkan Tugay, gençlerin sesine kulak verdi: İzmir kent kimliğini gençlerle şekillendirecek

    5 Eylül 2024

    Paris 1924

    22 Nisan 2024

    “Geleceğe Miras: Atatürk İlke ve İnkılaplarıyla Aydınlanan Genç İş İnsanının Bakışı”

    22 Nisan 2024

    Sanatın önemi benimsendiğinde toplumun bakış açısı değişecek

    17 Nisan 2024

    Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin üç ayda bir yayınlanan yayın organı olan EGİAD Yarın Dergisi amatör ruhla ve profesyonel bir anlayışla hazırlanarak geniş dağıtım kitlesine ulaşmaktadır.

    Zengin içeriği ile gençliğin dinamizmini ve iş hayatının farklı yönlerini yansıtan dergimizi paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

    Email: egiad@egiad.org.tr

    SON YAZILAR

    Başkan Tugay, gençlerin sesine kulak verdi: İzmir kent kimliğini gençlerle şekillendirecek

    5 Eylül 2024

    Paris 1924

    22 Nisan 2024

    “Geleceğe Miras: Atatürk İlke ve İnkılaplarıyla Aydınlanan Genç İş İnsanının Bakışı”

    22 Nisan 2024

    Güncel Kalın!

    Yeni haberler ve etkinlikler için mail listemize abone olabilirsiniz.

    Facebook X (Twitter) Instagram YouTube LinkedIn
    • Anasayfa
    • Bize Ulaşın
    © EGİAD 2025 Tüm Hakları Saklıdır.

    Bir şeyler yazın ve aramanızın keyfini çıkarın!